Verilen bu kararın davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, reddedilen nafaka talepleri yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları yönünden kadının istinaf başvurusunun kabulü ile sair yönlerden istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesinin ilk kararı davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ye nafaka miktarları, reddedilen nafaka talepleri temyiz edilmiştir. Dairemizin 06.03.2019 tarihli bozma ilamı ile bölge adliye mahkemesinin kararı gerek hüküm ve gerekçe arasında gerekse hüküm fıkrasının kendi içinde çelişki olduğu gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuş, bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak hüküm tesis edilmiş, ayrıca kadın yararına önceki kararından farklı olarak tedbir nafakasına hükmetmiştir....
(Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli, 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı ve İBK kararları gereğince) Somut olayda boşanma ilamı ekinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat ve nafaka alacaklarının tahsili amacıyla, ilamın boşanma hükmü kesinleşmeden 11.02.2011 tarihinde ilamlı takip başlatılmış, boşanma hükmü 26.03.2012'de kesinleşmiş 04.10.2012 tarihinde borçluya bakiye borç muhtırası gönderilmiştir. Borçlu boşanma ilamı kesinleşmeden maddi ve manevi tazminat alacakları yönünden takip yapılamayacağı nedeniyle takibin iptalini talep etmiş ve nafaka alacağı yönünden ise takip dosyasına 35.050,00 TL ödeme yapıldığını, bu nedenle borcu kalmadığını bildirerek muhtıranın iptalini istemiştir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat alacakları için ilam kesinleşmeden icra takibi yapılamayacağı yönünden şikayetin süre aşımından, nafaka alacağı yönünden ise henüz 7.706,38 TL borcu bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2010/391 Esas sayılı dava dosyası boşanma, maddi-manevi tazminat ve nafaka istemlerine ilişkindir. Tazminat ve nafaka istemleri, boşanma davasının fer’i niteliğinde olup davacı avukatlar sadece boşanma davası için sözleşme ile kararlaştırılan vekalet ücreti talebinde bulunabilir. Mahkemece, bu yönlerin göz ardı edilerek aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan bu nedenlerle, davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddi ile davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir....
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” (TMK.m.174/1,2) denilmek suretiyle madde metinlerinde kusur unsuruna açıkça yer verilmiştir. Belirtilen kusur unsurunun; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumunu yorumladığı şüphesizdir. Boşanma davasının eki niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada; isteklerin tümü-yasadan kaynaklı birbirlerinin eki niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçede belirlenen “Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu” ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Boşanma davası ile nafaka ve tazminat davaları arasında hukuki sebep birliği yoksa da birbirlerinin eki olması itibariyle aralarında sıkı sıkıya bağlı, biri olmadan diğerinin varlık kazanamayacağı sebep ve sonuç ilişkisi vardır....
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." (TMK m. 174/1,2) denilmek suretiyle madde metinlerinde kusur unsuruna açıkça yer verilmiştir. Belirtilen kusur unsurunun; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumunu yorumladığı şüphesizdir. Boşanma davasının eki niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada; isteklerin tümü yasadan kaynaklı birbirlerinin eki niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın ferilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçede belirlenen "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu" ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Boşanma davası ile nafaka ve tazminat davaları arasında hukuki sebep birliği yoksa da birbirlerinin eki olması itibariyle aralarında sıkı sıkıya bağlı, biri olmadan diğerinin varlık kazanamayacağı sebep ve sonuç ilişkisi vardır....
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." (TMK m. 174/1,2) denilmek suretiyle madde metinlerinde kusur unsuruna açıkça yer verilmiştir. Belirtilen kusur unsurunun; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumunu yorumladığı şüphesizdir. Boşanma davasının eki niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada; isteklerin tümü yasadan kaynaklı birbirlerinin eki niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçede belirlenen "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu" ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Boşanma davası ile nafaka ve tazminat davaları arasında hukuki sebep birliği yoksa da birbirlerinin eki olması itibariyle aralarında sıkı sıkıya bağlı, biri olmadan diğerinin varlık kazanamayacağı sebep ve sonuç ilişkisi vardır....
Mahkemece; TBK. 144/3 maddesine göre nafaka alacağı, nafaka alacaklısının rızasıyla takas edilebilir. Birikmiş nafakalar için de aynı yasa hükmü geçerlidir. Davalı, nafaka alacaklarının takasına rıza vermemiştir. Bu nedenle nafaka alacakları yönünden takas isteğinin reddi gerektiğinin kabulü ile değerlendirme yapılmıştır. Aldırılan raporun hüküm kurmaya uygun yargısal denetime elverişli olduğunun kabulü ile davanın kısmen kabulü ile Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2019/4386 Esas sayılı dosyasında takibin takas mahsup sonucu manevi tazminat asıl alacağı ile işlemiş faizi, yargılama gideri ile işlemiş faiz alacağı yönünden sona erdiğinin kabulüne, birikmiş tedbir nafaka alacakları ve işleyen nafaka alacakları yönünden ve takip tutarı üzerinden icra giderleri ve vekalet ücretleri dahil olmak üzere takibin devamına karar verilmiştir....
KARAR Borçlu vekili takip dayanağı ilam gereğince ödenmesi gereken nafaka, maddi ve manevi tazminat ve faizinin vekil edeni borçlunun talebiyle babası veya çalışanlarının borçlu adına alacaklının hesabına ve icra takip dosyasına yatırıldığını, fakat yapılan bu ödemeler mahsup edilmeden takip başlatıldığını açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından davalı-karşı davacı kadının boşanma ve nafaka davalarının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur....