Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm, bağışlama sözleşmesinden kaynaklanan bağıştan rücu istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.05.2022 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak I K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık hile nedeni ile bağıştan rücu isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağışlamadan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. 2.Bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir....

        Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 295 ve devamı maddeleri gereğince bağıştan rücuya dayalı bedel isteğine ilişkindir. Bağışlamadan dönme, bağışlayanın tek taraflı, bağışlanana varması gerekli bir beyanıyla bağışlamayı geriye yürürlü olarak ortadan kaldırmasıdır. Dönme hakkı, bir hukuksal ilişkiye son veren yenilik doğurucu haklardandır. Ne var ki bağışlayan, ancak TBK 295. maddedeki koşullardan birinin varlığı halinde bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Somut olaya ilişkin dosya içeriğinde, davalı bağışlanan davacı bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlediği ya da davacı bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davrandığı yolunda bir kanıt bulunmadığından bağıştan rücu koşullarının olayda gerçekleştiği kabul edilemez....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; senetten kaynaklanan edimin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, senet imzalanırken düğünde takılan altınların senede dahil olduğunun belirtildiğini, bağıştan rücu definin dikkate alınmadığını, bu nedenle davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

          Davalılar vekili; müvekkilinin davacının talep ettiği bir kısım eşyaları iadeye hazır olduğunu, diğer taleplerinin yersiz olduğunu, kalan eşyaların davacı tarafından götürüldüğünü, tüm ziynetlerin davacı yedinde bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini, karşı davasında ise; davacının, müvekkiline ve ailesine hakaret ve küfür ettiğini, bu nedenle bağıştan rücu edildiğini belirterek, ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde 14.000 TL'nin davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Taraflar arasındaki uyuşmazlık ve hüküm bağıştan rucü sebebine (BK.md.244) dayanmaktadır. Mahkemece de bu şekilde nitelendirilmiştir. Uyuşmazlığın açıklanan bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.02.2010 (Pzt.)...

              Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinden ... ile davalının evlenmek için nikahlandığını, bu nedenle mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedine mahsuben nişan ve nikah akdinin öncesinden 07.12.2007 tarihinde müvekkilleri tarafından davalıya bir kısım ziynet eşyalarının takıldığını; ancak, davalının düğün türeni yapılmadan, evlenmekten vazgeçerek, boşanma davası açtığını, davanın derdest olduğunu; davalının, ayrıca, ziynet eşyalarının bedeli ve tüm yaptığı masrafların tahsili için de alacak davacı açtığını; bundan ayrı, mehir senedine dayalı olarak alacak davacı açtığını; oysa, müvekkillerinin evlilik birliğinin kurulmamasında sorumlu olmayıp, bağıştan ve mehirden rücuu ettiklerini ileri sürerek; mehir senedinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Aile Mahkemesi ise, davanın, BK'nın 295. maddesinde düzenlenen, bağışlamadan dönmeye dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, babasından miras yoluyla kendisine intikal eden taşınmazı boşanma davası açtığı eşine 2002 yılından önce evlilik birliği devam ederken bağışlama amacıyla devrettiğini, BK m. 295 gereğince bağışlamayı geri aldığından taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına kaydedilmesini, olmadığı takdirde bedele ilişkin haklarının saklı tutulması istemiyle dava açmıştır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkin olmadığı gibi davacının mal rejiminin tasfiyesini amaçlayan bir talebinin de bulunmadığı, davanın bağıştan rücu talebine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak açıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, Borçlar Kanunundan kaynaklanan davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.12.2013 gün ve 2009/650 Esas-2013/434 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 11.06.2015 gün ve 8055-8729 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamı ile, mahkeme kararının, 11.02.2014 tarihinde davalılar vekilince duruşma istekli temyiz edilmesi üzerine dairece, tayin edilen duruşma günü olan 03.03.2015 tarihinde duruşmanın yapıldığı, dairedeki duruşmaya temyiz edenler vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ........'ün katıldığı, anılan duruşma gününde “ taraflar arasında ........

                    UYAP Entegrasyonu