Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arzeder. Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet, doğruluk-dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz. Ancak Borçlar Kanununun 19 ve 20....

    İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. (TMK md. 330) Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. (TMK md. 331) Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin gerektirmesi gerekmektedir. Yapılan incelemede; Elazığ 1....

    Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetindedir. Bunun gibi, sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz. Taraflar, nafaka miktarını, protokol ile; başka bir anlatım ile "sözleşme" ile kararlaştırmışlardır....

      Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arzeder. Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz....

        Yukarıda yer verilen Kanun maddeleri uyarınca, bir şirketin kendi paylarını, sermayesinin %10'unu aşacak şekilde iktisap etmesi halinde, bu payların iktisap tarihinden itibaren en geç altı ay içinde elden çıkarılması gerektiği, elden çıkarılamayan payların ise, sermayenin azaltılması yoluyla hemen yok edileceği açıktır. Bununla birlikte, anılan Kanunda sermayenin azaltılması için belirli usul ve şekil şartları öngörülmüş ise de, vergi hukukunda, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu kurala bağlanmış, mükelleflerin kanunda öngörülen yükümlülüklerini menfaat elde etmek ya da sorumluluktan kurtulmak amacıyla bilinçli olarak yerine getirilmemesi halinin de korunmayacağı tartışmasızdır....

          azaltılmasını gerektirir koşulların oluşmadığı, bu sebeple davacı baba tarafından açılan iştirak nafakasının azaltılması davasının reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir....

            Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının iş sözleşmesinin davalı banka Yönetim Kurulu’nun 24.11.2008 ve 280/02 sayılı karar ile “Ekonomik krize bağlı olarak piyasalardaki durgunluğun bankacılık sektörünü etkilemesi nedeni ile rekabet edebilirliğin geliştirilmesi, verimliliğin ve karlılığın düşmesinin önlenmesi amacı ile bir dizi önlemin yanı sıra personel azaltılması yolu ile iş gücü maliyetlerinin düşürülmesine” yönelik işletmesel kararından önce feshedildiği, feshin kaçınılmazlığının fesih tarihi itibari ile kanıtlanmadığı anlaşıldığından, sonuç itibari ile doğru olan kararın bu gerekçe ile de ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene...

              Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının iş sözleşmesinin davalı banka Yönetim Kurulu’nun 24.11.2008 ve 280/02 sayılı karar ile “Ekonomik krize bağlı olarak piyasalardaki durgunluğun bankacılık sektörünü etkilemesi nedeni ile rekabet edebilirliğin geliştirilmesi, verimliliğin ve karlılığın düşmesinin önlenmesi amacı ile bir dizi önlemin yanı sıra personel azaltılması yolu ile iş gücü maliyetlerinin düşürülmesine” yönelik işletmesel kararından önce feshedildiği, feshin kaçınılmazlığının fesih tarihi itibari ile kanıtlanmadığı anlaşıldığından, sonuç itibari ile doğru olan kararın bu gerekçe ile de ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene...

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, TMK m.161'e göre açılan davanın reddi, velayet, iştirak nafakası, tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, iştirak nafakası miktarlarının azaltılması, tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Yaprak'a yükletilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile bununla birleştirilen "yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması" davasının ve buna karşı açılan "yoksulluk nafakasının azaltılması ve iştirak nafakalarının kaldırılması"na ilişkin mukabil davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (karşı davacı) tarafından; yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin hüküm yönünden; davalı-davacı (karşı davalı) tarafından da; velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının artış miktarı, iştirak nafakaları, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,...

                    UYAP Entegrasyonu