Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. vekilinin temyiz talebinin reddine dair 12/08/2016 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA ve davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmiş ve temyiz talebi incelenmiştir. 2- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. ve ... Gen. Müd. vekillerinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 03/12/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi. MUHALEFET ŞERHİ Dava iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı ... uğradığı iş kazası nedeniyle açtığı tazminat davasında fazla ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5000 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, manevi tazminat hakkını da saklı tutmuştur....

    a velayeten 4000,00'er TL maddi, 150.000,00'er TL manevi, ... için 1.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, ... için 1.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi,... için 30.000,00 TL manevi, ... için 30.000,00 TL manevi ve ... için 30.000,00-TL manevi tazminatın, maddi tazminat yönünden davalılardan müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat yönünden ise davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davası yönünden; davacılar ..., ... ...r, ... ve ...'ın maddi tazminat davalarının kabulü ile; ... için 4.000,00 TL, ... ...r için 4.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL, maddi tazminatın ... ......

      Davacılar vekilinin, 13.11.2014 tarihli celsede maddi tazminat yönünden davayı takip etmediklerini bildirmesi nedeniyle, maddi ve manevi tazminat yönünden davanın tefrikine karar verilerek, maddi tazminata ilişkin dava mahkemenin 2014/501 Esasına kaydedilip 29.04.2015 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; manevi tazminat yönünden ise, yargılamaya eldeki dosya üzerinden devam edilmiştir. Bu itibarla; kendisine sadece maddi tazminat yönünden husumet yöneltilen davalı ... Sigorta Şirketi'nin, eldeki davanın konusu olan manevi tazminat istemi yönünden davada taraf sıfatı bulunmadığının gözetilmesi gerekir....

        Mahkemenin maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen ilk kararı davalı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 11/11/2019 tarihli ve 2018/1629 esas, 2019/5159 karar sayılı ilamı ile davalının maddi tazminata yönelik temyiz itirazları reddedildikten sonra manevi tazminat yönünden karar bozulmuş, böylelikle mahkemece verilen maddi tazminata ilişkin ilk karar kesinleşmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak verilen 07/07/2020 tarihli ikinci kararı da davalı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 18/01/2021 tarihli ve 2020/3253 esas, 2021/8 karar sayılı ilamı ile davalının bozma dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları reddedilerek hüküm, yine manevi tazminat yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak verilen son kararda, maddi tazminat istemine ilişkin verilen bir önceki hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          Manevi tazminatın, maddi tazminat ödenmesinin imkansızlığı durumunda tamamlayıcı ve denkleştirici işlevini göz ardı etmemek gerekir. Hiç maluliyet olmasa bile, bedensel zarara uğrayan kişinin manevi tazminat isteyebileceğini artık Yargıtay’da benimsemiştir. Öyleyse manevi tazminatın acı, üzüntü, öfke, kin gibi duygusal işleminden arındırılıp maddi tazminatın yetersiz kaldığı durumlarda onun eksiğini ve açığını kapatıcı, zararı denkleştirici somut gerçekçi ve toplumsal bir işlevinin olduğuna inanmaktayız. Ayrıca “sosyal ve ekonomik durum ölçütü” zengine daha çok, yoksula daha az manevi tazminat ödenmesini amaçlayan bir anlayışın izlenimini vermektedir....

            maddesi (TBK'nun 58. maddesi) ve gerekse MK’nun 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceğinin ön görüldüğü, bu düzenlemelerin, mal varlığına ilişkin zararları içermediği, bu nedenle mahkemece manevi tazminat isteminin reddi yerine; kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği ve yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde, mahkemenin 18/02/2014 gün, 2009/757 esas ve 2014/125 karar sayılı manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin ilk hükmü, kararı temyiz etmeyen davalı ... yönünden kesinleşmiştir. Mahkemece temyize konu eldeki kararda ise; manevi tazminat isteminin tüm davalılar yönünden reddine karar verilmiştir....

              Bunun sonucu olarak davacı, kendisine karşı müteselsilen sorumlu olan kendi eşi hakkında bu eylemden dolayı, (geçimsizlik veya zina nedeniyle) boşanma davası açmadığı, manevi tazminat istemediği veya dava açıp, sonradan manevi tazminat isteğinden vazgeçtiği veya sadece kendi eşine karşı Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesine dayanarak manevi tazminat davası açıp manevi tazminat aldığı hallerde; Türk Medeni Kanunu'nun 161/3 maddesi gereğince kendisine karşı müteselsil sorumlu olan ve eylemin tarafı olan eşini affettiği kabul edileceğinden, eşten manevi tazminat alınan halde ise, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince davalıdan ayrıca manevi tazminat alınması mümkün olmadığından Borçlar Kanunu'nun 147/2. maddesi gereğince davalının sorumlu tutulması mümkün değildir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile her bir davacı için 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  Bu nedenle davacılar ... ve ...lehine manevi tazminat verilmesine yönelik (5) nolu ve davacılar ... ve ...'e daha yüksek manevi tazminat verilmesine ilişkin (4) nolu bozma gerekçelerine katılmıyorum....

                    ve belirgin maddi bir hata olduğu ve davacının "30.000" Lira manevi tazminat talebinde bulunduğu kabul edilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu