Bölge Adliye Mahkemesince ise, davanın tanımanın iptali davası olduğu ve 4721 sayılı Kanun'un 298 inci maddesine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının bu davada davacı sıfatının olmadığı anlaşılmakla aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile esastan ret kararı verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından tanımanın iptali davası yönünden temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın soybağının reddi ve ardından soybağının kurulması davası olduğu belirtilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ise davanın tanımanın iptali davası olduğu belirtilerek esastan ret kararı verilmiş olup yapılan yargılama ve toplanan delillerden eldeki davada iki ayrı talep bulunduğu, birincisinin tanımanın iptali davası, ikincisinin ise babalık davası olduğu anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemeleri TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, nüfus kayıtlarında ... ve ... isimli kişilerin kızları olarak kaydedildiğini, bu kaydın hatalı olduğunu, bu kişilerin kızları olmadığını, gerçekte de bu kişilerin hiç yaşamadıklarını belirterek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir. 01.12.2015 tarihli kolluk araştırmasında da davacının ... ve ... adında kızlarının bulunmadığını, gerçekte de var olmadıklarını belirtmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre ... 1....
nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacılar, nüfus kaydında kendi çocukları gibi görünen küçük Medine'nin gerçekte kendi çocukları olmadığını, küçüğün gerçek anne babası olan davalıların kütüğünde 'Medine Rüya' olarak kayıtlı olduğunu belirterek küçüğün nüfus kaydının iptali ile gerçek duruma göre düzeltilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Sincan 2....
nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, anne ve babası ile farklı hanelere kaydedildiğini iddia ederek anne ve babasının nüfus hanesinin iptali ile kendi hanesi ile birleştirilmek suretiyle irtibatlandırılması istemiyle dava açmıştır. Bu halde, davacının anne ve babası belli olup, değiştirilmesi istenmediğinden uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğu, nesep davası olmadığı, ... ...'nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 esas 2013/1698 karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı,... dan göç nedeni ile gelip Türk vatandaşlığına alınırken kendisi, kardeşleri ve babasının farklı hanelere kaydedildiklerini ve babasının gayriresmi eşi ... ve onun ilk eşinden olan oğlu... ın babasının nüfusuna kayıt edildiğini iddia ederek hatalı nüfus kayıtlarının iptali ile davalı kardeşleri ve kendisinin baba hanesi ile birleştirilmek suretiyle irtibatlandırılması istemiyle dava açmıştır. Bu halde, davacının babası belli olup, değiştirilmesi istenmediğinden uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğu, nesep davası olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 esas 2013/1698 karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince... 2....
nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, cumhuriyet savcısı tarafından davaname ile küçük ... 'un davalı ...’in ... isimli bir erkekle gayriresmi birlikteliğinden doğduğu halde çocukları olmayan davalılar ...,... üzerine nüfusa kayıt ettrildiğini iddia edilerek, küçük ... ’un baba adı ...olarak davalı ...’in üzerine nüfusa kayıt edilmesi talep edilmiştir. Bu halde, davaname ile bir soybağı kurulması istenmediğinden uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğu, nesep davası olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 esas 2013/1698 karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile mahkemeleri TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, nüfus kaydında kızı olarak gözüken ...'un kendi çocuğu olmayıp davalı ...'nin çocuğu olduğunu, nüfus kaydında davalı ...'nin kızı olarak gözüken ...'ın ise kendi çocuğu olduğunu belirterek ... kendi kızı olduğunun, kendi kızı olarak gözüken ... ise ... kızı olduğunun tesbiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir. Bu haliyle dava, yanlış beyana dayanılarak tesis edilen nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebine ilişkin olup, soy bağı davası niteliğinde değildir. Uyuşmazlığın, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davaname ile, nüfus kaydında dava dışı Vahyettin ve Fatma'nın çocuğu olarak görünen davalı ...'ın gerçekte davalılar Sıddık ile Saliha'nın gayriresmi birlikteliğinden doğduğunu belirterek davalının nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi talep edilmiştir. Aile Mahkemesince baba adının düzeltilmesine ilişkin talep tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş olup, eldeki uyuşmazlık yönünden davanın kabul edilmesi halinde davalının hatalı kaydedilen anne adının değiştirilmesisöz konusu olacağından, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davası değil, 5490 sayılı Kanun uyarınca hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Bu nedenle soybağı kurulmasıyla ilgili olmayan bu davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Tarsus 2....
nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, davalı ile gayriresmi birlikteliği olduğunu, davalının davacıya birtakım maddi ve manevi vaatlerde bulunarak kendisi ile birlikteliğe zorladığı, bu birliktelikten bir çocukları olduğu, davalının vaatlerini yerine getirmediği gibi müşterek çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi ile ilgilenmediği, maddi manevi tüm desteğini esirgediğini, davacının bu süreçte birçok sıkıntılara katlanmak zorunda kaldığını belirterek davalının eylemleri nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep ettiği anlaşılmış olup, davanın salt haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Borçlar Kanunu kapsamında çözümlenecek olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık (Tanıma beyanının tespiti) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık çocuğun tanınması istemine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (18.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....