WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında bayilik sözleşmesi bulunmakta olup, uyuşmazlık ve hüküm; bayilik sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur....

      dan satın alındığını, zilyetliğin kendisinde bulunduğunu, 2/B çalışması sırasında davalı ...'ın taşınmazı kendi adına haksız şekilde kaydettirdiğini, zilyetliğinin korunmasını ve taşınmazın tamamının adına tapuya kayıt ve tescil işleminin yapılmasını talep ettiği anlaşıldığından eldeki davanın yalnızca zilyetliğin korunması isteminden ibaret olduğu kabul edilemez. Sonuç itibariyle; davanın zilyetliğin arkasında bulunan bir hakka dayalı olmasına göre, davaya bakma görevinin ... Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu açıktır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Somut olayda; davacı kira sözleşmesine dayalı olarak davalıya karşı elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğinde bulunmuştur. Kiralayan (dava dışı ... Emlak Müdürlüğü) davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Bu durumda, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat davası olduğu gözetilerek davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, davacının zilyetliğin korunması hükümlerine dayanılarak el atmanın önlenmesi ve tazminat isteğinde bulunduğu, 6100 Sayılı HMK'nın 4/c Maddesi gereğince zilyetliğin korunmasına ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle yanılgılı gerekçeyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          Maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'ın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nın 981 ve devamı maddelerine dayalı ziyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Ancak zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır ve görevli mahkeme buna göre belirlenir....

          Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK.nun 06.10.1993 gün, 1993/14- 423/561 sayılı ve HGK'nın 15.06.1983 gün, 3351/679 ve 25.11.1987 gün 394/876 sayılı kararları da aynı yöndedir....

          Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK.nun 06.10.1993 gün, 1993/14- 423/561 sayılı ve HGK'nın 15.06.1983 gün, 3351/679 ve 25.11.1987 gün 394/876 sayılı kararları da aynı yöndedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tesbiti ve Korunması ...ile ... Valiliği Milli Emlak Daire Başkanlığı aralarındaki zilyetliğin tesbiti ve korunması davasının kabulüne dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 10.03.2009 gün ve 939/535 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A RA R Davacı vekili, Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 92 sayılı parsel üzerinde ev ve bahçe amaçlı olarak 20 yıldan fazla süreyle kullanılan yerlere ilişkin vekil edeni adına tapu tahsis belgesi olduğunu açıklayarak şahsi hakka dayalı olarak zilyetliğin tesbiti ve korunmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Yerel mahkemece; davanın, mülkiyete dayalı olmayıp, zilyetliğin korunmasına ilişkin dava niteliğinde olduğu, zilyetliğin korunması davalarının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8. maddesinin II. fıkrasının 3. bendi hükmü gereğince münhasıran Sulh Mahkemelerinde görülmesi gereken davalardan olduğu, dolayısı ile görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Özel Daire'ce; karar yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, mahkemece, önceki hükümde direnilmiş; karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Açıklanan maddi olgu, iddia ve savunma ile bozma ve direnme kararlarının kapsamları itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davanın, "zilyetliğin korunması davası mı" yoksa mülkiyete dayalı bir "hak davası mı" olduğu, varılacak sonuca göre davaya bakma görevinin asliye mahkemesine mi, sulh mahkemesine mi ait olduğu, noktalarında toplanmaktadır....

              Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, bayilik/franchising sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat ve cezai şart istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince,davanın franchise sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat ve cezai şart taleplerine ilişkin olduğu,uyuşmazlık konusu franchise sözleşmesi ile ilgili Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi ise, talebin taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesine dayanan ticari ilişkinin haksız fesihle sonlandırılması olduğı, dava konusunun 5846 sayılı Yasa kapsamında kalmadığı gerekçeleriyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 71....

                UYAP Entegrasyonu