Hukuk Dairesi tarafından yapılan bozma doğrultusunda İş Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın kesinleştiği anlaşılmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde, işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş sözleşmesinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının iş mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olup resen araştırılması gereken bir husustur. Şu durumda; mahkemece, uyuşmazlığın davacıların desteği ile davalı taraf arasındaki iş aktinden kaynaklandığı iddiasına dayalı olduğu gözetilerek, iş mahkemesinin görevli olması nedeniyle ve görev hususunun da 6100 sayılı HMK 'nun 114/1-c maddesinde belirtilen dava şartı olması karşısında görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi doğru değildir....
Hukuk Dairelerinin görevi "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"dır. Bu davanın çözümünde ise Hakim ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin anılan kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12-13-14-43. Hukuk Dairesisi görevlidir. Açıklanan nedenlerle, Dairemizin iş bölümü yönünden görevsizliğine, dosyanın görevli ve iş bölümü bakımından yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13....
DAVA KONUSU : Tazminat (İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının 2014 yılı 9.ayında kurumun orta okul bölümünde İngilizce öğretmeni olarak çalışmaya başladığını, 2018/Haziran dönemine dek çalışmalarına aralıksız devam ettiğini, kendisine haber verilmeden işten çıkarıldığını, son maaşının 2500,00 TL olduğunu, maaşının 2.000,00 TL’sinin bankadan bakiye tutarın elden ödendiğini, sabah 08.30- 17.00 arası çalışması olduğunu, her ay bu mesaileri aşan toplantılara katıldığını, her hafta cumartesi günleri 4 saat ders etüt ders verdiğini, resmi tatillerde de çalışması olduğunu, fakat resmi tatil ücretinin bankaya ödenip, müvekkilinden iade alındğını, iki yıl üst üste sümestr tatillerinde bir hafta İngilizce kampına görevlendirildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
REESKONT FAİZİRUCUEN T AZMİNAT DAVASI"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı M… ….. K… … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı 19 DZ 521 plakalı araç ile davalının maliki ve sürücüsü olduğu 15 ER 019 plakalı aracın çarpıştığını, olayda davalının %100 kusurlu bulunduğunu, sigortalı araçta meydana gelen 21.500.000.000TL'sı hasar bedelinin 1.4.2003 tarihinde sigortalıya ödendiğini, 21.500YTL'nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava etmiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasından ibarettir.----- 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki---açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir....
Ancak, bu kanundan önce de tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacaklarının, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olacağı tartışmasız öğreti ve uygulama tarafından kabul edilmiştir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 15. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanun’a eklenen ek 3. maddede, “İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aşağıda belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beş yıldır. a) Kıdem tazminatı. b) İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat. c) Kötüniyet tazminatı. d) İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.” hükmü öngörülmüştür....
Ancak, bu kanundan önce de tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacaklarının, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olacağı tartışmasız öğreti ve uygulama tarafından kabul edilmiştir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 15. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanun’a eklenen ek 3. maddede, “İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aşağıda belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beş yıldır. a) Kıdem tazminatı. b) İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat. c) Kötüniyet tazminatı. d) İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.” hükmü öngörülmüştür....
Ancak, bu kanundan önce de tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacaklarının, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olacağı tartışmasız öğreti ve uygulama tarafından kabul edilmiştir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 15. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanun’a eklenen ek 3. maddede, “İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aşağıda belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beş yıldır. a) Kıdem tazminatı. b) İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat. c) Kötüniyet tazminatı. d) İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.” hükmü öngörülmüştür....
Ancak, bu kanundan önce de tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacaklarının, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olacağı tartışmasız öğreti ve uygulama tarafından kabul edilmiştir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 15. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanun’a eklenen ek 3. maddede, “İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aşağıda belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beş yıldır. a) Kıdem tazminatı. b) İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat. c) Kötüniyet tazminatı. d) İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.” hükmü öngörülmüştür....
Ancak, bu kanundan önce de tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacaklarının, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olacağı tartışmasız öğreti ve uygulama tarafından kabul edilmiştir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 15. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanun’a eklenen ek 3. maddede, “İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aşağıda belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beş yıldır. a) Kıdem tazminatı. b) İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat. c) Kötüniyet tazminatı. d) İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.” hükmü öngörülmüştür....