Feri Müdahil OYAK vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının muhtemel kar ya da farz edilen gelir gibi somut olay gerçekliğine dayanmayan birtakım tespitlerin kapsamında talep ettiği munzam zarar iddiasının gerçekliğe dayanmadığını, munzam zarar iddiasını dayandırdığı asıl alacak iddiasını daha öncesinde açmış olduğu davasında mahkeme tarafından belirlenen en yüksek orandaki faizi ile birlikte tahsil ettiğini, davacının başkaca munzam zarar iddiasında bulunmadığını, müvekkili kurumun davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, davanın asıl muhatap olan TMSF'ye tevcih edilmesini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde ileride müvekkili kurumun hak kaybına ve zarara uğramasını önlemek üzere davaya davacı yan yanında feri müdahil olarak katılmasını bildirilerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, munzam zarar asıl alacağa bağlı olarak ortaya çıkan ve temerrüt faizini aşan bir zarar türü olduğunu, dava konusu faturalardan kaynaklı asıl alacak bulunmasaydı munzam zararın ortaya çıkmayacağını,yapılan arabuluculuk görüşmesinin yakın zamanda yapılması ve asıl alacak miktarının zararın yanında çok düşük miktar olması sebebiyle yalnızca asıl alacağa ilişkin olmadığını, munzam zararın da istendiğini, alacağın aynı ancak oluşan munzam zarar sebebiyle alacak miktarı farklı oluğunu, aynı alacak için tekrar arabuluculuk kurumuna başvurmama sebebiyle davanın usulden reddinin hukuka aykırı olduğunu,munzam zararın asıl alacağa bağlı olması ve asıl alacakla ilgili arabuluculuk görüşmesi yapılması sebebiyle usulden red sebebi olmayacağını,kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacının parasının değerlendirilememesine yönelik iddiasına istinaden mahkemece hesaplanan miktar davacının munzam zararıdır. Munzam zarar yükümlülüğü, asıl borç ve temerrüt faizi ödeme yükümlülüğünden farklı, temerrüt ile oluşmaya başlayan ve asıl borcun ifasına kadar geçen zaman içinde artarak devam eden, asıl borçtan tamamen bağımsız yeni bir borçtur. Munzam zarar borcunun hukuki nedeni asıl alacağın temerrüde uğramasıdır. Alacağın temerrüde uğraması, esas alacağın kaynaklandığı hukuki işlem ve olaydan ayrı ve farklı bir hukuki sebep teşkil etmektedir. Munzam zarara dayalı talep hakkı, esas itibariyle bir alacak hakkıdır. (Dairemizin 2001/5381 E-2001/8432 K. sayılı kararı) TBK’nın 122. maddesinde düzenlenen munzam (aşkın) zarar, borçlunun mütemerrit olması durumunda, alacaklının, temerrüt faiziyle karşılanmayan ve temerrüt faizini aşan zararıdır ve faizden ayrı talep edilebilir....
Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (Uygur, Turgut: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Cilt I, 2012, s. 810). Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken ilk koşul, bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. Bu para borcunun kaynağının, aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliği için herhangi bir önemi bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2014 NUMARASI : 2013/1014-2014/516 Dava konusu uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkin olup tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : .........ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2016 NUMARASI : 2015/633-2016/121 Taraflar arasındaki dava, bankacılık işleminden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Dava, munzam zarar istemine ilişkindir. Munzam zarar, farazi zarar olmayıp; somut bir zarardır. 6098 sayılı TBK'nın 122. maddesi uyarınca alacaklının temerrüt faizini aşan bir zarara uğraması gerekmektedir. Bu durumda borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür....
GEREKÇE: Dava, munzam zarar istemine ilişkindir. Munzam zarar, farazi zarar olmayıp; somut bir zarardır. 6098 sayılı TBK'nın 122. maddesi uyarınca alacaklının temerrüt faizini aşan bir zarara uğraması gerekmektedir. Bu durumda borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/443 Esas sayılı dosyası ile görülen davada ticari ilişkiden kaynaklı davacı lehine 39.458,06 TL'nin 17/01/2001 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, mahkeme kararı ile hüküm altına alınan miktarın 9 yılı aşkın süre sonra ödendiğini, ihtarnameye rağmen zararın karşılanmadığını belirterek fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL munzam zarar tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımının gerçekleştiğini, davacının ihtarnameyi davalı ile vekalet ilişkisi kalmayan avukata gönderdiğini, davacının munzam zarar isteme şartlarının oluşmadığını, BK 105 maddeye göre açılan bu davada davalının kusurunun oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Otomobil Fabrikaları A.Ş.’nin ödeme defiine yönelik temyiz itirazları bakımından; Dava, ilk açılan davadan sonra araç için ödenen muhafaza ücreti, ulaşım bedeli ve ikinci alınan araçtan dolayı uğranılan munzam zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece, bozmadan önceki bilirkişi raporlarında belirtildiği gibi davacının icradan gelen cevaba göre de 3.150,00 TL otopark ücreti ödediği, ayrıca ulaşım bedeli olarak da 2.516,00 TL zarar hesaplandığı ve yine munzam zarar olarak da son bilirkişi raporlarında 14/07/2016 tarihli raporda çok daha farklı bir rakam hesaplanmış ise de bu rakamın geçerli olup olmadığına gerektiğinde ek dava açıldığında bu rapor irdelenerek munzam zarar hakkında 500,00 TL'nin üzerindeki kısım için karar verilmesi gerektiği, buna göre 31/05/2010 tarihli ...'...