Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.md.185/2- 3, 186/1) İlk derece mahkemesince davalı kadın ve müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar olan bölümlerinin tedbir nafakası niteliğinde olduğu anlaşılmakla boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar müşterek çocuk ve kadın yararına TMK’nun 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesine ve hükmedilen nafakaların miktarlarında, Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK. md.182/2) amir hükmü gereğince, velayeti anneye verilen ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine birleşen dava TMK 163 olmadığı takdirde TMK 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Davalı birleşen dosya davacı kadın dava dilekçesinde, davacı birleşen dosya davalı erkeğin hırsızlık suçundan dolayı cezaevine girdiğini, bu sebeple TMK 163. Maddesi uyarınca boşanmalarına aksı takdirde TMK 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı - birleşen dosya davalısı erkeğin adli sicil kaydında bulunan Kayseri 1....
Maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddine, davacının TMK 163 ve TMK 166 maddesi uyarınca açmış olduğu boşanma davasının kabulüne, tarafların müşterek çocuğu Emirhan Yakar'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, Soner Yakar yargılama esnasında reşit olduğundan velayeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuk ile davalı baba arasında bu aşamada şahsi ilişki tesisine yer olmadığına, müşterek çocuk Emirhan Yakar lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, TMK 174/1 maddesi uyarınca 5.000,00 TL Maddi ve TMK 174/2 maddesi uyarınca 5.000,00 TL manevi tazminatın karar kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikde davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddine, davacının TMK 163 ve TMK 166 maddesi uyarınca açmış olduğu boşanma davasının kabulüne, tarafların müşterek çocuğu Emirhan Yakar'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, Soner Yakar yargılama esnasında reşit olduğundan velayeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuk ile davalı baba arasında bu aşamada şahsi ilişki tesisine yer olmadığına, müşterek çocuk Emirhan Yakar lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, TMK 174/1 maddesi uyarınca 5.000,00 TL Maddi ve TMK 174/2 maddesi uyarınca 5.000,00 TL manevi tazminatın karar kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikde davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalı erkeğin ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, davacı kadının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında davacı kadın lehine maddi manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) takdir edilmesinde düzenli işi ve geliri bulunmayan bu anlamda boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına...
Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK madde 329/1) Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı - davacı kadın; kusur belirlemesi, kocanın davasının tümü, aleyhine hükmedilen manevi tazminat, kendi boşanma davası ve eklerinin reddi ile ziynet eşyası yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Davalı - davacı kadın dava dilekçesi ile; TMK 162, TMK 163 ve TMK 166/1 maddelerine dayanılarak dava açıldığı ancak Mahkemece sadece TMK 162 ve TMK 163 maddeleri yönlerinden hüküm kurulduğu, TMK 166/1 evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yönelik hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. İstinaf incelemesinin yapılabilmesi için tarafların tüm talepleri hakkında delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun gerekçeli kararın bulunması zorunludur....
Olayda, 1989 yılında başlanıp 1990 yılında tamamlanan … 1.Etap Toplu Konut İnşaatı için davacı şirkete yapılan hakediş ödemelerinden, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94/3 üncü maddesi uyarınca tevkif yoluyla vergi kesintisi yapılmış, tevkif suretiyle ödenen vergi tutarının 1990 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden fazla çıkması üzerine de davacı şirket ... tarihli dilekçeyle vergi dairesine başvurarak ihtilaflı dönemlere ait muhtelif vergilerine mahsubu talebinde bulunmuştur. İdarece davacının başvurusu üzerine düzeltme fişiyle mahsup işlemi yapılmış ve bu talebi incelemeye alınmıştır. Bu başvuru tarihinden çok sonra 3787 sayılı Kanun 3.4.1992 tarihinde yürürlüğe girince, davacı bu kez anılan Kanunun 7 nci maddesi hükmünden yararlanıp, Kanunda sayılan yıllar için matrah artırımında bulunmuş ve tahakkuk eden vergilerini de ödemiştir....
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Ancak; somut olayda; davacı ayrı yaşamda haklılığını kanıtlayamazsa dahi, yanında bulunan müşterek çocuk için nafaka talep edebilir. O halde mahkemece; TMK 4. maddesi gereğince tarafların mali ve sosyal durumları gözönünde bulundurularak hakkaniyete uygun miktarda müşterek çocuk için nafakaya hükmedilmesi gerekirken, davanın tamamen reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı koca, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, hükmün 6 numaralı bendinde yer alan nafakaların, dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar tedbir, bu tarihten itibaren iştirak nafakası niteliğinde, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan istinaf isteminin ESASTAN REDDİ; 2- Davacı kadının istemi münhasıran tedbir nafakasına ilişkin olup, yoksulluk nafakası (TMK m. 175) isteği bulunmamaktadır....