Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ:ELATMANIN ÖNLENMESİ,TAPUİPTALİ,TESCİLVE TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi ve temliken tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve karşı dava ile birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR - Asıl dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, karşı dava TMK'nun 724. maddesine dayalı temliken tescil olmadığı taktirde binanın ve ağaçların bedellerinin tahsil, birleştirilen dava tapu iptali, tescil olmazsa bedel isteklerine ilişkindir.Asıl davada davacı, kayden malik olduğu 9262 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı evi oğlu davalı ...'...

    Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur....

      Mahkemece, asıl davanın kabulüne; karşı dava açısından ise temliken tescil talebinin reddi ile enkaz bedeli olarak 1.000TL’nin tahsiline karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.07.2013 gününde verilen dilekçe ile TMK'nin 725. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil (temliken tescil) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nin 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 140 ada 10 parsel sayılı taşınmazı 10.10.2000 tarihinde dava dışı ...'ten satın aldığını, 2004 yılında taşınmazı üzerine bina yapmak istediğini ve davalılardan ... ile dava dışı ...'...

          Somut olayda, maktu harç yatırmadan savunma yolu ile temliken tescil talebinde bulunduğu anlaşıldığına göre, öncelikle başvuru harcının ikmal edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. Ne var ki, mahkemece bu yönlerden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmiş değildir. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle maktu başvuru harcının yatırılması için davalılara süre ve imkan tanınması, verilen süre zarfında eksikliğin giderilmesi halinde tespit edilen zemin değeri üzerinden nispi harcın da ikmal edilmesi suretiyle taşkın yapı nedeniyle davalılar yararına temliken tescil koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda harç alınmadan ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru değildir. (Bknz. Yargıtay 8....

          Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

            Davalı vekili imar uygulaması ile oluşan taşkınlık nedeniyle temliken tescil istenemeyeceği, ayrıca davacının ilave yapısının 1974 yılında yapılmış olup kısmen yıkımının mümkün olduğu, ayrıca kaim bedel değil maliyet bedeli üzerinden depo kararı verilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini, birleştirilen 2011/21 Esas sayılı dosyada davalı vekili 26.01.2011 tarihli dilekçesi ile 114 ada 14 parseldeki taşınmazına yapılan müdahalenin men'ine, tecavüzlü yapıların yıkımına ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir....

              Mahallesi 47 parsel olarak Safiye Akkaya adına 1961 yılında tescil edilmiştir. Daha sonra 1992 yılında ... tarafından ifraz ettirilerek 4477 ve 4478 numaralı parsellere gitmiştir. Temliken tescil talep eden davalı-karşı davacı ... 1980 yılında kayıt malikinin muvafakati ile şu an 4478 parsel üzerinde kalan iki katlı binayı inşa etmiş, 1992 yılında yapılan ifraz sonucu 19.11.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde iki katlı binanın bir kısmı 4477 numaralı parsele tecavüzlü hale gelmiştir. Temliken tescil talep eden ...'ün dosya kapsamına göre taşınmazın malikinin muvafakati ile iki katlı binayı inşa ettiği sabit olduğundan iyiniyetli kabul edilmesi gerekmektedir. O halde; yukarıda açıklanan temliken tescil şartlarına ilişkin diğer hususların da incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                Bilindiği üzere; başkasının taşınmazına, temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda, Medeni Kanun'un 684 ve 718. maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Yasa koyucu bu konumdaki taşınmaz maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi genel hükümlere bırakmamış, Medeni Kanun'un 722, 723, 724. maddelerinin özel hükümleri ile düzenlemeyi uygun bulmuştur. Bir kimse kendi malzemesi ile başkasının taşınmazına sürekli esaslı ve tamamlayıcı (mütemmim cüz) nitelikte yapı yapmışsa ve Medeni Kanun'un 724. maddesine göre "yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir."...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.12.2008 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde irtifak hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 22 parsel sayılı taşınmazında ruhsatlı bina yaptığını, ancak davalıya ait 23 parsel sayılı taşınmaza 3.62 m2'lik elatmasının bulunduğu iddiasıyla aleyhine elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığını, kendisinin gerekli özeni gösterdiğini ve iyiniyetli olduğunu ileri sürerek temliken tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde irtifak hakkı tesis edilmesi isteğinde bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu