Davada, davalı ...Ş ile davacı arasında yapılan kira sözleşmesinin baz istasyonunun sağlığa zararlı olması nedeniyle feshi ile kaldırılması istenilmektedir. Her ne kadar, dava dilekçesinde; sözleşmenin feshi ifadesi kullanılmış ise de; HUMK.nun 74. ve devamı maddeleri ile, 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi; bir davada dayanılan maddi olayları açıklamak tarafların, hukuki nitelendirmede bulunmak, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlayıp uygulamak da hakimin görevidir. HUMK.nun 8/II-1 maddesinde davanın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler sayılmıştır. Dava, yukarıda belirtilen niteliği itibariyle anılan maddede açıklanan işlerden hiçbirisine dahil değildir....
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11/08/2009 gününde verilen dilekçe ile baz istasyonunun kaldırılması ve tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/10/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 16.04.2015 gününde verilen dilekçe ile baz istasyonunun kal'i istenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sağlığa zarar verdiği iddiası ile davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı, 483 ada 231 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki apartmanın 7 no’lu bağımsız bölümünün maliki olduğunu, 19 no’lu komşu apartmanın çatı katına baz istasyonu kurulduğunu, kendisinin kanser hastası olması sebebiyle tedavisinin sekteye uğrayacağından endişe ettiğini ve psikolojisinin de bozulduğunu belirterek baz istasyonunun kaldırılmasını talep etmiştir....
İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından baz istasyonu kurulduğunu, kendilerinin baz istasyonunun kurulmasına onaylarının bulunmadığını ileri sürerek kurulan tesisin kaldırılmasını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre anayapının çatısının (dış duvarının) davalı şirkete kiralanması için bir kısım kat maliklerinin aralarından birini yetkilendirmek suretiyle davalı şirket ile baz istasyonu kurulması konusunda kira sözleşmesi yapılmasına ilişkin karar aldıkları anlaşılmaktadır....
Mahkemece, dava konusu baz istasyonunun 21/04/2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü ve Konu Baz Denetimi Hakkında Yönetmelikte belirlenen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun faaliyet gösterdiği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekirken, baz istasyonunun uzun vadede sağlığa zarar verebileceği ve olumsuz etkiler doğuracağından bahisle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 18.10.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi....
e ait bina üzerinde baz istasyonu kurulumu ve zeminde de 4 adet besleme ünitesinin bulunduğunu, baz istasyonu ve besleme ünitelerinin davacının binasına değişik yerlerden mesafesinin 5.50m-6.50m olarak ölçüldüğünü" bildirdiği; Üniversite elektrik elektronik mühendisliği bölümü öğretim üyesi bilirkişinin de "baz istasyonu antenlerinin yönleri ve ölçüm değerleri dikkate alındığında istasyonun mevcut haliyle çalıştırılmasının yürürlükteki yönetmeliğe aykırı bir durumunun tespit edilemediğini" belirttiği; davacı tanıklarının da özetle, davacıyla komşu binalarda oturmakta olduklarını, dava konusu baz istasyonunun gürültü çıkardığını ve bu gürültüden davacı ile kendilerinin rahatsız olduklarını, baz istasyonunun gece kıvılcım çıkarttığını, baz istasyonu kurulduktan sonra baş ağrısı çektiklerini, daha fazla yorgun düştüklerini ve yeterince dinlenemediklerini, daha fazla unutkan olduklarını, baz istasyonlarının halk arasında yaygın şekilde radyasyon yaydıkları ve kansere neden olduklarının söylendiğini...
K A R A R Dava, sağlığa zarar vermesi sebebiyle davalı şirketlere ait baz istasyonlarının kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı ..., baz istasyonunun kaldırılmasını istemiş davalı ... A.Ş vekili ise, baz istasyonunun yöneltmeliğe uygun olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, ...e A.Ş. tarafından tesis edilen baz istasyonunun kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı şirket vekilli istinaf isteminde bulunmuştur. ... Bölge Adliye Makemesi 1. Hukuk Dairesi'nce istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Baz istasyonları, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 37. maddesi gereğince ... tarafından bu konuyu düzenleyen Yönetmelikteki yer, ölçü ve limit değerlere göre verilen güvenlik sertifikası gereğince kurulan, günümüzde haberleşme ve iletişimin sağlanmasında önemli bir yeri olan, genel olarak alıcı verici antenleri sayesinde elektromanyetik dalgaları (sinyalleri) alma ve gönderme işlemi yapan sistemlerdir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 30/01/2015 tarihinde verilen dilekçeyle baz istasyonunun kal'i talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06/03/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir.... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, sağlığa zarar verdiği iddiası ile davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, 3984 ada, 20 parselin yan arazisine makro tip olduğu tahmin edilen baz istasyonu kurulduğunu, sağlığa zararlı olduğunu belirterek baz istasyonunun kaldırılmasını talep etmiştir....
Aynı şekilde, baz istasyonlarının sağlığa ve çevreye zarar vermeden nerede, nasıl, hangi ölçü ve limitler dahilinde kurulacağını belirlemek ve kurallarını koymak işlemleri de BTK Başkanlığının denetiminde yapılmaktadır. Dolayısıyla davanın kabul edilebilmesi için davacının baz istasyonunun sağlığa zarar verdiğini bir başka deyişle, baz istasyonunun yasa ve yönetmelikte belirlenen limit değerlere uygun olmadığının ispatlanması gerekir. Somut olayda ise, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 16.05.2009 tarihli Elektronik Haberleşme Cihazlarına Güvenlik Sertifikası Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre bilirkişi uygulamayla belirlenen değerlerin yönetmelikte öngörülen değerleri aşmadığını gerekçeleriyle saptamıştır. Değişik bir ifadeyle, davalı şirketin baz istasyonunun sağlığa aykırı bir yönü bulunduğu davacı tarafından kanıtlanmamıştır....
Davacı, kayden maliki olduğu 2205 parsel sayılı taşınmazın 25 m²'lik kısmına davalıların kendi aralarında yaptıkları 06.10.2000 tarihli protokol gereğince baz istasyonu kurulduğunu ve davalı belediyeye seneliği 1.000 dolardan 3 senelik toplam 3.000 dolar ödendiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi,yıkım ve 3.000 doların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş;yargılama sırasında ise baz istasyonunun bulunduğu yine kayden maliki olduğu 116 parsel yerine sehven 2205 parselin yazıldığını bildirmiş ve ıslah ile birlikte davalı şirketten 2.505,83 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket, davanın reddini savunmuş,diğer davalı belediye ise cevap vermemiştir. Mahkemece,dava konusu baz istasyonunun 2205 parsel içersinde değil yine davacıya ait 116 parsel sayılı taşınmaz içersinde kaldığının keşfen saptandığı ve usulüne uygun bir ıslahın da bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....