Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde temliken tescil koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda temliken tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece; dava konusu taşınmazların 1979 yılından beri çapa bağlı oldukları göz önüne alınarak ve dosyada yer alan 24.11.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken değinilen bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl davada davacılar vekili tarafından davalı ... aleyhine 04.12.2013 tarihinde verilen dilekçe ile asıl davada elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil; karşı davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda asıl ve karşı davanın reddine yönelik 20.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl dava el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil, karşı dava TMK 724. maddesi uyarınca temliken tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.01.2011 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 264 ada 5 parsel sayılı taşınmazın temliken tescile konu bölümünün ifrazı mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....
Bu haliyle dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkindir. Gerçekten, bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Eldeki uyuşmazlıkta davacı 3435 sayılı parsel üzerindeki binayı 1970 yıllarında yaptığını iddia ettiğinden Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı hakkın inşaatın bitirildiği tarihteki kayıt maliki kim ise ona karşı ileri sürülmesi gerekir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2022/63 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÜNYE 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/209 ESAS, 2021/83 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Başkasının Taşınmazına Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Ünye 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/209 esas, 2021/83 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (başkasının taşınmazına bina yapımı nedeniyle) talebinin karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; :1) Davalılar Yiğitler köyü ancalı mevki 2058 parselin maliki olduğunu, davalılar Ünye 3.Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/57 (eski esas 2013/559) Esas sayılı davası ile taşınmazda müvekkiline ait davalıların ve murislerinin muvafakati ile iyi niyetle yapılan binaya meni müdahale ve kal davası...
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, davalılar miras bırakanı ...’den aldığı borcun teminatı olmak üzere maliki olduğu 984 parsel sayılı taşınmazı 26.07.1999 tarihinde tapudan davalılar miras bırakanına devrettiğini, onun muvafakati ile üzerine iyiniyetle bina yaptığını ve borcunu ödediğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi hükmü uyarınca temliken tescil istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, inanç sözleşmesinin ve taşınmazın teminat olarak davalılar devredildiğinin kanıtlanamadığı, temliken tescil koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Öte yandan, davalının dava konusu binaların dava dışı yüklenici tarafından inşa edildiğini, iyi niyetli olduğunu, taşkınlıktan haberi olunca üstüne düşen bedeli ödemeye hazır olduğunu, ancak davacının fahiş talepleri nedeniyle anlaşamadıklarını savunduğu da açıktır. Hemen belirtmek gerekir ki, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayalı taşkın inşaat sebebi ile yapı malikine yönelik açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında savunma yoluyla temliken tescil istenebileceği kuşkusuzdur. Bilindiği üzere; başkasının taşınmazına, temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda, 4721 s. Türk Medeni Kanunun (TMK) 684. ve 718.maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/05/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona yada onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....