WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eğer Sayın Mahkemece; hesaplama bölümünde ayrıntılı bir biçimde görüldüğü üzere; ---- adalet ilkesi gereğince benimsenen 5 farklı kritere göre munzam zarar hesabı kabul edilirse; davacının değer kaybından kaynaklı olarak 14.07.2020 tarihli hakediş alacağı olan 301.885,88 TL'nin 31.01.2022 itibariyle paranın değer kaybından kaynaklı olarak munzam zararının 283.978,29 TL olarak hesap ve tespit edildiği..." şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür....

    Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır. Bu bağlamda ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, alacaklı yönünden aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilemeyeceği gibi salt bu olguya dayanılması neticesinde zararın ispatına dair koşulun gerçekleştiği söylenemez. Zira burada zararın olgusunun, HMK’nın 194. maddesi kapsamında ispata elverişli bir şekilde somutlaştırılarak zarar iddiasının ispatı için gerekli tüm deliller ortaya konulmalıdır. Davacı tarafından ileri sürülen, ülkemizdeki belirli dönemlerde mevcut olan ekonomik olumsuzluklardan enflasyon, yüksek faiz, para değerindeki düşüş gibi olgulara dayalı aşkın (munzam) zarar talebi, zarar olgusunun delili olarak kabul edilemez....

      Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır. Bu bağlamda ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, alacaklı yönünden aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilemeyeceği gibi salt bu olguya dayanılması neticesinde zararın ispatına dair koşulun gerçekleştiği söylenemez. Zira burada zararın olgusunun, HMK’nın 194. maddesi kapsamında ispata elverişli bir şekilde somutlaştırılarak zarar iddiasının ispatı için gerekli tüm deliller ortaya konulmalıdır. 34. Bu itibarla davacı tarafından ileri sürülen, ülkemizdeki belirli dönemlerde mevcut olan ekonomik olumsuzluklardan enflasyon, yüksek faiz, para değerindeki düşüş gibi olgulara dayalı aşkın (munzam) zarar talebi, zarar olgusunun delili olarak kabul edilemez....

        Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmüne haizdir.Munzam zarar talep edebilmek için, bir para borcunda borçlunun temerrüde düşmesi, borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının ortaya çıkması, borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olması ve borçlunun temerrüdü ile alacaklının munzam zararı arasında illiyet bağının bulunması gereklidir. Yine munzam zararın tazmin edilebilmesi için davacı - zarar gördüğünü iddia edenin uğranılan zararın varlığı ile miktarının kanıtlanması gerektiği, bu zarar kanıtlandığı takdirde borçlunun ancak kendisinin geç ödemeden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi halinde zararı ödeme yükümlüğünün ortadan kalkacaktır....

          Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (Uygur, Turgut: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Cilt I, 2012, s. 810). Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır....

          kapsamında olduğunu, davacı taraf munzam zararını somut bir şekilde ispat edemediğini, davacı taraf munzam zarar talebine dayanak olarak ülkemizde yaşanan enflasyon, kur artışını sebep gösterdiğini ancak Yargıtay'ın istikrarlı munzam zararın objektif değil sübjektif bir zarar olduğu ve enflasyon, kur artışı vb. genel durumların munzam zarar olarak değerlendirilemeyeceği yönünde olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, sigorta hukuk prensibi itibari ile, müvekkili şirketin sorumluluğu mal varlığında riziko anında meydana gelen azalma ile sınırlı olduğunu, "munzam zarar" kavramı ile "sorumluluk sigortası" kavramı nitelik itibari ile örtüşmediğini, borçlunun kusurlu olması durumunda munzam zarar talep edilmesinin munzam zarar talep şartlarından biri olduğunu, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından davacıyı zarar uğratmak maksadı ile ödeme yapılmadığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin hasar aşamasında 4.757,01-TL tutarında hasar tazminatı...

            CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından araç hasarı tazminatı ve değer kaybı tazminatı sebebiyle şirketimize hasar başvuruları yapılmış ve şirketimiz nezdinde --------numaralı hasar dosyaları açıldığı, mezkur davadan önce davacı taraf aynı kazadan kaynaklı dava konusu araç için aracın -------olan ---- ----------- tarafından davacı tarafa araç hasarı tazminatı ödemesi yapıldığı, halefiyet ilkesi gereği belirttiğimiz şirket ödediği rakamı müvekkil şirketten rücuen tahsil edildiği, tazminata ve davaya konu aracın araç hasarı tazminatı için----- olan ----- halefiyet ilkesi gereği 4.425, 00 tl ödendiği, davacı tarafından müvekkil şirket tarafından hasar dosyasında yapılan değer kaybı tazminatı başvuru sonrası --------- ------- sayılı dosyasından müvekkil şirket aleyhine değer kaybı tazminatı talebi ile dava açıldığı, işbu tahkim yargılamasının kesin karar sonucunda 23.02.2022 tarihinde davacı tarafa asıl alacak ve ferileri ödendiği, davacının değer zararı tümüyle...

              Yine munzam zararın tazmin edilebilmesi için davacı - zarar gördüğünü iddia edenin uğranılan zararın varlığı ile miktarının kanıtlanması gerektiği, bu zarar kanıtlandığı takdirde borçlunun ancak kendisinin geç ödemeden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi halinde zararı ödeme yükümlüğünün ortadan kalkacaktır. ----- ------ sayılı kararına göre; Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır. Bu bağlamda ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, alacaklı yönünden aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilemeyeceği gibi salt bu olguya dayanılması neticesinde zararın ispatına dair koşulun gerçekleştiği söylenemez....

                Asliye Ticaret Mahkemelerinin 6102 sayılı TTK'nın 4/1-f ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda düzenlenen bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacaklara ilişkin davalar yönünden özel yetkili mahkeme olarak faaliyete geçirilmiş bulunması nedeniyle, bankacılık işleminden kaynaklandığı anlaşılan alacağa dayalı icra takibe itirazın iptaline ilişkin huzurdaki davanın 15/12/2021 tarihi sonrasında açıldığı, talep yönünden görevin finans mahkemelerine ait olduğu değerlendirilmekle, mahkememizde açılmış bulunan işbu talebinin ESASININ KAPATILMASINA, 2-Dosyanın, -----Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere------ Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna İADESİNE,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi....

                  Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde trafik kazasından kaynaklı olarak davacının alacağının geç ödendiği iddiasından kaynaklı munzam zararının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu ve bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı ile sorumlu ise sorumluluk miktarının ne olduğu noktasındadır.Davanın Hukuki Niteliği: Dava, TBKnın 122.maddesine dayalı munzam zarar istemine ilişkindir.Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 49. Maddesindeki "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür." şeklindeki düzenlemedir. DELİLLER : ------Esas sayılı dosyası celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır. Sigorta Tahkim Komisyonu'nun -------numaralı dosyası celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu