Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı; kredinin niteliği gereğince bağlı kredi olduğunu, davalıların eksik ve ayıplı işler ile geç teslimden kaynaklı kira tazminatının tespitini talep etmiş, davalı banka ise söz konusu kredinin bağlı kredi olmadığını, bağlı kredi olarak kabul edilmesi halinde dahi müvekkil bankanın 1 yıllık sorumluluk süresinin dolduğundan bahisle davanın reddini savunmuştur....

(Muhalif) KARŞI OY Türk hukukunda bağlı tüketici kredilerine dair yasal düzenleme, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 30 uncu maddesinde yer almaktadır. Buna göre; "Bağlı kredi sözleşmesi, tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik ... oluşturduğu sözleşmeyi ifade eder. Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilen sorumludur." Kanun hükmünden hareketle, bağlı tüketici kredilerinde bankanın kanundan ... bir sorumluluk üstlendiği anlaşılmaktadır....

    Konut satış ve kredi sözleşmesi tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) Bağlı Krediler başlıklı 35. maddesinde; "(1) Bağlı kredi sözleşmesi; konut finansmanı kredisinin münhasıran belirli bir konutun satın alınması durumunda bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik bir birlik oluşturduğu sözleşmedir. (2) Bağlı kredilerde, konutun hiç ya da gereği gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından birini kullanması hâlinde, satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumludur....

    kredi kullandığını, dava tarihine kadar toplam 43.920,50 TL kredi taksiti ödediğini, davalı inşaat şirketinin finansal sorunları nedeniyle inşaatı durdurduğunu, satın aldığı dairenin teslim edilmediğini ileri sürerek, davalı banka ile aralarındaki kredi sözleşmesi ile davalı inşaat şirketi ile yapılan ... sözleşmesinin feshine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya ödediği kredi taksit toplamı olan 43.920,50 TL ile davalı inşaat şirketine ödenen 35.000 TL olmak üzere toplam 78.920,50 TL’nin tahsil olunan tarihten itibaren mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmelerinde yer alan davalı bankanın erken kapama ücreti tahsiline dayanak hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde bulunduğu ve davacının aleyhine olan bu hükümler yazılmamış sayılacağından davalı bankaca tahsil edilen dava konusu erken kapama ücretinin dayanağının ortadan kalktığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 23.011,98 TL'nın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki ticari nitelikteki kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken ifası nedeniyle davalı banka tarafından erken ifada bulunan davacıdan tahsil edilen komisyon tutarının istirdadı istemine ilişkindir....

        Yatırım Ortaklığı A.Ş.’den satın aldığı konutta inşaatların tamamlanmadığını, konutu satın almak için diğer davalıdan bağlı kredi kullandığını, bu nedenle davalı bankanın da sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 30. maddesine göre bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir. Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, ortada bir bağlı kredinin var olduğu söylenebilir....

          Tüm bu halllerde bağlı kredi ilişkisi kapsamında kurulan bu kredi sözleşmesine “bağlı kredi sözleşmesi” adı verilmektedir. Bağlı kredinin varlığı halinde bankanın sorumluluğunu kredi miktarı ile sorumlu olduğu şeklinde anlamak gerekir. Somut uyuşmazlıkta yerel mahkeme bankanın sorumluluğunu “ayıplı mal satışı”na dayandırmıştır. Oysa ki; davalı bankanın sorumluluğu “bağlı kredi” olması nedeniyle ileriki dönemde müteselsil sorumluluk nedeniyle tarafların rücu ilişkisinde önem arz edecektir. Tüm bu nedenlerle davalı bankanın sorumluluğunun bağlı kredi nedeniyle fatura miktarınca olduğunun kabulü gerekir. Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına, bozma ilamında ve yukarıda açıklanan ilave nedenlerle, uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır....

            - K A R A R - Davacı vekili, davacının genel kredi sözleşmesinde imzası olması nedeniyle kefil sıfatı ile aleyhine davalı banka tarafından icra takibi yapıldığını, müvekkilinin süresinde itiraz etmediğinden takibin kesinleştiğini, davacı tarafa kefil olmak amacıyla müvekkilinin imza atmadığını, asıl borçlunun alacağı araca ilişkin kredi sözleşmesine imza attığını sanarak sözleşmeyi imzaladığını, ancak daha sonra banka görevlilerince müvekkiline yanlış sözleşmeye imza atıldığını, imza atılan dosyanın başka bir krediye ilişkin olduğunu, araç kredisi ile ilgili olmadığını, imzanın iptal edileceğinin söylendiğini, koşulların uygun olmaması nedeniyle araç kredisi alınmasından vazgeçildiğini, davalı banka tarafından davacıya borcun yeniden yapılandırılması ve faiz indirim teklifi üzerine borcun devam ettiğinden haberdar olunduğunu iddia ederek,davacının icra takip tarihi itibariyle 40,818,23 TL borcu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....

              Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması halinde bağlı kredide bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur. Ancak kredi ödemenin sorumluluğu; malın teslim veya hizmetin ifa edilmediği durumlarda satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen malın teslim veya hizmetin ifa edilme tarihinden malın teslim veya hizmetin ifa edildiği durumlarda malın teslim veya ifa edildiği tarihten itibaren kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere 1 yıldır. " şeklinde düzenlenmiştir....

              Finansman A.Ş. tarafından bağlı kredi kullandırıldığı ve kredi bedelinin 25/06/2015 tarihinde davalı satıcı firma hesabına gönderildiği, kalan bakiye satış bedeli için ise davacıya ait aracın takas edileceğinin kararlaştırıldığı, aracın davacıya teslim edilmediği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; satılan malın teslim edilmemesinden dolayı davacı tüketicinin uğramış olduğu zararın giderilmesinden, tüm davalılar bağlı kredi sözleşmesi gereği müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, davacının araç satış bedeline mahsuben davalı satıcı firmaya toplam 39.000,00 TL ödediği dikkate alınarak, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu