Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK’nin 729/1. maddesine göre; Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine yada kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır. Aynı Kanun'un 723. maddesine göre; Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hakim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir. Dava konusu taşınmazlar üzerindeki ağaçlar sökülüp götürülürse hayatiyetini kaybedecek, ekonomik değer taşımaları nedeniyle de aşırı zarar ortaya çıkacaktır. Sökülüp götürülmemesi durumunda ise de arazi sahibi olan davacı sebepsiz zenginleşecektir....

    Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....

      Öte yandan; sebepsiz zenginleşme, Türk Borçlar Kanunun 77 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan 77.maddeye göre; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” Buna göre sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) malvarlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ile zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

        Davacılar vekilinin sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine gelince; mahkemece davacıların bu istemleri yönünden hak düşürücü sürenin sona ermesi ile birlikte tapu kaydı hukuki kıymet kazanacağı gibi davalıların zamanaşımı def'inde bulunduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiştir. Kural olarak sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nun 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

          Davalı vekili; huzurdaki davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılmış bir dava olduğunu, zamanaşımına uğramış olduğundan reddi gerektiğini, sebepsiz zenginleşme koşullarının bulunmadığını, davanın usul ve esastan reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık; sigorta şirketinin sigortalısı ve kendisi ile ilgisi olmayan bir kaza nedeniyle davalıya tazminat ödemek durumunda kalması sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Haklı bir neden olmaksızın başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşmeye "sebepsiz zenginleşme" denir. TBK'nın 77/I.madde ve fıkrası uyarınca sebepsiz zenginleşen kimse, bu zenginleşmeyi aleyhine zenginleştiği kişiye geri vermek zorundadır. Belirtmek gerekir ki haksız fiil ile nedensiz zenginleşmenin güttükleri amaç birbirlerinden faklıdır....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Yerel mahkemenin benimsemesi, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemi niteliğinde olduğundan kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 30.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ın sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.Ancak, mahkemece; itirazın iptaline ilişkin hüküm kurulurken davalı ... yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Davada, davacının davalılara sattığı elma fidanı bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmektedir.Elma fidanlarının davalı ...'ın bahçesine dikilmesi nedeniyle fidanların bedeli kadar zenginleştiği tartışmasızdır....

                Uyuşmazlık, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Somut olayda; ......'ye ait taşınmazın davalı ...... tarafından dava dışı 3.kişilere ihale yoluyla, 3.kişilerce de adi yazılı sözleşme ile davacıya satıldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davacının taşınmaz bedelini davalı ......'den talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme kurumunun temel özelliklerinden biri "şahsilik" prensibidir. Bu ilke gereğince kime karşı ödeme yapılmış ise sadece o kişiden talepte bulunulmalıdır....

                  Böylece; birşeyin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini bildiği halde onu alan bir üçüncü kişiye karşı sebepsiz iktisap davası ileri sürülemez. Sözleşme ilişkisinin bulunduğu dava dışı .... ile davacı arasındaki ilişki yerine sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı davanın açılmasının mümkün olmayacağı açıktır. Hemen belirtelim ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Davacının .... ile yaptığı sözleşmeye göre kendisine tahsis olunan taşınmaz üzerindeki işlemi için davalı yönünden zenginleşme için uygun bir nedensellik bağı oluşmadığı gibi, zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı bulunduğu ve bu işlemin .... ile davalı arasında sözleşmeye dayalı bir işlemle oluştuğu belirlenmektedir. Bu bağlamda, bir kişinin başkasının zararına zenginleşmesi adaletle bağdaşmaz....

                    Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun varlık sebebinde haksız değer kaymalarının önlenmesi amaçlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davalıya yersiz ödeme yapıldığı sabittir. Konunun, sebepsiz zenginleşme hükümleri (TBK 72-82.maddeleri) çerçevesinde değerlendirilerek; davacının davaya konu eksik vergi kesintisi nedeniyle davalıya yaptığı yersiz ödeme miktarını talep edebileceğinden dava konusu miktarın tespiti ile sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu dava dışı şirketin sorumlu olduğu benimsenerek davanın reddine ilişkin karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu