İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 79 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 96 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 227 ] "İçtihat Metni" Mahalli Mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davalı-Karşı davacı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davacı-karşı davalı 3.kişinin istihkak davasının kabulüne, davalı-karşı davacı alacaklının davasının reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davası ile karşılık dava olarak açılan alacaklının İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarruf iptal davasına ilişkindir....
görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir,..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Davacı ...' un dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafın davayı muvazaa nedenine dayalı icra takibi ile takibe konu alacak borç ilişkisinin muvazaalı olduğu, davalılar arasında alacak-borç ilişkisinin bulunmadığının tespiti ile aralarındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.Davacının, muvazaalı olduğunu iddia ettiği davalılar arasında düzenlenen senetlerde imzasının bulunmadığı, eldeki dava da, TBK'nın 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olmadığı, talebin taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespitine yönelik olduğu, muvazaalı olduğu iddia olunan Bakırköy ......
GEREKÇE : Davanın konusu muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dosyanın incelenmesinde; mevcut davanın davacı banka vekili tarafından Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı, Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/156 E. sırasına kaydedildiği, 12/11/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın BK 19 maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptaline ilişkin olduğu belirtilerek ön inceleme duruşmasının sonlandırıldığı, 15/09/2020 tarihli celseden itibaren davanın aile mahkemesi sıfatıyla görülmesine devam edilerek kararın Aile Mahkemesi sıfatıyla verildiği gerekçeli kararda dava konusunun nafakanın kaldırılması olarak belirtildiği görülmüştür. Görev, kamu düzenine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/233 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temliki ile tapu kaydı üzerine herhangi bir takyidatın konulmasını önlemek için dava kesinleşinceye kadar taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına , dava konusu taşınmazın tapu kaydının muvazaa nedeniyle iptal edilerek davalı Hüseyin Gürbüz'e tesciline kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, Türk Borçlar Kanunun 19. maddesinde düzenlenen muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, BK.'nun 18.maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 2.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 29/11/2014 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 29/01/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesi uyarınca muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkili ile davalılardan ...'...
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir. 7- Somut uyuşmazlıkta dava, TBK'nın 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğuna göre, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi...
Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, yargılama aşamasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava, niteliği itibariyle Borçlar Kanunu'nun 19. (eski 18) maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. İİK'na dayalı iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler (olayımızda davacı) tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, 3.kişinin (davacının) danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklık bir işlemin yapılması gerekir. Somut olayda, davalı borçlu ... hakkındaki mahkeme ilamına dayalı 2012/444 sayılı icra takibi kesinleştiğine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tartışmasızdır....
BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında; hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan; icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınması şartı muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlem yapılması gerekir. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince; davacılar Huriye ve Ömer aleyhine sonuçlanan takibin durdurulması ve iptali davaları kesinleştiğinden, anılan davacıların davalı-borçludan gerçek bir alacağı bulunmadığı görülmekle, Antalya 3....
Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer (TBK m. 614 –BK m. 514). ./.. Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir....