dan fiilen ayrı kaldıkları dönemde davacı ... ile gayriresmi birlikteliklerinden olduğu ileri sürülerek nüfus kayıt düzeltilmesi talep edildiğine göre dava, davalı ... yönünden Türk Medeni Kanununun 286.maddesi uyarınca soybağının reddi, davacı ... yönünden ise Türk Medeni Kanununun 301.maddesi uyarınca babalık davası niteliğindedir. Cumhuriyet Savcısı soy bağının reddi davalarında davanın tarafı değildir. Babalık davasında ise Cumhuriyet Savcısı Türk Medeni Kanununun 301. maddesi uyarınca kendisine bildirim üzerine usulüne uygun olarak davaya katılması halinde hükmü temyiz edebilir....
Bu sebeple, mahkeme kararının Cumhuriyet savcılığına "görüldü" için gönderilmesi, Cumhuriyet savcısının kararın üzerine "görüldü" açıklamasını verdikten sonra adı, soyadı ve sicil numarasını yazıp, görüldüğü tarihi yazması ve onun yönünden de temyiz süresinin beklenmesinden, 2- Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK.m.74), davacı adına babalığın tespiti başvurusunda bulunan Av. ...'ya babalık davası yönünden özel yetki içeren vekaletneme vermesi için uygun süre verilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahalli Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 285/1'nci maddesinde yer alan "babalık karinesi" geçerlidir. Çocuğun nüfusa kaydedilmemiş olması, babanın koca olduğu yönündeki hukuki gerçeği değiştirmez. Bu soybağı geçersiz kılınmadıkça da, babalık davası açılamaz. Bu bakımdan mahkemenin ulaştığı sonuç doğrudur. Ne var ki bu halde açılan babalık davasının, dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekirken, yazılı olduğu gibi "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de, bu husus, temyiz edenin sıfatına göre, bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici sebeplere ve özellikle kanıtların takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren onbaş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi İHBAR OLUNANLAR DAVA TÜRÜ :Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemenin gerekçesinde belirtildiği gibi Türk Medeni Kanununun 295/son maddesi uyarınca bir başka erkekle soybağı bulunan çocuğun bu soybağı usulünce reddedilmeden babalık davasının dinlenme olanağının bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.02.2011(Pzt)...
Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır. Babalık davasına dair hak düşürücü süreler ise Kanunun 303. Maddesinde düzenlenmiş olup, babalık davasının, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabileceği, çocuğun açacağı babalık davası yönünden maddenin ikinci fıkrasında öngörülen hak düşürücü sürenin Anayasa Mahkemesi’nin 27/10/2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği, annenin açacağı babalık davası yönünden ise doğumdan başlayarak bir yıl içerisinde açılması gerektiği, çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık sürenin bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlayacağı, bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde de dava açılabileceği düzenlenmiştir....
İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile babalık davasının usulünce Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye ihbar edildiği, yargılama sırasında davacı vekilinin babalık davası açma özel yetkisini içerir vekâletnamesini dosyaya ibraz ettiği, davanın babalığın hükmen tespitine ilişkin olduğu, çocuk ile baba arasındaki soy bağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceği, babalık davası açma hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı hak niteliği taşıdığı için çocuğun ölümü durumunda mirasçıları tarafından babalık davası açılmasının mümkün olmadığı, diğer bir ifadeyle çocuk ölmüş ise onun babalık davası açma hakkının ortadan kalkacağı, somut olayda biyolojik babasının tespit edilmesi istenen ...' ın 08.08.1979 tarihinde öldüğü, eldeki davanın mirasçıları tarafından açıldığı, çocuğun mirasçılarının babalık davası açma hakkının bulunmadığı, bu haliyle davacıların aktif husumet ehliyetlerinin olmadığı, kaldı ki başka bir...
Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Annenin gerçek anne olan ... olduğunun belirlenmesi halinde, babalık karinesi çerçevesinde ... nüfus kaydına göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden itibaren üçyüz gün içinde doğmuş ise,ya da babanın ana ile evlenmesi durumunda anne olarak ... belirlendiği anda, baba olarak da ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesince dava türünün babalık davası olarak nitelendirilerek görevsizlik kararı verildiğini, anne tarafından açılacak babalık davasının çocuğun doğum tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, annenin çocuğun doğduğu tarihten itibaren bir yıllık süre içerisinde babalık davasını açmadığını, somut olayda davacı kısmına Elif Tuna yazılarak davanın tarafı olarak kendisinin gösterildiğini davanın husumet yokluğu ile reddi gerektiğini, davacı tarafın hukuka aykırı bir işlem yaparak resmi evrak düzenlenirken gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, nüfusta çocuğun baba hanesini doldurarak hukuken tanıma işlemi yapılmasını imkansız hale getirdiğini, bu yanlış kaydın düzeltilmesi için soy bağının reddi davası açmaksızın iş bu davayı ikame ettiğini, çocuğun başka bir erkek ile soy bağının kurulu olduğu durumlarda, babalık davasının açılmasının hukuken mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesinde "Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye, dava ana tarafından açılmışsa kayyıma ihbar edilir." hükmü düzenlenmiş olup babalık davasının yasal olarak Hazineye ve Cumhuriyet Savcılığına, ana tarafından açılmış ise kayyıma ihbarı zorunludur. Her ne kadar mahkemece davalı T4 yönünden dava soybağının reddi olarak değerlendirilip ret kararı verilmiş ise de; açılan dava davalı Necmettin ile Nejmiye yönünden soy bağının reddi, T4 yönünden ise babalığın tespiti istemine ilişkindir. Davalı Necmettin ile Nejmiye'ye yönelik açılan soy bağının reddi davasının kabulü yönünden verilen hüküm taraflarca istinaf konusu edilmediğinden kesinleşmiştir. Bu durumda babalık davasının da görülebilir hale geldiği anlaşılmaktadır....