Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki banka teminat mektubunun iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ...gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

    Noterliğinin 05.06.2009 tarih ve 9680 yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edildiğini, buna rağmen tanınan süre içerisinde davalıların ifada bulunmadığını ileri sürerek toplamda 426.124,04 TL tutarındaki iki adet teminat mektubunun iade edilmesini, iade edilmemesi halinde bedellerinin banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini, teminat mektuplarının dava sırasında tazmin edilmesi halinde mevcut davaya alacak davası olarak devam olunarak tazmin tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi ve BSMV uygulanmak sureti ile bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.Davalılar vekili; davalı şirket hakkında Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/480 esas sayılı dosyasında 30.12.2009 tarihinde iflas kararı verildiğini, iflas işlemlerinin Ankara İflas ( 21....

      İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davalı kefillerden ... ve ... için yanlış gerekçelerle hüküm kurulduğunu, davanın ve savunmalarının dikkate alınmadığını, davalılardan ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalılar ... ve ...'nun 14/01/2011 tarihli kredi sözleşmesi kapsamında kefil oldukları teminat mektubunun ... Bankasının talebi ile nakde çevrildiği ve daha sonra da bu bedelin davalı şirket tarafından davacı bankaya ödenmesi sebebiyle borcun ortadan kalktığını, davalı şirket ile banka arasında imzalanan 03/03/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalılar ... ve ...'ın imzalarının bulunmadığını, dava konusu teminat mektubunun da imzalarının bulunmadığı bu sözleşme kapsamında düzenlendiğinden borçtan sorumlu olmadıklarını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Şti'nin 04.07.2012 tarihli sözleşmenin müteselsil kefili oldukları, hesap kat ihtarının asıl borçluya 14.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve 16.12.2012 tarihinde temerrütün gerçekleştiği, akdi faiz oranı ve temerrüt faiz oranının, davacı tarafından aynı tür kredilere uygulanan cari kredi faiz oranı (uygulanan faiz) dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, takip ve dava konusu edilenlerden, 6 adet teminat mektubunun 10.04.2013 takip tarihinden sonra tazmin edildiği, bunların 1.646.020,00 TL olduğu, 6 adet teminat mektubunun ise mer'i olduğu, bunların 1.876.577,00 TL olduğu, teminat mektuplarından 1.646.020,00 TL bölümünün tazmin edildiği belirlendiğinden, tazmin tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak suretiyle tahsili gerektiği, 1.876.577,00 TL bölümünün sistemde kayıtlı olduğu ve faizsiz bir hesapta depo edilmesinin uygun olduğu, davalı kefillerin en düşük kefalet limiti 6.000.000.- TL olduğundan borcun tamamından sorumlu oldukları, çekler yönünden,...

          Taraflar arasında davalı banka tarafından davacı lehine düzenlenen teminat mektubunun davacıya teslim edildiği, teminat mektubunun 30/09/2017 tarihine kadar süreli olduğu, anılan süre dolmadan davacı tarafından davalıya teminat mektubunun süresinin uzatılması ve/veya tazminine ilişkin herhangi bir yazılı talep iletilmediği, davacının davalı bankaya talebini ilettiği tarihte teminat mektubunun süresinin dolduğu hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....

          Taraflar arasında davalı banka tarafından davacı lehine düzenlenen teminat mektubunun davacıya teslim edildiği, teminat mektubunun 30/09/2017 tarihine kadar süreli olduğu, anılan süre dolmadan davacı tarafından davalıya teminat mektubunun süresinin uzatılması ve/veya tazminine ilişkin herhangi bir yazılı talep iletilmediği, davacının davalı bankaya talebini ilettiği tarihte teminat mektubunun süresinin dolduğu hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....

            HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair karar verilmiş, Bankacı Bilirkişi ... tarafından Mahkememize sunulan 02/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davaya konu teminat mektubunun davalı banka kayıtlarından çıkartılması ve davacı şirket riskinden düşürülmesi bakımından, teminat mektubu aslının fiili olarak iadesi veya doğrudan bir Mahkeme kararı ya da muhatap tarafından açık olarak ibrasının gerektiğini, bu anlamda iadeye ilişkin somut bir belge sunulmadığı ve muhatap tarafından açık bir ibra verilmediği, bu nedenlerle teminat mektubunun riskten düşülmediği, dolayısıyla mektup komisyonu tahakkuku ve tahsilinin haklı olduğu, teminat mektubunun kayıtlarından terkininin ve komisyon tahakkukunun açıklanan işlemlerden biri ile sonlandırılabileceği, Mahkemece derkenar verilerek teminat mektubunun hükümsüzlüğüne ve buna dayalı olarak teminat mektubunun kayıtlardan çıkartılmaması/çıkartılması ve tahsil edilen komisyonun iade edilmemesi/edilmesine...

              kapsamında davacının, 01.08.2021 tarihinden itibaren davalıya hizmet vermeye başladığını, bu süreçte meydana gelen ve müvekkilinin sebebiyet vermediği olaylardan dolayı sözleşmenin mevcut şartlar ile ifa edilmesinin imkansız bir hale geldiğini ve davalı ile yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldığından sözleşmenin feshedildiğini, 31.12.2021 tarihinden itibaren davalı kuruma hizmet verilmeyeceğinin bildirildiğini, sözleşme gereği davalıya verilen teminat mektubunun iade edilmesi gerektiğini, ancak davalı tarafından teminat mektubunun iade edilmeyeceğinin şifaen bildirildiğini, sözleşme tek taraflı olarak mücbir sebeplerden kaynaklı olarak feshedildiğinden sözleşmedeki cezai şart başlıklı 9. maddesinde yer alan şartların gerçekleşmediğini, teminat mektubunun sebepsiz zenginleşme hükümlere göre iade edilmesinin gerektiğini ileri sürerek açtığı teminat mektubunun davacıya iadesi ve hükümsüzlüğü istemli davada, teminat mektubunun bozdurulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep...

                Davacının iddia ettiği alacak kalemi var olsa bile alacağın likit bir alacak olmadığını, iddia edilen alacağın kabul ve kanıtlanabilir olması gerektiğinden icra inkâr tazminatı talep edilemeyeceğini, davanın Öncelikle usul ve esasen reddine Mahkeme masraf ve giderleri ile birlikte ücret-i vekâletin davacı yana tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, davacı şirket ile davalı banka arasında düzenlenen 26/12/2016 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından düzenlenen 25/05/2017 tarih ve 4.312.140,00 TL miktarlı 1500 gün süreli kesin teminat mektubunun, 03/05/2018 tarihinde bankaya iade edilmesi nedeni ile peşin alınan 595.828,80 TL komisyon tutarından, teminat mektubunun erken iadesi nedeni ile davacı şirketin takip tarihi itibari ile fazla ödeme nedeniyle istirdat isteminde bulunup bulunamayacağı , bulunabiliyorsa miktarının belirlenmesi istemine ilişkindir....

                  teminat mektubu verilmesi halinde 126.000,00-TL bedelli teminat mektubunun iadesinin yapılabileceği yönündeki talebin mahkemeni takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu