WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (Uygur, Turgut: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Cilt I, 2012, s. 810). Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır....

ın Eti Holding A.Ş'nin personeli olduğunu, daha önce madencilik, metalurji ve bankacılık alanlarında faaliyet gösteren Eti Bank Genel Müdürlüğü'nün bankacılık kısmının ayrılarak Eti Bank A.Ş. olarak yapılandırıldığını, davalı ...'ın Eti Bank A.Ş.'nin bölünmeden önce bankacılık faaliyetlerinde kullandığı ve ayrılma nedeniyle kullanılmaz hale gelen mevduat cüzdanlarını ele geçirerek para topladığını, müvekkilinin, bu kişinin yüksek faiz veren madencilik fonu söylemi üzerine çeşitli tarihlerde 7.625,00 TL'yı teslim ettiğini, karşılığında Eti Bank A.Ş.'ye ait hesap cüzdanı aldığını, işlemlerin davalılara ait bankacılık binasında yapıldığını, müvekkilinin bu şekilde dolandırılmış olduğunu ve munzam zararının da bulunduğunu ileri sürerek, 7.625,00 TL yatırılan paranın ve 125,625,00 TL munzam zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

    Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde trafik kazasından kaynaklı olarak davacının alacağının geç ödendiği iddiasından kaynaklı munzam zararının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu ve bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı ile sorumlu ise sorumluluk miktarının ne olduğu noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, TBKnın 122.maddesine dayalı munzam zarar istemine ilişkindir. Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 49. Maddesindeki "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür." şeklindeki düzenlemedir. DELİLLER:-------- sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir. ------ numaralı dosyası celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır....

      Yine munzam zararın tazmin edilebilmesi için davacı - zarar gördüğünü iddia edenin uğranılan zararın varlığı ile miktarının kanıtlanması gerektiği, bu zarar kanıtlandığı takdirde borçlunun ancak kendisinin geç ödemeden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi halinde zararı ödeme yükümlüğünün ortadan kalkacaktır.----------- sayılı kararına göre; Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır. Bu bağlamda ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, alacaklı yönünden aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilemeyeceği gibi salt bu olguya dayanılması neticesinde zararın ispatına dair koşulun gerçekleştiği söylenemez....

        Vekilinin tarihli cevap dilekçesinde özetle; Off-Shore munzam zarar davalarına ilişkin olarak Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 04.11.2019 tarihli görüşünü içeren emsal kararda zararın somut olarak ispat edilmesi gerektiği hususunun teyit edildiğini, müvekkili Bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, re'sen taraf değişikliği yapılması gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, Off Shore hesaplarına yatan paralara ilişkin olarak açılmış olan munzam zarar davalarının müvekkili açısından red edilerek Yargıtay ve BAM tarafından onandığını, davacının munzam zarar iddiasının kabul edilemez olduğunu, munzam zarar talebinin koşullarının oluşmadığını, davacının müterafık kusurunun bulunup, bulunmadığının incelenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Fer'i müdahil TMSF vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep etmiş olduğu munzam zararın gerçekleşebilmesi için Borçlar Kanunu'nun 122....

        CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın görevsiz mahkemede ikame olunduğunu, davanın mahiyeti itibari ile belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığını, davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, davacının talepleri genel şartlar uyarınca teminat dışı olduğunu, başvuru sahibini munzam zarara dair taleplerinin reddi gerekmesi gerektiğini, davacı tarafın munzam zararını somut bir şekilde ispat edemediğini, davacı taraf munzam zarara uğradığını somut veriler ile ispat edemediğini, munzam zarar talebine dayanak olarak yüksek enflasyonu gösterdiğini, Yargıtay'ın istikrarlı kararları munzam zararın objektif değil sübjektif bir zarar olduğu ve enflasyon, kur artışı vb. genel durumların munzam zarar olarak değerlendirilemeyeceği yönünde olduğunu, hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydı ile, sigorta hukuk prensibi itibari ile, müvekkil şirketin sorumluluğu mal varlığında riziko anında meydana gelen azalma ile sınırlı olduğunu, izah...

          zararının olup olmadığı ve varsa ne kadar olduğu, somut olayda munzam zarar talep şartlarının oluşup oluşmadığının mahkemenin takdirinde olacağı, Mahkemece, davacının munzam zarar talep edebileceğinin kabulü ihtimali için munzam zarar miktarının 147.151,26 TL olarak hesaplandığı kanaatimizdir." şeklindedir....

            Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde trafik kazasından kaynaklı olarak davacının alacağının geç ödendiği iddiasından kaynaklı munzam zararının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu ve bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı ile sorumlu ise sorumluluk miktarının ne olduğu noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, TBKnın 122.maddesine dayalı munzam zarar istemine ilişkindir. Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 49. Maddesindeki "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür." şeklindeki düzenlemedir. DELİLLER:-------tarafların son tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır. -------karar numaralı dosyası celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır....

              Uyuşmazlık konusunun temelini oluşturan aşkın (munzam) zarara ilişkin olarak ise TBK’nın 122. maddesi “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. 20. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır....

                nin personeli olduğunu, daha önce madencilik, metalurji ve bankacılık alanlarında faaliyet gösteren Eti Bank Genel Müdürlüğü'nün bankacılık kısmının ayrılarak Eti Bank A.Ş. olarak yapılandırıldığını, davalı ...'ın Eti Bank A.Ş.'nin bölünmeden önce bankacılık faaliyetlerinde kullandığı ve ayrılma nedeniyle kullanılmaz hale gelen mevduat cüzdanlarını ele geçirerek para topladığını, müvekkilinin, bu kişinin yüksek faiz veren madencilik fonu söylemi üzerine çeşitli tarihlerde 7.625,00 TL'yi teslim ettiğini, karşılığında Eti Bank A.Ş.'ye ait hesap cüzdanı aldığını, işlemlerin davalılara ait bankacılık binasında yapıldığını, müvekkilinin bu şekilde dolandırılmış olduğunu ve munzam zararının da bulunduğunu ileri sürerek, 7.625,00 TL yatırılan paranın ve 125,625,00 TL munzam zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu