Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, asıl ve birleşen davalarda, 289,09 TL değerindeki teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitini talep etmiş, mahkemece, asıl davanın davalısı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile birleşen davanın davalısı ... A.Ş. yönünden davanın kabulü ile dava konusu teminat mektubunun hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Mahkemece, kabul edilen miktar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, mümeyyiz davalı ... ve Ticaret Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalı ... ve Ticaret Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin HUMK 432/4. maddesi hükmü uyarınca miktardan REDDİNE, 04/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ceza Dairesi'nce yerinde görülerek onanması suretiyle kesinleşen kararla sabit olduğu, dava konusu teminat mektubunun kullanılmasında davalı bankaya atfedilebilecek herhangi bir ihmal ve kusurun bulunmadığı, sahte olarak tanzim edilip davacı ...' a ibraz edilen dava konusu teminat mektubunun davacı kurumun iç satış talimatına göre muhasebe kısım müdürlüğünün bölge müdürü tarafından kendisine havale edilen banka teminat mektubunun teyidini almak için ilgili banka şubesine yazılı başvuruda bulunup banka tarafından yazı ile gönderilen teminat mektubu teyit yazısından emin olunduktan sonra çay satışı yapılmasının gerekeceği, ...’un muhasebe kısım bölümünde çalışan görevlilerin iç satış talimatı gereklerine ihmal ya da bilgisizlik sonucu aykırı davranıp ibraz edilen banka teminat mektubunun teyidini almadan çay satışı yapmasında, ibraz eden dava dışı sanığın söz ve davranışlarının davacı ...’un denetim olanağını ortadan kaldırmadığı, ibraz edilen banka teminat mektubunun sahte olduğunun basit...

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/130 D.iş sayılı dosyasıyla 26.11.2020 tarihinde yapılan tespit sonucu düzenlenen raporun incelenmesinde, tespit yerinde davalının sözleşmeye konu yağların görülmediği, Shell marka yağ varillerinin bulunduğu ve hali hazırda bu yağların kullanıldığı belirlenmiştir. Davalcı yan, tespitin farklı yerde yapıldığını, tespite konu yağların müvekkilinin ortağı olduğu başka şirketlerindeki işler için kullanıldığını ileri sürmektedir. Tespit sonrası davalı yanca sözleşme feshedilerek, sözleşme kapsamındaki cezai şart, kar kaybı ve ödenen avansın iadesi konusunda ihtar keşide edilmiş, ihtarda ayrıca dava konusu teminat mektubunun nakde çevrileceği bildirilmiştir.Sözleşmelerin teminatı olmak üzere davacı tarafından davalıya ... TAŞ'nin 30.04.2020 tarihli 2605223 sayılı 200.000,00 TL bedelli teminat mektubunun verildiği sabittir....

        olarak verilen 240.000 TL tutarındaki çek ile teminat mektubunun da konusuz kalmış olduğundan, 06.04.2017 tarihi itibariyle davalı firma tarafından davacı firmaya teminat olarak verilen çekin ve teminat mektubunun iadesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığını" bildirmişlerdir....

          Menfi tespit davası, İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının almış olduğu teminat mektubu için ödemek zorunda kaldığı komisyon bedeli 687 TL.’nin davalıdan tahsiline, fazlaya ve manevi tazminata dair taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı aleyhine ... 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/431 esas sayılı dosyasında açmış olduğu menfi tespit ve alacak davası sırasında, davaya konu takibin tedbiren durdurulması için banka teminat mektubu almış ve ilgili banka nezdindeki hesabında teminat mektubu karşılığı 3.000 YTL parasının bloke edildiği bankanın cevabi yazısından ve hesap dökümlerinden anlaşılmıştır....

            Davalı vekili; davacının 22.09.2014 tarihinden önce yazılı tazmin talebi olmadığından teminat mektubunun hükümsüz hale geldiğini, davacının müvekkil bankadan dava konusu teminat mektubunun vadesinin uzatılmasını isteme yetkisinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yüklenici tarafından davacıya verilen teminat mektubunun süresinin bir yıl daha uzatılması için davalı bankadan talepte bulunulduğu, davalı bankanın buna cevap vermemesi üzerine 27.11.2014 tarihinde teminat mektubunun nakde çevrilmesi için talepte bulunduğu, ancak garanti yükümlülüğü 22.09.2014 tarihinde dolduğu ve tarihe kadar da teminat mektubunun nakde çevrilmesi hususunda davacı tarafından Yapı Kredi Bankasına başvurulmadığından teminat mektubunun geçersiz hale geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında güvenlik hizmeti alım sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında davalıya teminat mektubu verildiğini, işin eksiksiz yapılmasına rağmen sözleşme bitiminde işçilerin ihbar ve kıdem tazminatları bahane edilerek kesin kabul yapılmadığı gibi, teminat mektubunun da iade edilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tespiti ile 24.197,00 TL'lik teminat mektubunun iadesini istemiş, teminat mektubunun paraya çevrilmesiyle anılan meblağın istirdadını talep etmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/547 Esas KARAR NO : 2021/690 DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/05/2016 KARAR TARİHİ : 27/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davalı ------bayisi olduğunu,----- tarafından davacı şirkete mal verilebilmesi için teminat mektupları ve teminat çekleri alındığını,----. tutarlı kesin ve süresiz teminat mektuplarının alındığını, davacı şirketin ---- nezdinde faturası kesilmiş ve bedeli müvekkili şirket çekleri ile ödendiğini ancak davacı şirkete teslim edilmemiş 1.557.498,00-TL. tutarlı malların bulunduğunu, davacı şirketin sürekli taleplerine rağmen mal tesliminin yapılmadığını beyanla, teminat mektuplarının paraya çevrilme şartlarının oluşmadığının, borçlu olmadıklarını, teminat mektubunun bedelsiz olduğunun tespitine, yargılama giderleri ve...

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava eser sözleşmesi kapsamında verilen çeke ilişkin menfi tespit ve tedbir talebine ilişkidir. Talep, icra takibinden evvel açılan menfi tesbit davasında, icra takibinin durdurulması talebinin kabulüne dair kararın kaldırılması istemine ilişkindir. İİK’nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmünü içermektedir. Bunun yanında menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, HMK 389 vd. maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu