Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Bağımsız tedbir nafakasının karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 72.070.00 TL'yi aşmadığından HMK'nın 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesin olduğundan, davacı-karşı davalı erkeğin bağımsız tedbir nafakasına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...
İhtar dosyası ve davalı kadının delil olarak dayandığı bağımsız tedbir nafakası dosyası getirtilip incelenmeden yargılamaya devamla hüküm kurulmuştur. Bu durumda terk ihtar dosyasının dosya arasına alınması, davalı kadının süresinde sunduğu cevap dilekçesinde bahsi geçen bağımsız tedbir nafakası dosyası da dikkate alınmak sureti ile tüm deliller birlikte incelenip değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.10.2018(Salı)...
O halde, mahkemece, davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasında müşterek çocuk yararına talep ettiği Türk Medeni Kanununun 197. maddesinden kaynaklanan tedbir nafakası talebinin kabulü gerekirken, müşterek çocuk yararına talep olunan tedbir nafakasını da kapsayacak şekilde bağımsız tedbir nafakası davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3- Taraflar, cevaba cevap ve 2. cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarım genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK m. 141/l). Somut olayda davalı-davacı kadın tahkikat aşamasına geçildikten sonra 28.10.2014 havale tarihli dilekçe ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş, davacı-davalı taraf ise bu talebe açıkça muvafakat etmemiştir. Bu talep iddianın genişletilmesi niteliğindedir....
nafakası olarak devamına, 29/03/2019 tarihinden geçerli olmak ve karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere müşterek çocuk Fatma için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, karar kesinleştikten sonra nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, dava tarihinden 18 yaşını doldurduğu tarihe kadar geçerli olmak üzere müşterek çocuk Abdulkadir için 200,00 TL tedbir nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, 18 yaşını doldurduğu tarihten itibaren tedbir nafakası ve devamında iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacının maddi manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, maddi ve manevi tazminat ile miktarları, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası, asıl davadaki yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından istinaf kanun yoluna başvurarak usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; çocuk yararına hükmedilen tedbir-iştirak nafakası, müvekkili yararına hükmedilen tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarları, reddedilen yoksulluk nafakası talebi bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıda 1, 2, 3, 4 ve 5 ile gösterilen bentler kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yersizdir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar ile asıl ve birleşen davada kadın yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı -davalı erkeğin "Kadının birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakasına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde l uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında...
Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2-Davacı-davalı kadın tarafından, Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca kendisi ve çocuklar için ayrı ayrı olmak üzere tedbir nafakası talep etmiş, davalı-davacı erkek ise açtığı birleşen davasında, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davası açmıştır. Mahkemece, tarafların boşanmalarına karar verildiğinden bahisle, kadının bağımsız nafaka davasının hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir. Dava ve birleşen dava birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak gerekir (HMK m. 297/2). Boşanma kararı verildiği gerekçesi ile kadının bağımsız olarak açtığı tedbir nafakası davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilemez....
birliği devam ederken açılabilecek davanın mahiyeti itibari ile kadının ayrı yaşama hakkını ispat etmesi koşuluyla kadının açacağı bağımsız tedbir nafakası davası olabileceği, kurumun açtığı yardım nafakası davası kanunu bir yükümlülükten doğduğundan bağımsız tedbir nafakası davasından farklı olarak ayrı yaşama hakkına dair bir ispat şartının da aranmayacağı, dava türlerinin ve ispat koşullarının farklı olduğu, davacı kurumun kurumda kalan ilgilinin eşine karşı yardım nafakası davası açmakta davalının aktif taraf sıfatı ve bu davayı açmakta davacı kurumun hukuki yararının bulunmadığı anlaşılarak, davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....