, Davalı banka ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gitmeden önce müvekkilinin emekli maaşından tahsil yoluna gittiğini, Davalı banka şubesinin müvekkile ait gayrimenkulde (konut) ipotek işlemi tesis etmesine rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yolunu değil müvekkilinin emekli maaş hesabındaki bloke ile alacağını tahsil yoluna gittiğini, bu hususun İİK'nun 45 maddesine aykırı olduğunu, Davalı banka tarafından müvekkiline ait emekli maaş hesabına konulan blokenin hukuka aykırı olduğunu; konulan bu bloke ve hukuka aykırı yapılan sözleşmede yer alan hususların genel işlem şartlarına göre yazılmamış olduğunu, sözleşme özgürlüğü ve kanunun emredici hükümlerine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle müvekkilinin emekli maaş hesabındaki blokenin ve müvekkilinin bu yönde vermiş olduğu muvafakatin kaldırılmasının gerektiğini, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 93.maddesi ile emekli maaşının devir ve temlik edilemeyeceği açıkça ortaya konulmuş olup her ne kadar sözleşme...
Şubesi nezdinde bulunan ... nolu hesabındaki 3.189,79 Amerikan doları üzerine herhangi bir ihtar ve bilgi verilmeden bloke konulduğunu, müvekkilinin 20/02/2014 tarihli dilekçesi ile açıklama talep ettiği davalı banka cevabi yazısında bankaya henüz ibraz edilmemiş 6 adet eski çek yaprakları açısından riskin devam ettiği için bloke konulduğunu ve blokenin 30/06/2018 tarihine kadar devam edeceğini bildirdiği, blokenin kaldırılması için ihtarname çekildiği, bankanın blokeyi kaldırmadığını, çek yapraklarının 18 yıllık olduğunu, zamanaşımına uğradığını iddia ederek blokenin kaldırılmasını talep etmiştir....
ın tutuklanması sonucu öncelikle firma ile banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesindeki maddeler gereğince bankanın bloke koymakta yararının olduğu, bloke konulmasının haklı sebeplere dayandığı, hesaplara bloke koyulmasının yasaya ve mevzuata ve Yargıtay içtihatlarına uygun olduğunun belirtildiği görülmüştür. Davacılar vekilinin bilirkişi raporuna itiraz sonucu hazırlanan 25/01/2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; Davacı hesaplarına bloke konulduğunun banka kayıtları üzerinde yapılan incelemede görüldüğünü, ... yönünden 01/08/2016 tarihinde ... Müşteri nolu hesabındaki, 23/08/2016 tarihinde ... müşteri nolu hesabındaki ve 11/07/2018 tarihindeki ... nolu hesabındaki blokelerin kaldırıldığı, ... yönünden 23/08/2016 tarihinde ... müşteri nolu hesabındaki, 23/08/2016 tarihindeki ... müşteri nolu hesabındaki ve 25/08/2016 tarihindeki ... müşteri nolu hesabındaki blokelerin kaldırıldığı, ... Sağlık Ürün....
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, davacının davalı banka nezdindeki hesabına SGK tarafından yatırılan maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin istirdatı istemine ilişkindir....
Bölge adliye mahkemesince, davacının davalı bankada bulunan hesabının yargılama aşamasında kapatılması nedeniyle hesap üzerinde yer alan blokenin kaldırılması yönündeki talebe ilişkin davanın konusuz kaldığı, bu durumda mahkemece konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek dava tarihindeki haklılık durumu tespit edilmek suretiyle yargılama masrafları ve harç konusunda karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden anılan talebe ilişkin davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmediği, 03/01/2014 tarihli taahhütname ve rehin senedi karşısında davalı bankanın davacının bankada bulunan hesabı üzerine bloke konulmasında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden dava tarihi itibarıyla davacının blokenin kaldırılması talebi yönünden haklı olmadığı kanaatine varılarak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi geektiği, davacının hesabındaki paranın taahhütname ve rehin senedine uygun olarak dava dışı Uğur Şengezer'in davacı...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 24/03/2016 gün ve 2013/230 - 2016/303 sayılı kararı düzeltilerek onayan Daire'nin 21/05/2018 gün ve 2017/3211 - 2018/3727 sayılı kararı aleyhinde davalı banka vekili ve ihbar olunan TMSF vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin ortağı olduğu Turyapı İnşaat Koll. Şti. lehine Egebank A.Ş....
KARAR Davacı, maaşının davalı banka hesabına yatırıldığını, maaşını aldığı şubeden kredi kartı ve tüketici kredisi kullandığını, Çorum İcra Müdürlüğünün devam eden bir takip dosyası nedeniyle maaşının ¼'i oranında kesinti yapıldığını, kesintiden geri kalan paranın ise davalı banka tarafından kredi taksitleri ve kredi kartı ödemelerinin tahsili amacıyla otomatik olarak mahsup edildiğini, 13.02.2012'de davalı bankaya başvurarak otomatik ödeme talimatının kaldırılmasını ve hesabındaki blokenin kaldırılarak hesabındaki maaşın serbest bırakılmasını talep ettiğini, davalı bankanın yine yatan maaşına bloke koyduğunu, maaşının tamamına yakınına bloke koyup kredi borçları için mahsup yapılmasının 4077 SY'nın 6. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, maaş hesabında haciz uygulaması dışında kalan otomatik ödeme işlemi ve blokenin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili; davacının bu çeklerin iptaline ilişkin herhangi bir mahkeme kararı ibraz etmediği için müvekkili bankanın asgari ödemekle yükümlü olduğu tutar nedeniyle sorumluluğunun devam ettiğini, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun geçici 3. maddesine göre müvekkili bankanın davacıya verilen çekler nedeniyle 30.06.2018 tarihine kadar 43.200,00 TL'lik ödeme riskinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın 30/06/2018 tarihine kadar davacı hesabındaki blokenin 5941 Sayılı Kanun kapsamında yapılan değerlendirme ile yerinde ve haklı olduğu, davanın açıldığı 25/10/2013 tarihi itibariyle blokenin haklılığı ve sürenin bitimi 30/06/2018 tarihi itibari ile blokenin kaldırıldığı gerekçesiyle açılan davanın yerinde olmadığından asıl davanın reddine ve davacı vekili tarafından bilahare 30/06/2018 tarihinden itibaren blokenin kaldırılması konulu bu...
Dava, hesabına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüş, yine İİK'nın 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa'nın 82. ve 83. maddelerinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir. Somut olayda da davacı, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesinin düzenlenmesi sırasında takas, mahsuba ilişkin muvafakat vermiş olup, önceden verilen bu muvafakat İİK'nın 83/a maddesi gereğince geçersizdir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava genel kredi sözleşmesine istinaden emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, davalı bankanın genel kredi borcundan dolayı bankadaki hesabına hapis hakkını kullandığı, MK'nın 950. maddesi gereğince alacaklının, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibariyle bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması halinde, borç ödeninceye kadar hapsedebileceği, hapis hakkının kullanabilmesi için, bu hakkın konusunu oluşturan taşınır veya kıymetli evrak ile alacak arasında doğal bir bağlantı bulunması gerektiği, taraflar arasındaki ilişkinin dayanağı kredi sözleşmesi ile hesaptaki paranın doğrudan ilişkili olmadığı, zilyetlik ve alacak ilişkisinin tacirler arasından doğmadığı, bu nedenle davalı bankanın hapis hakkına dayalı banka hesabındaki alacağına bloke uygulama hakkının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile bloke işleminin kaldırılmasına...