Hal böyle olunca davacı ile gerçek babası Fariz Karabulut arasında soybağı kurulacağından bu haliyle davanın babalık davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. Bu bağlamda çocuk tarafından açılan babalık davasının tefrik edilip aile mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu davanın da esastan reddi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Baba ile soybağı tanıma ile kurulduğuna göre, babanın çocuğun velayetini alma hakkı mevcuttur. Yani mahkeme hükmü olmaksızın tanıma ile velayet hakkı doğrudan babaya geçmiştir. Somut olayda davanın, evlilik dışı dünyaya gelen ve baba ile soybağı tanıma ile kurulan küçüğün annesinin de ölmesi nedeniyle velayet hakkı boşta kaldığından velayet hakkının davacı babaya verilmesi istemine ilişkin olmasına rağmen, mahkemece davanın Türk Medeni Kanunun 301 ve devamı maddeleri kapsamında babalığın hükmen tespiti davası olarak nitelendirilmesi, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesi gereğince, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan tarafların, duruşmaya gelmedikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır. Davacı ...'a MERNİS adresi olduğu tebliğ zarfı üzerinde belirtilmek suretiyle, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre mahalle muhtarına yapılan duruşma gününü bildiren tebligat usulsüzdür....
Çocuk ile baba arasındaki soybağı, ana ile evlilik, tanıma ya da hakim hükmüyle kurulabilmektedir. (TMK m.282/2). Davacı ile davaya konu küçük arasında açıklanan şekillerde bir soybağı ilişkisinin kurulmadığı anlaşılmaktadır. Tanıma, babanın aile mahkemesine yazılı başvurusu ile de yapılabilir (TMK m.295/1). Olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme hakime ait olduğundan; davacının aile mahkemesine yönelik dava dilekçesindeki bu talebinin aynı zamanda tanıma istemini de içerdiği kabul edilmelidir. Türk Medeni Kanununu'nun 296/1. maddesinde mahkemeye yapılan tanıma beyanının babanın ve çocuğun kayıtlı olduğu nüfus memurluğuna bildirilmesi gerektiği düzenlenmiştir. O halde mahkemece kanundaki tanıma koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığı da değerlendirilip, tanıma konusunda bir işlem gerçekleştirilmeden (HMK m.295,296), yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve kanuna aykırıdır....
Baba soyadının ne özelliği vardır ki “evlilik dışı” bir çocuk için “babalık hükmü alanlar” yönünden de bu uygulamaya geçilmiştir/geçilmektedir? Kadın erkek eşitliği açısından bakıldığında “evlilik dışı çocuk” açısından ana soyadı ile baba soyadının birbirine üstünlüğünden söz edilemez. Değerli çoğunluğun 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu (Resmi Gazete: 29 Nisan 2006 - Sayı : 26153) Geçici Madde 5 hükmüne dayanması da olanaksızdır. Gerçekten Geçici Madde 5 hükmü ile 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 321 hükmü “babalık hükmü alanlar” yönünden de yürürlükten kaldırılmış mıdır? Başka bir anlatımla babalık davalarında bundan sonra ana hanesine tescil edilen çocukların babalığa hüküm kararı sonucu “baba hanelerine nakline” karar verilmesi bir zorunluluk mudur/“emredici” bir hüküm müdür?...
Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuğu arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “Anne ile evlenme”, “Tanıma” ve “Hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “Babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının, kendisinden sadır olan "tanıma" beyanının iptalini istememiş olmasına, inşai hükümle elde edilebilecek bir sonuca ilişkin olarak da dava yoluyla tespit istenemeyeceğine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.04.02.2010 (Prş.)...
Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Örneğin kocanın karısı dışında bir başka kadın tarafından doğurulan çocuğu, karısından doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona ermesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hakimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır....
Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Örneğin kocanın karısı dışında bir başka kadın tarafından doğurulan çocuğu, karısından doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona ermesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir....
Asliye Mahkemesinin 2019/1042 E. sayılı dosyasında '' Çocuğun Soy Bağını Değiştirmek '' suçundan kamu davası açıldığını, mahkemenin müvekkili ile Ege Buğra Dal arasında soy bağının tespiti için DNA incelemesi yaptırdığını, DNA incelemesinde Ege Buğra Dal'ın müvekkilinin çocuğu olmadığının belirlendiğini, bu durumda müvekkilinin yaptığı tanıma işleminin kesin hükümsüz hale geldiğini ileri sürerek Ege Buğra Dal'ın, baba adının ve müvekkili Ali Rıza Dal'ın nüfus hanesindeki kaydının silinerek nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği, davalı nüfus idaresi temsilcisinin duruşmada, davanın babalık davası olduğunu, takdiri mahkemeye bıraktığını dile getirdiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda Adana 10....