Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B) Davalının Cevabı : Davalı Kurum vekili, davacı tarafından Mahkemenin 2015/35 Esas sayılı dosyası ile açılan dava sonucunda; "Davanın Kabulü ile davacının 15/05/1992-31/03/2001 tarihleri arasında çakışan dönemdeki Esnaf Bağkur sigortalılığının iptali ile Bağkur'a ödediği primlerin iadesine, 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı olduğunun ve davacının emekli maaşının bu tespite göre hesaplaması gerektiğinin tespitine," karar verildiğini, anılan kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, mahkeme kararında kurumca yapılacak ödemelerin faizleriyle birlikte ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, kurum işleminin yasa ve mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı Kurum vekili karar düzeltme dilekçesi ile; davacının talebinin 506 sayılı Kanuna tabi sigortalı olarak çalıştığının tespiti hususu olmasına karşın, Dairemizin Düzeltilerek Onama kararında maddi hata yapılmak suretiyle,“ davanın bağkur hizmetine” ilişkin olduğunun belirtildiği, bundan bahisle, Kurumun “fer’i müdahil”olan sıfatının “davalı”olarak değiştirilmesinin ve yargılama giderlerinden sorumluluğuna karar verilmesinin dosya kapsamına ve kanuna uygun olmadığı belirtilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. maddesinin son fıkrasında, iş mahkemelerinden verilen hükümlerin Yargıtay tarafından incelenip karara bağlanmasından sonra bu kararlara karşı karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı öngörülmüş ise de Dairemiz Düzelterek Onama kararının gerekçesinin incelemesinde, davanın “hizmet tespiti” yerine “bağkur tespiti” olduğu yazılmak suretiyle hatalı yazım yapıldığı anlaşılmış olup, davalı Kurum vekilinin maddi hata dilekçesi şeklindeki karar düzeltme istemi niteliğini...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 01/09/2011- 31/12/2011 tarihleri arasında 2926 sayılı kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, belirtilen süreler yönünden aksine kurum işleminin iptaline, fazlaya ilişkin süreler yönünden tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ve aksine kurum işleminin iptali taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi kararı davalı kurum vekilince istinaf edilmiştir....

      Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava, tarım bağkur sigortalılığının tespitiyle tespit edilecek dönem yönünden yapılandırma hakkı bulunduğunun tespiti isteklerinden ibarettir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüyle davacının 01/01/1997- 31/12/2002 tarihleri arası dönem yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı kurum vekilince istinaf edilmiştir. Davacı 01/06/1995- 31/12/1996 tarihleri arası dönemde kurumca 2926 SY kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiştir. Kabul kararına dönem yönünden de ürün teslimi ve tevkifat söz konusudur. Bu husus gerek ilgili kuruluşun dosyaya sağlanan belgeleri gerekse kurum nezdindeki davacı dosyasıyla gönderilen belgeler içerisinde bulunan tevkifat aktarım listelerinden açıkça anlaşılmaktadır....

      Kurumdan gelen 10/08/2016 tarihli yazıda, 2015/5 sayılı genel müdürlük yazısına istinaden basamak intibaki taraması sırasında yapılan tetkiklerde, davacının vergi dairesi ve meslek kuruluş kaydından dolayı kayıt ve tescil edildiği meslek kuruluş kaydı devam ederken 04/10/2000 tarihinden sonraki 506 sayılıyasa kapsamındaki çalışmaya istinaden 1479 sayılı yasaya tabi esnaf bağkur sigortalılığının sonlandırıldığı, 506 sayılı kanun kapsamındaki çalışmanın sona ermesinde sonra tekrar 1479 sayılı kanun kapsamında esnaf bağkur sigortalılığının başlatılabilmesi için vergi mükellef kaydının bulunmasının gerektiği ve davacının da vergi mükellef kaydı bulunmadığından yeniden Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilemeyeceği bu nedenle yaşlılık aylığının sehven bağlandığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda davacının yaşlılık aylığı bağlanması sırasında Kurumu yanıltması veya yanlış bilgi ve belge vermesi bulunmamaktadır....

      Davacının hizmet tespiti istediği 01.05.2008-20.06.2008 tarihleri arasında bağkur sigortalılığının bulunması,yine tespiti istediği 20.01.2008-20.06.2008 tarihleri arası dönemde tüfek tamirciliği işinden dolayı basit usulde vergi mükellefiyetinin bulunması karşısında yapılacak iş, ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarını getirmek ve bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde,Sosyal Güvenlik Kurumu zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak; davacının davalı işveren nezdinde gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı...

        Dava; Tarım bağkur sigortalılığının tespiti talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İlk derece mahkemesince "...Dava, şirket ortaklığı nedeniyle 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalılığın tespiti talebinden ibarettir....

        E)Temyiz; Davacı, Geçici 63.maddenin uyuşmazlığa uygulanması gerektiğini, bağkur borcunu ödemediğini, bağkur sigortalılığının donduğunu, sigortalılık çakışmasından söz edilemeyeceğini, donan sigortalılığı nedeniyle 4/1-a sigortalılığının aktif hale geldiğini, ortağı olduğu şirkette fiili olarak 4/1-a kapsamında çalıştığını,4/a dan yaşlılık aylığı talebinin kabulü gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir. F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ; Uyuşmazlık, davacının ortağı olduğu şirketten 4/a kapsamında sigortalı gösterilip gösterilemeyeceği ve yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 5510 sayılı yasanın 53. maddesinin 2.fıkrasında, 4. maddenin 1. fıkrasının b bendi kapsamında sayılanların , kendilerine ait veya ortak oldukları iş yerinden dolayı 4. maddenin 1. fıkrasının a bendi kapsamında sigortalı olarak bildirilemeyecekleri belirtilmiştir....

          Kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan ve bildirimsiz kalan sigortalılar için 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına eşdeğer bir düzenlemeye yer verilmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu