Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki ... nolu taksitli tüketici kredisine ilişkin, ...nolu poliçeden kaynaklı alacağa ilişkin, ... nolu bireysel kredi kartından kaynaklı alacağa ilişkin talepler bakımından davalının tüketici konumunda olduğu ve tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemesince her ne kadar davacı bankanın faaliyetinin bankacılık işlemi olması nedeniyle icra takibinin dayanağı olan çek hesabı açılması bankacılık faaliyetinden ve bankacılık işleminden kaynaklandığı gözetilerek, dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sy. TTK'nın 4/f maddesine göre bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kuruluşlara ve ödünç para verme işlemlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davası niteliğinde bulunması nedeniyle finans ihtisas mahkemesinde görülmesi gerektiği, uyuşmazlığın finans mahkemesi sıfatıyla Mersin 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2013 NUMARASI : 2011/375-2013/552 Uyuşmazlık, bankacılık işleminden kaynaklı değişime ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görev Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasında munzam zarar istemine ilişkindir.Sigorta Tahkim Komisyonunun ---- esas sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiştir.Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Davacının alacağının zamanında tahsil edememesinden kaynaklı munzam zararının olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu anlaşıldı....
Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (Uygur, Turgut: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Cilt I, 2012, s. 810). Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken ilk koşul, bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. Bu para borcunun kaynağının, aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliği için herhangi bir önemi bulunmamaktadır....
Munzam zarar sorumluluğu, kusur sorumluluğuna dayanır. Kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür. Diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tevsik edilmesi gerekir. Zira munzam zarar, alacaklının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içerisindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan, somut olgular nedeniyle uğramış olduğu fiili zarardır (HGK'nın 31.10.2007 tarih ve 2007/11-668 E.-2007/798 K. ilamı)....
Munzam zarar sorumluluğu, kusur sorumluluğuna dayanır. Kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür. Diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tevsik edilmesi gerekir. Zira munzam zarar, alacaklının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içerisindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan, somut olgular nedeniyle uğramış olduğu fiili zarardır (HGK'nın 31.10.2007 tarih ve 2007/11-668 E.-2007/798 K. ilamı)....
Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davacının talebinin haksız haciz nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın bankacılık işleminden ve HSK kararında tahdidi olarak sayılan kanunlardan kaynaklanmadığı ve çözümünde genel yetkili ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 30/11/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih, 1232 sayılı kararı ile, 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969....
Dolayısıyla uyuşmazlıkta irdelenecek olan husus, 6098 sayılı Yasanın 122 nci maddesi gereği munzam (aşkın) zararın şartlarının oluşup oluşmadığıdır.6098 sayılı Yasanın 122 nci maddesine göre, "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür". Kanun söz konusu hükmü ile, alacaklının zarannın temerrüt faizinden fazla olması halinde, bu zararını borçludan talep etme imkânı tanımıştır. Borçlar Kanunu'nun bu hükmünde yer alan zarar doktrinde "munzam zarar (further damage)" olarak adlandırılmaktadır. Buna göre, alacaklının malvarlığında iradesi dışında meydana gelen ve temerrüt faizinin üzerinde bulunan zarara munzam (ek) zarar denir. Zararın temerrüt faizinin üzerinde kalan kısmı munzam zaran oluşturur. Munzam zarann değişik şekilleri söz konusudur....
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, haksız fiilden kaynaklı munzam zararın tahsili istemine ilişkindir....