Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı tarafından hüküm katılım suretiyle temyiz edilmiş ise de davacı-karşı davalı erkeğin temyiz dilekçesinin davalı-karşı davacı tarafa 20.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği, hükmün ise katılım suretiyle yasal 10 günlük süre (HUMK m. 4) geçtikten sonra 3.6.2016 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmış, bu sebeple temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle erkeğin açtığı nafakanın azaltılması sırasında dava tarihi 09.12.2013, boşanma davasında dava tarihi 12.11.2013 ve kadının açtığı karşı boşanma davasında...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma ve Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından kadın yararına hükmolunan tazminatlar, nafakaların miktarı, birleşen tedbir nafakasının azaltılması davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere manevi tazminat yönünden oyçokluğuyla diğer yönlerden...

      HUKUK DAİRESİ Asıl dava yoksulluk nafakasının kaldırılması-azaltılması, karşı dava yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 17/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ...HUKUK DAİRESİ Asıl dava yoksulluk nafakasının kaldırılması-azaltılması, karşı dava yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 17/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ...HUKUK DAİRESİ Asıl dava yoksulluk nafakasının kaldırılması-azaltılması, karşı dava yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 17/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl dava; iştirak nafakasının azaltılması ve istirdat, birleşen dava iştirak nafakasının ve boşanma protokolü ile belirlenen nakdi ödemenin artırılması istemlerine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı kadın vekili; kabul edilen iştirak nafakasının azaltılması davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2022 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 8.000,00- TL olmuştur. Somut olayda; müşterek çocuk için daha önce hükmedilen iştirak nafakası miktarı ÜFE artışı ile birlikte kendiliğinden aylık 926,00 TL'ye yükseltilmiş, mahkemece işbu kararda ise nafakanın aylık 800,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir....

              Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin gerektirmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; tarafların .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 31.10.2012 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı için 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 18.12.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

                  Davalı vekili, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Norm kadro ve personel istihdamı" başlıklı 49. maddesini uygulama zorunluluğu bulunduğunu, davacının emekliliğe hak kazandığını, personel giderlerinin azaltılması amacı ile iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini ve bütün alacaklarının ödendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, emekliliğin tek başına iş sözleşmesinin fesih sebebi olmadığı, davalının bunun dışında davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini kanıtlayacak delilde sunmadığı, davalının kamu giderlerinin azaltılması amacıyla norm kadro ve personel istihdamı kuralını objektif olarak uygulamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacının iş sözleşmesi davalı işyerinde norm kadro fazlası personel bulunması, davacının da emeklilik hakkını elde ettiği gerekçesiyle feshedilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu