yürürlüğe giren 311 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 25. maddesi doğrultusunda yapılması zorunluluğu bulunan ve dahi yapılan gelir vergisi stopajı ile 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu kapsamında yapılan damga vergisi kesintilerinin dikkate alınmadığı gibi dosya kapsamında yapılan faiz hesabının da hatalı ve yüksek olduğunu, tüm bu nedenlerle bakiye borç muhtırasının iptali ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
Maddesi uyarınca toplam 7.902,01 TL nin yasal kesinti (stopaj) yapılarak 67.375,47 TL nin ödendiğini, ancak bu ödemeden sonra 28/03/2019 tarihinde alacaklı yanca tanzim edilmiş dosya hesabı esas alınarak 19.079,99 TL daha bakiye olduğuna dair borç muhtırası gönderildiğini, 14/03/2019 tarihli dosya hesabında belirtilen tutarın ödendiğinden bahisle muhtıranın iptali için Müdürlüğe başvurulduğunu, 08/04/2019 tarihli talebin sonuçsuz kaldığını beyanla, davanın kabulü ile 28/03/2019 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali ile icra dosyasının infazen işlemden kaldırılmasını istemiştir....
Davacı-borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda şikayete konu icra emrinde ve bakiye borç muhtırasında İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2015/10554 Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları ödemelerin düşülmediğini ileri sürerek takibin ve borç muhtırasının iptali isteminde bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece takip tarihi itibariyle talep edilebilecek asıl alacak ve faiz alacağı konusunda hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olduğu kanaatine varılan bilirkişi raporunda, talep edilebilecek asıl alacak ve işlemiş faiz tutarlarının belirlendiği ve mahkemece usul ve yasaya uygun olan, denetlemeye elverişli dosya kapsamına uyumlu, hükme esas alınmaya esas bilirkişi raporu doğrultusunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı, ileri sürülen istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır....
borcun depo kararınca ödendiğini ve herhangi bir borç kalmadığı hakkında itirazlarını icra dairesine sunduklarını, ancak itirazlarının haksız ve mesnetsiz nedenlerle reddedildiğini belirterek, usul ve yasaya aykırı şekilde tebliğ edilen bakiye borç muhtırasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
muhtırasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, borcun ödendiğini, dosya kapatılması gerekirken taraflarına muhtıra tebliğ edildiğini, yeni muhtıranın taraflarına tebliğ edilmediğini, borçlarının sona erdiğini, karşı taraf dava açmalarına sebebiyet vermiş olup lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, lehlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesi yönünden düzeltilmesine, borç muhtırasının iptali ile borcun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, borç muhtırasının iptali istemine ilişkindir. Davacı icra hukuk mahkemesine başvurusunda; taraflarına gönderilen borç muhtırasının hatalı olduğunu ileri sürerek iptalini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2019/678 E.sayılı icra dosyasında aleyhine gönderilen 11.03.2020 tebliğ tarihli borç muhtırasının, şikayete konu takip dosyasının tarafı olmadıkları gerekçesiyle iptalini talep ettiği, mahkemece; şikayetin kısmen kabulü ile bakiye borç muhtırasının iptaline, icra emri ve takibinin iptali talebinin reddine karar verildiği; şikayetçinin ve alacaklıların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, alacaklıların ve şikayetçinin anılan temyiz başvurusunda bulunduğu görülmektedir. 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunun 20.maddesinin 3. Fıkrasına göre; ‘.....
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, 31.890,94 TL bakiye borç bulunduğuna dair muhtıradaki miktarın fazla olduğu belirterek iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulü bakiye borç muhtırasının iptaline karar verildiği görülmüştür....
. - 2020/84 K. sayılı ilamı ile itirazın kısmen iptaline, takibin 9.735,00 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verildiğini, mehil vesikası için yapılan hesapta borcun 27,960,37 TL olarak hesaplanması üzerine 28.000,00 TL bedelli teminat mektubunun dosyaya ibraz edildiğini, alacaklı vekilinin talebi üzerine yeniden dosya hesabı yapıldığını ve borcun 28.713,56 TL olduğu gerekçesiyle 16/02/2021 tarihli bakiye borç muhtırasının düzenlendiğini, hesabın hatalı olduğunu, kendilerine icra emri gönderilmemiş alacak kalemleri bakımından bakiye borç hesaplanmasının ve muhtıra gönderilmesinin yerinde olmadığını belirterek 16/02/2021 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, İcra Müdürlüğü tarafından düzenlen bakiye borç muhtırasının fazla olduğu, faiz oranlarının ilama aykırı uygulandığı gerekçesi ile şikayet başvurusunda bunulduğu halde Mahkemece, İcra Müdürlüğü işlemi, Yargıtay denetimine açık bir şekilde denetlenmeden, şikayete konu muhtıradaki miktara aynen hükmedildiği anlaşılmaktadır., Mahkemece, bakiye borç muhtırasının gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle denetimi sağlanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine, 31.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....