Hukuk dairesinin 03/04/2012 tarih, 2011/2463 E-2012/8110 ... sayılı ilamı ile; "davacının .... üzerindeki kaydının silinmesi isteği nüfus kaydının iptali, annesinin ... olmayıp... olduğunun tespiti ile bu şahsın hanesine tescil isteği yanlış kaydın düzeltilmesi niteliğinde, annesi ...in İsmet ile evlik dışı ilişkisinden doğduğuna ve İsmet’in hanesine tesciline ilişkin istek ise babalığa ilişkin olduğu, davacı ...’nın doğum tarihi itibarıyla davalı ... ve boşandığı eşi .....un evlilik dönemi içinde doğduğu dikkate alındığında buna yönelik isteğin soybağının reddi talebi içerdiği, soybağının reddi ve babalık davasının bu davadan tefrik edilerek görevli aile mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden bahisle bozulması üzerine bozmaya uyulup babalık ve soy bağının reddi ile ilgili dava tefrik edilerek, yapılan yargılama neticesinde, soybağının reddi ve babalık davası ile ilgili görevsizlik kararı verilerek aile mahkemesine gönderilmiş; aile mahkemesince, ... raporu esas alınarak davacının...
, ana ve babalık duygularının tatmini esastır....
I-II) Ancak eşlerden biri evlenmeden sonra henüz bildirim yapılmadan “ölürse” tescil işleminin yapılabilmesi için aynen eşin bildirim görevini yerine getirmekten kaçınmasında olduğu gibi bir “soybağının düzeltildiğinin saptanması davası” açılması zorunludur. (GENÇCAN-Soybağı, s. 277) Alınacak mahkeme kararı ana babanın bildirimi yerine geçecektir. (Age. s. 278) Tescil işlemi ancak bu “saptama kararı” ile gerçekleştirilebilecektir. (Age. s. 277) Yerel mahkemenin düşüncesi gibi davayı “babalık davası” olarak değerlendiren değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” bu sebeplerle katılmıyorum....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde her ne kadar sadece muris İsmet Özkan ile davacı arasında baba-kız ilişkisinin tespitinin talep edildiği söylense de özü itibariyle bu talebin soy bağının tespitine ilişkin bir dava olduğu, başka bir deyişle babalık davası olduğu, bir kişinin, bir kişiye mirasçı olabilmesinin ya yasal mirasçı sıfatıyla ya da vasiyetname yoluyla atanmış mirasçı sıfatıyla olabileceğini, davacının talebinin muris İsmet Özkan'a yasal mirasçı olduğunun tespiti olduğunu, bir kişinin, bir kişiye yasal mirasçı olabilmesinin yolu, bu iki kişi arasında babalık davası ya da tanıma gibi hukuki bir takım eylemler sonucunda, resmi olarak soy bağı ilişkisinin kurulması olduğunu, davacının, dava dilekçesindeki talebi ile tam olarak bunu istediğini, dolayısıyla huzurdaki dava tam anlamıyla babalık davası olarak da bilinen soy bağının tespiti davası olduğunu, soy bağının tespiti davasının açılabilmesi için kurulmuş olan bir soy bağı...
Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' şeklinde düzenleme yer almaktadır. Mahkemece davanın Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye ihbarı Tebligat Kanunu hükümlerince tebliğ yoluyla sağlanmadan, Cumhuriyet Savcısı ve Hazine karar başlığında gösterilip gerekçeli karar Tebligat Kanunu hükümlerince tebliğ edilmeden, aynı Yasanın 426/2 maddesi uyarınca yasal temsilci davacı anne ile küçüğün menfaatlerinin çatışması nedeniyle çocuğa kayyım atanması için gerekli işlemler yapılmadın yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle takip edilmesi halinde vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK mad.74), taraf vekillerine babalık davası yönünden özel yetki içeren vekaletneme sunmaları için uygun süre verilmesinden karar verilmesi de doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2022 NUMARASI : 2022/972 ESAS-2022/927 KARAR DAVA KONUSU : Babalık Davası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 davalı T3 evlilik dışı birliktelik neticesinde hamile kaldığını, müvekkilinin hamileliği sosyal medyada en çok öne çıkan konular arasına girmiş ve pek çok haber sitesine de konu olduğunu, davalının, davacıyı tehdit etmesi nedeniyle müvekkili, davalıdan şikayetçi de olmuş soruşturma T6 Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddet Suçları Soruşturma Bürosu'nun 2022/106766 sayılı soruşturma dosyasından devam ettiğini, TMK m.303' te 'Madde 303- Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. ' düzenlemesine istinaden işbu babalık davası doğumdan önce açılmakla kamuoyunda yankı uyandıran bu durum nedeniyle müvekkili...
ın açtığı soybağının reddi davası yönünden; Dava, çocuk adına yasal temsilci sıfatıyla anne tarafından Türk Medeni Kanununun 286. maddesi uyarınca açılan soybağının reddine ilişkin olup somut olayda, davacı anne tarafından çocuğa velayeten açılan davada küçük...'ın gerçek babasının davalı ... olmadığının tespiti ile soybağının reddine karar verilmesinin istendiği ve davanın küçüğe kayyım tayin ettirilmeden karara bağlandığı anlaşıldığından; yasal düzenlemeler dikkate alındığında, her ne kadar soybağının reddi davası anne tarafından açılamayacak ise de eldeki davanın küçük ...'...
DAVA TÜRÜ : Babalık Davası KARAR Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, 26.04.2013 doğumlu Eda'nın babasının davalı ... olduğunu ileri sürerek, babalığın tespitini istemiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 301.maddesinde; "Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir." hükümleri yer almaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Mahkeme kararının, Cumhuriyet Savcısına usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Cumhuriyet Savcısına yapılacak tebligatın usulü 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 43. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 65. maddesinde gösterilmiştir....
Mahkemece; "Açılan dava; Anne tarafından açılan babalık davası ve iştirak nafakası davasıdır. TMK'nun 301 maddesi "Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir." TMK'nun 303. Maddesi "Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir." şeklinde düzenlenmiştir....
Burada çocuğun kayden baba olarak görünen kişinin nüfusundan çıkarılması işleminin de soybağı davası ile bir ilgisi bulunmamaktadır, zira çocuk kayıt babasına 4721 sayılı Kanun’un soybağı hükümlerine göre değil, tarafların baştan itibaren yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemleriyle yasaya aykırı şekilde kurulmuştur. 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılan dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır....