Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı ile 01.12.2008 tarihinde yaptığı Avukatlık iş – hizmet sözleşmesi ile davalının, dava dışı şirket aleyhine iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davası açılması ve vekalet ücreti olarak maddi tazmainat ile manevi tazminat miktarları toplamı üzerinden %20 ücret ödenmesi hususunda anlaştığını, maddi tazminat davası açtığını ve yargılama sırasında davalının maddi zararının 51.830,43 TL olduğu ancak SGK tarafından 83.394.51.TL gelir bağlandığından davanın reddine karar verildiğini, yapılan sözleşme gereğince bu davadan sonra manevi tazminat davası açacağı sırada davalının başka bir vekil aracılığıyla manevi tazminat davası açıldığını ve o davada da 25.000.00.TL manevi tazminata hükmedildiğini, aralarındaki sözleşme doğrultusunda 51.830.43.TL maddi ve 25.000.00.TL manevi tazminat toplamı olan 76.830.43.TL' nın %20' sini vekalet ücreti olarak hak ettiğini ancak şimdilik 10.000.00.TL' nı tahsili için icra takibi yapmasına rağmen davalının haksız olarak takibe itiraz...

    Babalık davası yönünden görevli mahkeme Aile Mahkemesidir (4787 s.k.md.4/1) O halde, mahkemece öncelikle davacının babalık ile ilgili talebinin bu davadan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” şeklinde bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak babalık davası tefrik edilmiş, yeni bir esasa kaydedilerek davaya Aile Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmiştir. Kararın kesinleşmesi üzerine babalık davasının geldiği aile mahkemesince,...Hukuk Dairesinin yukarıda açıklanan kararı ile babalık davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunun belirlendiği ve bu hususun kesinleştiği gözetilerek, HMK 23/2 (HMUK 25/3) maddesi gereğince görevsizlik kararı verilemeyeceği dikkate alınmadan yerinde olmayan gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

      Babalık davası açma hakkı da ana ve çocuğa aittir. (TMK.md.301/1) Baba olduğunu iddia eden kişiye “babalık davası” açma hakkı tanınmamıştır. Davacı, çocuğun Burcu ile evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu, babasının davalı Onur değil de kendisinin olduğunu iddia ettiğine göre, yukarıda açıklanan hukuki durum karşısında dava, babalık değil, “baba olduğunu iddia eden kişi” tarafından açılan soybağının reddi isteğine ilişkindir. Yasa, baba olduğunu iddia eden kişiye, ancak; dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde soybağının reddi davası açma hakkı tanımıştır. (TMK.md.291/1) Bu hallerin varlığı ispat edilmedikçe baba olduğunu iddia eden kişi, soybağının reddi davası açamaz....

      Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Buna göre; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi gereğince adı geçen davacı vekilinden babalık davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletname istenmesi, bu süre içinde vekaletname verilmemesi halinde asıla kararın tebliği ile, asıl tarafından temyiz veya temyizden feragat dilekçesi verilmesi halinde dilekçe eklendikten, sonra gönderilmek üzere iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2021 (Per.)...

        Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Buna göre; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi gereğince adı geçen davacılar vekilinden babalık davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletname istenmesi, bu süre içinde vekaletname verilmemesi halinde asıla kararın tebliği ile, asıl tarafından temyiz veya temyizden feragat dilekçesi verilmesi halinde dilekçe eklendikten, sonra gönderilmek üzere iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2021 (Prş.)...

          Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Buna göre; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi gereğince adı geçen davacı vekilinden babalık davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletname istenmesi, bu süre içinde vekaletname verilmemesi halinde asıla kararın tebliği ile, asıl tarafından temyiz veya temyizden feragat dilekçesi verilmesi halinde dilekçe eklendikten, sonra gönderilmek üzere iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.07.10.2021 (Prş.)...

            nin nüfusuna kaydının yapıldığı, nüfusta baba olarak görünen ... ile aralarında herhangi bir soybağı kurulmadığını belirterek, müteveffa...in babasının ... olduğunun tespiti ile babalık hükmü kurulmasının istenildiği, inceleme konusu davanın babalık hükmüne ilişkin olduğu, murisin anne ve babası arasında resmi evlilik kaydı bulunmadığı, muris ile babası ... arasında soybağı bulunmadığı, davacıların talebinin 4721 sayılı Kanun'un 301 inci maddesi kapsamında babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olduğu, çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceği, davanın babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılacağı, babalık davasının, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edileceği, babalık davası açma açma hakkının kişiye sıkı olarak bağlı hak niteliği taşıdığı için çocuğun ölümü durumunda mirasçıları tarafından babalık davası açılması mümkün olmadığı, aktif husumet ehliyetinin...

              TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü, nafaka başlangıç tarihi ve nafaka miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin küçüğün babası olduğunun tespitine karar verilmesinin ve maddi yükümlülük altına sokulmasının müvekkilinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava, ana tarafından açılan TMK.nun 301. madde kapsamında babalık davası, 304. madde kapsamında ananın mali haklarına yönelik maddi tazminat ve çocuk için iştirak nafakası isteklerine ilişkindir....

              Dava; babalık (babalığın tespiti) istemine ilişkindir. Dava, çocuk tarafından açılan babalık davası niteliğindedir. Dairemizin 2021/159 Esas 2021/160 Karar 24/02/2021 tarihli kararı sonrası ilk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 301/3. maddesi gereğince davanın Hazine ve Cumhuriyet savcısına ihbar edildiği anlaşılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece verilen karara karşı, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı taraf dava dilekçesinin ve 7. celse olan 29/29/2020 tarihli duruşma gününün kendisine tebliğ edildiğini diğer duruşma günlerinden haberdar edilmediğini istinaf sebebi yapmış ise de; 7 numaralı celsede davalı vekil ile temsil edilmeye başlanmış olup, sonraki celse olan son duruşma gününün davalı vekilinin katıldığı duruşmada belirlendiği görülmüştür. Türk Medeni Kanunu'nun 303. maddesine göre, babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer....

              UYAP Entegrasyonu