Burada kanıtlanacak olgular geç ödeme ile davacının maruz kaldığı zararı doğuran vakıalar ve bu vakıalar nedeniyle uğranılan fiili zarardır. ( Bu yönde ----- BAM ----HD. ---- Esas ve Karar sayılı kararı, Yargıtay ----.HDnin ---- Esas ve Karar sayılı ve------- Esas ve Karar sayılı kararları )Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafça munzam zararına ilişkin somut ve açık deliller sunulamadığı gibi esasen somut bir munzam zarar iddiasında da bulunamadığı, yalnızca hakkın doğduğu tarihten itibaren geçen sürede enflasyon, paranın değer kaybı ve alım gücündeki düşüş, faizin ana para üzerinden hesaplanması ve ana paranın enflasyon karşısında sürekli erimesi gibi olgular dikkate alınarak munzam zarar hesaplaması yapılmasını talep ettiği, bu haliyle davacı şirketin geç ödeme nedeniyle somut olarak uğradığı zarar olgusunu ileri sürüp ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....
A.Ş. aleyhine 16.09.1987 tarihli İnşaat Sözleşmesinden doğan %6.42 oranındaki hasılat payı alacağının tahsili için yapılan icra takiplerinde, alacaklarının geç ödenmesi nedeniyle açmış olduğu munzam zararının tahsili davasının derdest olduğunu, Bakanlar Kurulu'nun 2001/2202 sayılı Kararı gereğince, ... A.Ş'nin gayrimenkul faaliyetleri ile ilgili iştiraklerinin payları ile bu faaliyetlere ait gayrimenkuller tüm hak ve yükümlülükleri ile davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığına (TOKİ) devredildiğini, ... A.Ş'nin bankacılık faaliyetlerine T.C. Ziraat Bankası gayrimenkul faaliyetlerine davalı TOKİ'nin halef olduğu, munzam zarar davasında Ziraat Bankası'nın davalı olarak gösterildiği ancak Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı ile dava konusu olayın gayrimenkul faaliyetleri ile ilgili bulunduğu gerekçesi ile Ziraat Bankası'na yöneltilen husumetin yersiz olduğuna karar verildiğini, bunun akabinde munzam zarar alacağının tahsili için ......
kesinleşmiş bir karar bulunmadığını, müvekkili şirketin konu tutarı ödeme zarureti bulunmadığını, davacıların sadece kur farkı ile enflasyona dayanarak munzam zarar talebi yerinde olmayıp munzam zarara uğradıklarını somut olarak ispat etmeleri gerektiğini, munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağının geç ifa edilmesinden dolayı faizle karşılanamayan zararını ve miktarını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmek durumunda olduğunu beyanla; öncelikle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, herhalükarda davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
zararını oluşturduğu, Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda Yargıtayın da, munzam zararın ayrıca ispatlanması gerektiği yönündeki katı yorum nedeniyle, kamunun yararı ile zarar görenin mülkiyet hakkının korunması arasında kurulması gereken adil dengenin zarar gören aleyhine bozulduğunu değerlendirmiş ve munzam zararın somut delillerle kanıtlanması gerektiği uygulamasından vazgeçtiğini belirttiğini beyan ederek; Müvekkil şirketin munzam zarar talep ettiğimiz alacağı ile ilgili, 20.01.2010 temerrüt tarihinden 04.11.2022 tahsil tarihine kadar geçen süredeki enflasyon verilerini gösterir TEFE TÜFE-ÜFE oranları, banka vadeli mevduat faiz oranları, döviz kurları, devlet tahvil faiz oranları, işçi ücretleri ve diğer yatırım araçları ile ilgili getiri bilgilerinin resmi kurumlardan sorularak munzam zarar hesabının bilirkişi vasıtasıyla tespitini, bilirkişi tarafından tespit edilecek miktara artırma hakkımız saklı kalmak üzere HMK. 107....
Alacaklının, munzam zararını yasal delillerle kanıtlaması halinde borçlu; ya alacaklının bir zarara uğramadığını ya da borç zamanında ifa edilmiş olsaydı bile, alacaklının değeri düşmeyecek bir yatırım yapmayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. İkinci görüşe göre; munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zarar miktarını; zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamalıdır....
munzam zarar tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
edici bir biçimde kanıtlayamadığı, munzam zarar talep edilebilmesinin koşullarının oluşmadığı, davacının munzam zarar talep etme şartlarının ve munzam zararının oluşmadığı kanaatine varılmış davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Munzam zarar sorumluluğu, kusur sorumluluğuna dayanır. Kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür. Diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tevsik edilmesi gerekir. Zira munzam zarar, alacaklının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içerisindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan, somut olgular nedeniyle uğramış olduğu fiili zarardır (HGK'nın 31.10.2007 tarih ve 2007/11-668 E.-2007/798 K. ilamı)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Munzam zarar istemine ilişkindir. ----- sayılı takip dosyası ----- üzerinden celp edilmiştir. Hasar dosyası celp edilmiştir. Davaya konu araçların tramer kayıtları ------ celp edilmiştir. ------ sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Munzam zarar istemine ilişkindir. ----- sayılı takip dosyası ----- üzerinden celp edilmiştir. Hasar dosyası celp edilmiştir. Davaya konu araçların tramer kayıtları ------ celp edilmiştir. ------ sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir....