Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/09/2022 NUMARASI : 2022/246 ESAS 2022/498 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile Bursa 3. Aile Mahkemesi'nin 2016/861 E.-2016/1243 K. sayılı kararı ile aylık 600,00 TL yardım nafakası bağlandığını sonra davalı tarafça Bursa 1.Aile Mahkemesi'nin 2018/537 E.-2018/1177 K....

Dava, müşterek çocuklar lehine hükme bağlanan iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. Dosyanın bir bütün olarak incelenmesinde; tarafların Ankara 2. Aile Mahkemesi'nin 2014/190 E 2014/320 K sayılı 24/04/2014 kesinleşme tarihli kararı ile boşandıkları, müşterek çocukların velayetlerinin annelerine verildiği ve müşterek çocuklar 26/11/2010 doğumlu Ecrin ile 04/02/2013 doğumlu Ebrar lehine iştirak nafakasına hükmedildiği, Ankara 3....

Aile Mahkemesinin 04.11.2022 tarih, 2022/30 Esas ve 2022/473 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine. 1- Davacı T1 yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Davacı T1 yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KABULÜ ile; Antalya 3....

GEREKÇE : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. Tarafların Bartın Aile Mahkemesi'nin 2019/444 E. -2019/612 K. Sayılı ilamı ile 17/07/2019 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocukların velayetinin anneye verildiği, çocuklar için 600'er TL iştirak , kadın için 750 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın istinaf edilmeden 19/07/2019 tarihinde kesinleştiği, iş bu kararın 26/09/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür....

    Kaldı ki, irad şeklinde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması yönünde talepte bulunulmasının iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı da açıktır. Bu durumda mahkemece, iştirak nafakasının TL karşılığı 400,00 TL'ye indirilmesi, bundan sonra TL cinsinden ödenmesine yönelik talebinin reddine karar verilmesinde ve red gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/09/2022 NUMARASI : 2022/246 ESAS 2022/498 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile Bursa 3. Aile Mahkemesi'nin 2016/861 E.-2016/1243 K. sayılı kararı ile aylık 600,00 TL yardım nafakası bağlandığını sonra davalı tarafça Bursa 1.Aile Mahkemesi'nin 2018/537 E.-2018/1177 K....

    Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması - azaltılması istemine ilişkindir. TMK’nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

    Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması - azaltılması istemine ilişkindir. TMK’nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

    XX - K A R Ş I O Y Davacı şirketin 1985 yılında gerçekleştirdiği ihracatla ilgili olarak dönem kayıtlarına intikal ettirdiği giderlerin, kanunen kabul edilmeyen giderler olduğu ileri sürülerek gelecek dönemlere devreden zararın azaltılması yolunda düzenlenen ve idare tarafından bir yazı ekinde davacıya tebliğ edilen vergi inceleme raporu ile ulaşılan ve yaratılan hukuki sonuç, davacının hukukunu doğrudan etkileyen, yükümlülüklerinde değişiklik yapan hüviyeti dolayısıyla idari davaya konu olabilecek kesin, uygulanabilir nitelikte bir işlemdir. Dava konusu işlemin, daha sonraki 1986 ve 1987 dönemlerinde yarattığı zarar azaltıcı ve hatta zararı ortadan kaldırıcı etkisi nedeniyle yapılan tarh işlemi dolayısıyla da dava konusu yapılabilecek konumda olması, 1985 dönemine ilişkin zarar beyanının azaltılması yönündeki hukuki sonucun bu aşamada yargısal denetime tabi tutulmasına engel olarak değerlendirilemez....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dosyaya toplanan deliller kapsamında tanık beyanları da gözetilerek, dava konusu iştirak nafakasının anlaşmalı boşanma davasında taraflarca serbestçe kararlaştırıldığı, davacının yaşam standartlarında iddia edildiği oranda bir düşüşün varlığı kanıtlanamadığı, davacının kira gelirinin bulunduğu, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve günün ekonomik koşulları, nafakanın azaltılmasını gerektiren yasal şartların oluşmadığı, dikkate alındığında nafakanın azaltılması talebinin reddine karar verilmiştir. " Gerekçesi ile; "Davanın REDDİNE, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

      UYAP Entegrasyonu