Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava,Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir....

    Mahkemenin istemin reddine dair kararı, Dairemizce, davacının l0.5.l992 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa ile l479 sayılı Yasa'ya ait sigortalılık süreleri dışındaki dönemlerde 2926 sayılı Yasa Tarım Bağkur sigortalılığının geçerli olduğunun kabulü ile yaşlılık aylığı koşullarının değerlendirilmesi ve istem hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyulmakla birlikte ilam gereği bütünüyle yerine getirilmeksizin, davacının primleri ödenmiş 1479 ve 506 sayılı Yasa'lara tabi sigortalılık sürelerinin iptalini gerektirecek şekilde 2926 sayılı Yasa sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7.maddesi gereğince hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....

      Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davacı vekili : Davacının 1996 senesinden beri vergi kaydı bulunduğunu ,davacının 2000 senesinden önce zorunlu tarım bağkur sigortalılığının olduğunu davacının vergi kaydının belgelendiği dönem için 1479 sayılı yasaya göre zorunlu sigortalı olduğunun kabulü gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; 1479 sayılı yasa kapsamında esnaf bağ-kur sigortalılığının tespiti isteminden ibarettir....

      Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Davacının 30/12/1991 varide tarihli bağkur giriş bildirgesine istinaden 1479 s.k. sigortalılığının başlatıldığı, 09/05/1983- 16/11/1983 tarihleri arasında 506 s.k. sigortalılığının bulunduğu, 06/11/1980- 06/07/1982 tarihleri arasında 600 gün askerlik borçlanması yaparak ödediği, 09/09/2008 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu, prim borcunun Halk Bankası ile yapılan protokole istinaden 16/10/2008 tarihinde kurum hesabına yatırıldığı, davacıya 17/10/2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, dosyadaki bir kısım bağkur bildirgelerinde 20/04/1982- 25/09/1985 tarihleri arasında kesintisiz bağkur sigortalısı sayıldığı, ancak yaşlılık aylığına esas alınan bağkur ekskresinde sigortalılığının 25/09/1985 tarihinden itibaren başlatıldığı, davacının 20/04/1982- 25/09/1985 tarihleri arasındaki sürenin emeklilik süresi yönünden sigortalı olarak dahil edilmesi ve 42 ay aylığının geç aldığı için eksik aylıklarının ödenmesi talebi ile davalı kuruma başvurduğu...

      Dosya içerisinde bulunan bağkur şahsi dosya suretinden davacının murisinin kendi başvurusu ile 03/10/2002 tarihli giriş bildirgesine dayanarak 01/11/2002 tarihinden itibaren tarım bağkur sigortalılığının başlatıldığı, sonrasında da yine köy muhtarı Arslan Keskin imzalı 16/02/2005 tarihli belgeyle tarımsal faaliyetinin 14/02/2005 tarihinde sonlandığına ilişkin tespitle o tarihten itibaren tarım bağkur sigortalılığı sonlandırıldığı anlaşılmıştır. O tarihten itibaren kurum şahsi dosya içeriğinden murisin bir tescil başvurusunun ve prim ödemesinin bulunmadığı görülmüştür....

      Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/01/1997- 01/06/1998 tarihine kadar, 01/01/1999- 27/09/2013 tarihine kadar , 01/01/2016 tarihinden 31/12/2018 tarihine kadar tarım bağkur kanunu kapsamında sigortalılığının tespitine karar verilmesini talep ederek davasını ıslah ettiği görülmüştür....

      Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/01/1997- 01/06/1998 tarihine kadar, 01/01/1999- 27/09/2013 tarihine kadar , 01/01/2016 tarihinden 31/12/2018 tarihine kadar tarım bağkur kanunu kapsamında sigortalılığının tespitine karar verilmesini talep ederek davasını ıslah ettiği görülmüştür....

      SONUÇ : 1-Hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde yer alan “Davacının...sigortalılığının geçerliliğinin tespiti yönünde karar verilmesine yer olmadığına” ibaresi silinerek, yerine “Davacı ...'nın tarımsal faaliyette bulunduğunun ve bağkur sigortalığının geçerliliğinin TESPİTİ” ibaresinin yazılmasına, 2-Hükmün dört numaralı bendinde yer alan “Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına” ibaresinin silinerek yerine “Dsoya kapsamında yapılan yargılama gideri toplamı 873,20-TL’nin kabul ve ret oranına göre, 436,60-TL si nin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,” ibaresinin yazılmasına, 3-Hükme yedinci bir bent eklenerek “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan .... 2. Kısım 2....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Taraflar arasındaki sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkin davada ....Asliye Hukuk ( İş ) ve ....Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,Bağkur Sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ....Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 05.12.2012 günlü yetkisizlik kararının, taraflara tebliğe çıkartılıp, kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. HUMK’nun 25/II. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (iş)Mahkemesi Davacı, bağkur sigortalılığının iptal edildiği dönemlerde de bağkur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.6.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu