Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. TBK'nın 77/1 maddesine göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK'nın 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir....

G E R E K Ç E Uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi sureti ile satılan taşınmaz paydaşınca diğer paydaşa ait ruhsatsız yapılara ekonomik değer verilerek belirlenen değere göre kurulan orandan yapılan satış sonucu muhdesat sahibi ile sonraki malikin zenginleştiği iddiasına dayalı alacağın sebepsiz zenginleşme uyarınca tahsili isteğine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine ilişkin birinci kısmın birinci bölümünde “borç ilişkilerinin kaynakları arasında” ve üçüncü ayırımında 77 ilâ 82. maddeler arasında düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 77. maddesinin 1. fıkrasına göre, haklı bir sebep olmaksızın başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen kimse, onu geri vermek zorundadır....

Hukuk Dairesinin 26.03.2015 tarihli ve 2014/10038 E., 2015/5067 K. sayılı kararı ile; davalının sair itirazları reddedilip dava sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak olarak nitelendirildikten sonra “…Temyize konu uyuşmazlık, davacıların, davalıya ödenen taşınmaz bedelini, taşınmaz üzerine sonradan yapılan yapı ve dikilen ağaç bedelleriyle birlikte davalıdan talep edip edemeyecekleri noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken, diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....

    ın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre elde ettiği kazanımı geri vermek zorundadır ve BK'nun 64.maddesi gereğince ağaçların davalıya iade anındaki değerini isteyebilir. Ancak, 02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalma dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Buna göre taşınmazın fiilen davalıya teslim edildiği tarih itibariyle sebepsiz zenginleşme miktarı belirleneceğinden, davanın açıldığı sırada dava konusu taşınmazın davacı tarafından fiilen kullanıldığı anlaşıldığı takdirde davacının sebepsiz zenginleşme talebinin reddi gerekir....

      Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) mal varlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Davalının görevli olduğu ... tarafından emekliye sevk edilmesi sonucu 15.03.2003 tarihinde davacı tarafından bağlanan emekli aylığının, emeklilik işleminin iptal edildiği 31.03.2005 tarihine kadar davalıya ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda, sebepsiz zenginleşen kişinin ... değil davalının olduğu anlaşılmaktadır....

        Somut olayda, davaya konu taşınmaza ilişkin davacılar tarafından yapılan imalat ve onarımların bedelinin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalıdan tahsili talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Somut olayda; davacıların davaya konu taşınmazı kullandıkları ve bu taşınmaza masraf yaptıkları, davacıların yaptıkları imalat bedeli kadar da davalının sebepsiz zenginleştiği tartışmasızdır. Mahkemece; inşaat mühendisi bilirkişiden 11.08.2014 tarihli kök rapor ile 29.09.2014 tarihli ek rapor alınmıştır....

          Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmıştır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için, bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Bunun için de, öncelikle iade borcunun kapsamı belirlenmeli, fakirleşme ve zenginleşme zamanı tesbit edilmelidir....

            Davada, davacı tarafından (vekaleten) kiraya verilen mecurun bir kısım kira parasının davalı tarafça ödenmediği, davalı kiracının tükettiği elektrik ve suyun parasını (ilgili kuruma) davacının ödediği ileri sürülerek1350 TL kira alacağı, 694 TL. su ve 43 TL elektrik parasının kiracıdan tahsili istenilmiş; mahkemece, davacının taşınmazın maliki olmadığı gibi kira sözleşmesini de kiralayan 3.şahıs adına vekaleten yaptığı böylece sözleşmeye dayalı olarak alacak isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan istemin reddine karar verilmiştir. Oysa davada iki ayrı hukuki sebebe dayalı alacak istemi yer almış olup; kira sözleşmesine dayanan kiralayanın talep hakkı ve kiracının borcu (BK.256 ve devamı maddeler) kapsamındaki kira alacağı ile sebepsiz zenginleşmeye dayanan, (BK.md.61) kiracı davalının tükettiği elektrik, su parasının davacı tarafından ilgili idari birimlere ödenmesinden kaynaklanan alacak istemi aynı davada uyuşmazlık konusudur....

              Mahkemece, davanın TTK'nun 644. maddesi uyarınca açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğunu, TBK'nun 146. maddesi gereğince on yıllık zamanaşıma tabi olup ayrıca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacaklarda her türlü def’iler 3 kişiye karşı ileri sürülemeyeceğinden davanın kabulüyle davalının takibe itirazının iptaline, 4.000,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, hükmolunan tutarın %40’ı olan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık zamanaşımına uğramış bonoya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Zamanaşımına uğramış bono nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde böyle bir bonoya yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağın her türlü delille ispatı mümkün hale gelir....

                Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle (4.073,32 TL) davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin, idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....

                  UYAP Entegrasyonu