Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı/davacı erkeğin iştirak nafakası talebinin reddine, davalı/davacı erkek yararına 4.000,00 TL maddi ve 4.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı/davalı kadın vekili; kadının reddedilen boşanma davası ve fer'ilerine, erkeğin kabul edilen boşanma davasına, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı/davacı erkek vekili; erkeğin reddedilen iştirak nafakası talebine ve erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı/davalı kadın vekilinin; erkek yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2)....
TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.Mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir. Boşanma kararı ile velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.(TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşam şeklide dikkate alınır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
toplam 1.500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yoksulluk nafakasının, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) gözetilerek aylık 750,00TL'ye indirilmek suretiyle kararın düzeltilmesi cihetine gidilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ve karşı dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, erkeğe verilen kusurların yerinde olduğu sabittir. Davalı-davacı tanığı Münire tarafından kadının komşularıyla sürekli kavga ettiği ve 6 kez ev değiştirdiklerinin beyan edildiği anlaşılmış ise de, tarafların fiili ayrılıktan önce kiradan taşınarak kendilerine yeni bir ev aldıkları sabit olmakla iddianın af kapsamında kaldığı ve kadına kusur olarak yüklenmemesinin yerinde olduğu, yine kadının erkeğin kardeşi Hasan'a mesaj attığı yönündeki iddianın 2016 yılına ilişkin olduğu, af kapsamında kaldığı ve kusur olarak yüklenmemesinin yerinde olduğu, kadının 2018 yılı kurban bayramı döneminde göğüs ameliyatı olmak için etraftan borç aldığının iddia edildiği, fakat fiili ayrılığın 21 Aralık 2018 tarihinde başladığı ve iddianın af kapsamında kalmasıyla kusur olarak yüklenmemesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarının düşük olması ve yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının iştirak nafakasının arttırılması yönünden kaldırılarak, iştirak nafakasının hakkaniyet ölçüsünde indirilmesine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle uygulanması gerekli HMK'nın 341.maddesi uyarınca miktar veya değeri 8.000 TL'sini geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
, tarafların TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, aksi halde 1 yıl süre ile ayrılık kararı verilmesine, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline tevdii ile çocuklar yararına aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 80.000,00 TL manevi, 100.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun yaşı , ihtiyaçları, eğitim durumu ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Tarafların Sincan 1....
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; erkeğin ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek tarafından açılan birleşen davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, kadının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında kadın lehine maddi manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) takdir edilmesinde düzenli işi ve geliri bulunmayan bu anlamda boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen...
TMK'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitim ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın, 328. maddesi hükmü gereğince; ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenilebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Küçüğe fiilen bakan ana ve baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK madde 329/1) Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....