Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin henüz, iddia edilen baba ile evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
nin kayden maliki olduğu 29, parsel sayılı taşınmazda baba adının sicil kaydına ... olarak yazıldığını, 20, 21, 37 parsel sayılı taşınmazların sicil kaydında ise baba adının yazılmadığını, miras bırakanı ... kızı...nin kayden paydaşı olduğu 198 parsel sayılı taşınmazın sicil kaydında adının... kızı ...olarak yazıldığını ileri sürerek anılan taşınmazların tapu kayıtlarında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresindetemyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
R.., 128, 133, 146, 193, 334 ve 163 parsel sayılı taşınmazların malikinin babası ... olduğunu, tapu kayıtlarında malikin ve malikin baba adının ... olarak yanlış yazıldığını, ileri sürüp tapu kaydında yazılı malikin adının “...”, baba adının “...” şeklinde nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir. Birleşen davada, davacı ... ..., 128,133 ve 334 parsel sayılı taşınmazların malikinin babası ... olduğunu, tapu kayıtlarında malikin adının ..., soyadının ... olarak yanlış yazıldığını, ileri sürüp tapu kaydında yazılı malikin adının “..., soyadının “...” şeklinde nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Anılan Kanun'un 31. maddesinin (d) bendi, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında, Cumhuriyet Savcısının davaya katılımını iptal ettiğinden ve verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurma hakkı da öngörmediğinden Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin REDDİNE, B-Nüfus Müdürlüğünün temyizi yönünden, Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının babasının adının ..., nüfusta yapılan tarama sırasında ... olarak değiştirildiğini, bu değişiklik nedeni ile mağdur olduğunu ileri sürerek nüfusta İsa olan baba adının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay uygulamalarında ve bilimsel çevrelerde ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....
nın nüfus kaydındaki ana-baba adının düzeltilmesini talep etmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davaname ile davalı ...'in diğer davalı ...'nin kimlik bilgilerini kullanarak doğum yaptığı ve ...'nın nüfus kayıtlarında anne ve baba adının ... ve... olarak kaydedildiği iddiasıyla anne-baba adının düzeltilmesi talep edilmiştir. Davanın kabul edilmesi halinde küçüğün soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kanun Yararına Bozma Bürosu DAVA TÜRÜ : Ana-Baba Adının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından temyiz edilerek kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'in müvekkilinin nüfus kaydından çıkarılarak gerçek annesi ..., gerçek babası ...'ün çocuğu olarak nüfusa tesciline karar verilmesini istemiş, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava ana baba adının düzeltilmesine ilişkindir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; ... 6. Aile Mahkemesi'nin 12.04.2016 tarihinde kesinleşen 29.09.2015 gün 2015/106 – 2015/1258 sayılı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İstek davacının halası olduğunu iddia ettiği ölü...'in gerçekte baba adının ...olmasına rağmen, 1948 tarihinde Türk Vatandaşlığına geçişi sırasında nüfusa kayıt işleminde yanlışlıkla baba adının Kasım olarak yazılmış olması sebebiyle ...'nin baba adının düzeltilmesine ilişkin olup, mahkemenin ilk kararının 18. Hukuk Dairesinin 05.10.2010 tarihli temyiz incelemesinde onandığı, 21.02.2011 tarihli karar düzeltme incelemesinde de yine aynı dairesinin onama kararını kaldırarak" ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği" yönünde bu kez bozma kararı oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, gerek yerel mahkeme, gerekse Yargıtay 18....
O halde, yukarıda açıklanan şekilde dava, bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması ve bir kısım talepler yönünden de soybağının düzeltilmesi istemi niteliğinde ise, nihai talebi bir bütün oluşturan ve biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren bu uyuşmazlığın, bütün olarak özel yetkili aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocukların doğum tarihlerinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden nüfus kayıt düzeltim davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....