WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve diğerleri aleyhine 02/10/2007 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... ve davalı ... vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/04/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 01/04/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; karar, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Sulh Ceza hakimi olarak görev yaptığı dönemde davalı ... Gazetesi'nin 02/04/2012 tarihli nüshasında, ''...'' başlığıyla verilen haber ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur....

      A.. ve diğerleri aleyhine 04/08/2003 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan U. Basın Yayın Gazetecilik Matbaacılık ve Yayıncılık San. A.Ş. yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar bakımından davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan S.. A.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazına gelince; Dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

        Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu uyuşmazlık; davacı hakkında yapılan ----sözlerin ------ya da kişilerin ---- gösterilmesini isteme haklarından hangisinin kapsamında kaldığına ilişkindir. Basın özgürlüğü, Anayasa'nın 28. maddesi ile Basın Kanunu'nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum, halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın; olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır....

          gazetesinin 02/03/2010 tarihli nüshasında “Hamile kadına koca işkencesi” ve “işkenceli aile dramı” başlığı ile yayımlanan haber içeriğinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalılar, haberin gerçek ve güncel olduğu ve haberde kamu yararı ile toplumsal ilginin mevcut bulunduğunu belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; dava konusu yazıda geçen haberin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle istemin bir bölümü kabul edilmiştir. Basın özgürlüğü, Anayasa’nın 28. maddesinde ve 5187 sayılı Basın Yasası’nın 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemede basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin nedeni; toplumun sağlıklı, mutlu ve güven içinde yaşayabilmesi içindir....

            İl İmamı olarak ... bünyesinde görevlendirildiğinden bahsedildiğini, bu haber nedeniyle davacının kişilik haklarının davalılar tarafından ihlal edildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili; davaya konu haberin son zamanda Türkiye’nin gündeminden düşmeyen güncel bir konu ile ilgili olduğu, aynı zamanda basın özgürlüğü kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davacının fotoğrafları da yayınlanarak kamuoyunda suçlu olarak ilan edildiği, yasa dışı bir örgütün il imamı olarak gösterildiği, haberin objektif sınırlar içerisinde kalmak sureti ile yapılmış bir yayın olmadığı, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, davaya konu haber yayını nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir....

              İl İmamı olarak ... bünyesinde görevlendirildiğinden bahsedildiğini, bu haber nedeniyle davacının kişilik haklarının davalılar tarafından ihlal edildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili; davaya konu haberin son zamanda Türkiye’nin gündeminden düşmeyen güncel bir konu ile ilgili olduğu, aynı zamanda basın özgürlüğü kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının fotoğrafları da yayınlanarak kamuoyunda suçlu olarak ilan edildiği, yasa dışı bir örgütün il imamı olarak gösterildiği, haberin objektif sınırlar içerisinde kalmak sureti ile yapılmış bir yayın olmadığı, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, davaya konu haber yayını nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/06/2008 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                  Basın Yayın ... Şti. ve ... aleyhine 02/05/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalılardan ... tarafından kaleme alınıp ... Gazetesinin 26/01/2014 tarihli nüshasının 10.sayfasında "Üniversite arazisi ... nasıl geçti?"...

                    Gazetesinde ".... ... ...'' başlıklı haberde, davalının, müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, hakaret kastı olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu yazıda eleştiri sınırlarının aşıldığı, kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir....

                      UYAP Entegrasyonu