Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın bağıştan rücu ve tescil talepli davasının reddedildiğini, ret kararı yerinde olmakla birlikte, davanın niteliğine göre davalı ... lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 15.02.2022 tarihli ve 2021/85 Esas, 2022/105 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 295 inci maddesindeki bağıştan dönme koşullarının bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin davacı tarafından davalı ...'a devredildiği ve halen de davalının zilyetliğinde olduğu, yine davalı ...'...
Yasa koyucu TBK. nun 295. maddesinin birinci ve ikinci bendleri hükmüyle mirastan ıskat sebeplerini düzenleyen TMK. nun 510. maddesi arasında paralellik sağlamış, bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın devamlı baskısından kurtarmak istemiştir. Gerçekten basit olayların dönme (rücu) nedeni sayılması, yukarıda değinilen mahzurun yanında açıklanan yasa maddelerinde izlenen amaca aykırı bir durum yaratacağı gibi hak ve adalet duygularını da zedeler. Bu itibarla her iki madde hükümleri birlikte değerlendirilerek olayların kapsamları, nitelikleri özellikle vahamet derecelerinin göz önünde bulundurulması zorunludur. Hemen belirtmek gerekir ki; bağıştan dönme (rücu) kurulmuş olan bir sözleşmeyi sonradan ortaya çıkan sebeplere göre sona erdiren yenilik doğurucu bir hak olduğundan, bağışlanan ancak dönme (rücu) anında elinde kalan miktarı vermekle yükümlüdür. Bu hak TBK'nın 297. maddesine göre geri alma sebebinin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içerisinde kullanılmalıdır....
Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 295. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 244.) maddesinde aynen; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Somut olayda bağıştan rücu koşulları oluşmadığından mahkemece yapılan değerlendirmede bir yanılgı görülmemiştir. Davalı belediye vekili dava değeri üzerinden av....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, adına kayıtlı 19 ada (yenileme sonucu 5611 ada) 251 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün ½ payını davalı ile evlenmeden 1 gün önce davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin gerçekte evlenmeyi sağlamak amacıyla yapılan bir bağış olduğunu, ancak davalının kendisine ve ailesine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmediğini, açtığı boşanma davasında davalının kusurlu kabul edilip boşanmalarına karar verildiğini, bağıştan dönme koşullarının oluştuğunu, ayrıca görünürdeki işlem olan satış işleminin taraf muvazaası nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir....
Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK. nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinde terditli talepleri arasında bağıştan dönme talebinin olduğunun göz önünde bulundurulmadığını, davacının kızı olan davalı tanığının beyanının dikkate alınmadığını, baba ve oğul olan taraflar arasındaki gerçek iradenin bağışa yönelik olduğunu, bu hususta tanık dinlenebileceğini ve bağıştan dönme şartlarının da gerçekleştiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, taraf muvazaası ve hile hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Senede bağlı bir sözleşmeye karşı muvazaa iddiası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 200 ve 201 inci (1086 s. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 288 ve 290 ıncı) maddelerinde belirtildiği üzere ancak yazılı delille kanıtlanabilir....
Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 295. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 244.) maddesinde aynen; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde,bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Bağıştan dönme(rücu), kurulmuş olan bir sözleşmeyi sonradan ortaya çıkan sebeplere göre sona erdiren yenilik doğurucu bir hak olduğundan, bağışlanan ancak dönme(rücu) anında elinde kalan miktarı vermekle yükümlüdür....
Ayrıca amacın gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren TBK 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur. Öte yandan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümleri, koşullu veya mükellefiyetli bağışlarda da gözden uzak tutulmamalı; TBK’nın 124. maddesinde sayılan özel haller dışında, sözleşmeden dönme hakkının kullanılabilmesi için mütemerrit duruma düşen bağışlanana işin özelliğine ve hayatın olağan akışına uygun bir süre tanınmalıdır....
Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK. nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir....
Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK. nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; resmi sözleşmede yer almamakla ve sözleşme eki olmamakla birlikte mülkiyetin naklinin dayanağını teşkil eden idari karar veya sair belgelerden temlikin koşula bağlandığı anlaşılabiliyorsa bu olgulara değer verilmesi de zorunludur....