WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı; 08.11.2004 tarihli mehir senedinin gerçeği yansıtmadığını, bu senedin babasının vefatından sonra düzenlenmiş olduğunu, imzanın babasına ait olmadığını ileri sürerek, 08.11.2004 tarihli mehir senedinin iptalini talep etmiştir. II....

    Aile Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının, davacının vefat eden eşinin babası olduğunu, davalı tarafından davacıya, vefat eden eşi ile evlenirken 100 gram altın mehir bedeli olarak verildiğini, davacının eşinin 2015 yılında vefat ettiğini, mehir verilirken davacıya 65 gram altın alındığını, 35 gram altının alınmadığını, davalının mehir verirken davacıya aldığı 65 gram altını davacıdan borçları olduğunu söyleyerek aldığını ve bir daha iade etmediğini, mehir senedinde verilmesi gereken 35 gram altını da almadığını belirterek, 100 gram altın bedeli olan 5.000,00 TL'nin (fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yapılan yargılama sonucunda davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mehir Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece; mehir senedine gerek olmadığı ve tanık ...'ın beyanına itibar edilerek davacının mehir alacağı talebinin ispatlandığı gerekçesiyle mehir alacağına yönelik davanın kabülüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı kadının mehir alacağının varlığını ispatlayamadığı ve delil listesinde "yemin" deliline de dayanmadığı anlaşılmaktadır....

      altını yönünden davanın kısmen reddine karar verildiği ancak buna ilişkin gerekçenin kararda belirtilmediği, bağışlama vaadinin yazılı olması gerektiği, dolayısıyla yazılı olmayan mehir senedine dayalı olarak talepte bulunulmasının mümkün olmaması sebebi ile 100 gram altın yönünden ret kararı verilmesinde isabetsizlik olmamakla birlikte davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre hesap edilmemesinin hatalı olduğu anlaşılmakla davalının, davanın kabulüne yönelik istinafının reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik istinafının kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bu şekilde yeniden düzenlenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      Yukarıdaki açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, davaya konu mehir senedinin 29/04/1984 tarihinde düzenlendiği, senette herhangi bir ifa zamanı kararlaştırılmadığı, bu nedenle genel kural gereği borcun doğduğu anda muaccel olduğu ve dolayısıyla zaman aşımı süresinin bu tarihte işlemeye başlayacağı anlaşılmaktadır. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 125. Maddesi hükmüne göre alacak 10 yıllık zaman aşımına tabidir....

      Davaya dayanak teşkil eden mehir senedinde Akıncılar Köyü'nde bulunan 4 dönüm tarlanın da mehir olarak davacıya bağışlandığı, mehrin yapıldığı tarihte taşınmazın tapuya kayıtlı olmadığı, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2016/12700 Esas 2019/6204 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların taşınır niteliğinde olup, zilyetlikten ibaret olan hakkın devri sureti ile yapılan elden bağışlama sözleşmelerinin hiçbir şekil şartına bağlı olmadığı, davacının mehr-i muaccel senede dayalı olarak işbu davayı açması için boşanmanın kesinleşmesine de gerek olmadığı, mehre konu edilen taşınmazın dava tarihi değeri itibari ile ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde de isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalının taşınmaz yönünden verilen karara dair istinafının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Mehir senedi konusunda hüküm kurulmamasını, bu konuda davanın kabul edilmemesini, istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın boşanma ve ferilerine ilişkin olduğu, mehir senedine yönelik her hangi bir talepte bulunmadığı gibi ön inceleme duruşmasında davacı vekilinin mehir talebimiz yoktur şeklindeki beyanıyla dava dilekçesinde mehir talepleri olmadığını dile getirdikleri, mehir alacağına ilişkin her hangi bir dava değeri de belirtmedikleri, tüm bu açıklamalar ışığında mehir senedine yönelik alacak talebi olmadığından bu hususa yönelik her hangi bir hüküm kurulmaması doğru ve yerinde olduğundan davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Somut olayda, davalının aleyhine 58.054,50 TL katılma alacağı, tüp bebek tedavisi için yapılan masraf nedeniyle 1.750,00 TL alacağın tahsiline hükmedildiği miktar itibariyle alacak kalemlerinin karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle, davalının katılma alacağı ve tüp bebek tedavisi için yapılan masrafın tahsiline yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin mehir senedinden kaynaklanan 100.000,00 TL alacağın tahsiline yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, ancak evlilik sona ermesine rağmen mehir senedinde belirtilen altın ve eşyaların davalılardan istenmesine rağmen davalıların altın ve eşyaları vermediğinden bahisle aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 95.623,50 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının boşanma gerçekleşmeden önce başka bir kişiden çocuk doğurduğunu, bu nedenle bağışlamadan rücu ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir....

        Davacı, dava dilekçesine ekli tarihsiz mehir senedine dayalı olarak talepte bulunmuş olup, mehir senedinde açıkça senetteki ziynet ve çeyiz eşyalarının davacıya bağış edildiği belirtildiğinden, Mahkemece, bu senedin kapsamı gözetilmek suretiyle ziynet eşyaları yönünden de talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yalnızca çeyiz eşyalarına yönelik kabul kararı verilmekle çelişkiye düşülmüş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davaya dayanak tarihsiz mehir senedinde kefil olarak görünen davalı ... davacının eski eşidir. Hal böyle olunca, her iki davalının birlikte, mehir senedinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarını davacıya teslim etmeyi taahhüt etmiş olmalarının kabulü zorunludur....

          UYAP Entegrasyonu