Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır....

Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK.nun 06.10.1993 gün, 1993/14- 423/561 sayılı ve HGK'nın 15.06.1983 gün, 3351/679 ve 25.11.1987 gün 394/876 sayılı kararları da aynı yöndedir....

Ayrıca 5846 sayılı Kanundan doğan haklar ile 551, 555 ve 554 sayılı KHK'lardan doğan haklara ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevi de ihtisas mahkemelerine bırakılmıştır.Somut olayda davacı vekili, müvekkil ile davalının aralarında imzalamış oldukları franchise sözleşmesine dayalı olarak ödenmeyen bayilik bedelleri, reklam bedelleri ve malzeme bedelleri toplamından doğan bir bölüm cari hesap alacağı olan 15.618,41TL' nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı, 556 sayılı KHK'dan kaynaklanan uyuşmazlık nedeni ileri sürmemiş, sözleşmenin ihlali nedeniyle uğradığı zararın tahsilini istemiştir. Davada franchise veren davalı lehine 5846 sayılı FSEK ve 556 sayılı KHK hükümlerinden kaynaklanan hakların varlığı iddia edilmeyip bu yönde bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi Franchise sözleşmesi nedeniyle tescilli bir sınai hakka dayalı niza dahi söz konusu değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması, kira sözleşmesinin feshi KARAR Davanın niteliği, Asliye Hukuk Mahkemesinden görevsizlikle gelen dosyada, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından da zilyetliğin korunmasına ilişkin değil kira sözleşmesinden kaynaklanan hakka dayalı dava olduğu nitelendirilerek görevsizlik kararı verildiği ve bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 29.12.2008 tarih 2008/17830-22433 Esas ve Karar sayılı kararı ile onandığı anlaşılmakla davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı belirlendiğine, 8.11.2000 ve 3.5.2001 tarihli kira sözleşmelerine dayalı olarak açılan hakka dayalı elatmanın önlenmesi niteliğinde bulunduğuna göre; 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, Yargıtay (3.)...

      Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683 üncü maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi salt zilyetliğe dayanan kişiler ise, TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nın 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 09.10.1946 tarih ve 1946/6 Esas, 1946/12 Karar sayılı kararında aynen "...MK.896....

      Burada davalıya ait LPG ürününü pazarlayan ve bayilik sözleşmesine aykırı davranan yan Tokat Huzur İnşaat Gıda Tekstil Petrol Ürünleri Nak.San.Tic.Ltd.Şti.dir. Davacı bu şirket aleyhine açacağı davada bayilik sözleşmesine dayanarak anılan şirketin ... Tüpgaz Tic. AŞ ürünlerini pazarlamak suretiyle muarazasının giderilmesini isteyebilirse de hakka aktif elatması olmayan davalı şirketten bu talepte bulunamaz. İnceleme konusu davada davalı şirketin davalı olma sıfatı bulunmadığından davacıya karşı davalının ürünlerini pazarlamak suretiyle bayilik sözleşmesine aykırı davranan tarafın ihbar olunan şirket olması ve davanın bu şirkete yöneltilmesi gerekirken sıfatı olmayan kişiye karşı açılan davanın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın zilyetliğe dayalı müdahalenin men'i talebine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın komşuluk hukukuna dayalı müdahalenin önlenmesi davası olduğu ve salt zilyetliğin korunması istemine dayalı olmadığından asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 4/c maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin “.....Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları....” görmekle görevli olduğu belirtilmiştir. Diğer yandan 4721 sayılı TMK.nin 737. maddesinde ise ”Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir....

          başvurulacağı ihtar edilmiş ise de ,ihtar tarihi itibariyle de taşınmaz 3.şahsın mülkiyet ve işletmesinde bulunmaktadır.Davalı akaryakıt istasyonunun devredilmesinden davacının haberdar olduğunu ,sözleşmelerin yürürlüğünün sağlanamaması nedeniyle gerekli olan evrakları da göndermediğini,sözleşmenin imzalanarak kendilerine dönülmediğini, bayilik lisans ve ruhsatının alınamadığını savunmuş,davacı sözleşmelerin yürürlüğe girmemesinin davalının kusurundan kaynaklandığını ileri sürmüş ise de bu yolda herhangibir delil göstermemiştir.Bayilik ve kira sözleşmesi yürürlüğe girmediğinden davacı bayilik sözleşmesine dayalı bir talepte bulunamaz.Ancak sözleşmelerin davalının kusuruyla yürürlüğe girmediğini ileri sürerek varsa uğradığı zararının giderilmesini isteyebilir.Yürürlüğe girmeyen sözleşme nedeniyle kar kaybı ve bayilik sözleşmesine aykırılık nedeniyle cezai şart istenemeyeceğinden davanın bu sebeble reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

            olduğu anlaşmaya dayalı olarak işlerine devam etmek istediğini, ancak davacı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bayilik sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu