dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir....
çalışmadığını, servis incelemesi sırasında aracın motorunun değişmesi gerektiğinin tespit edildiğini ve servis tarafından değişim gerçekleşerek aracın müvekkiline 05.10.2019 tarihinde teslim edildiğini, araçta önemli parçaların değişmesi ve yeni motor takılması sırasında meydana gelebilecek işçilik hataları ve muhtemel uyumsuzluklar sebebiyle sürekli arıza yaratacağı endişesi ile müvekkilinin 09.10.2019 tarihinde makul süre içerisinde davalı tarafa aracın iadesi ve misli ile değiştirilmesi için ihtarname gönderdiğini, aracın belli aralıklarla 9 kez servise gittiğini belirterek aracın misli ile değiştirilerek davalıya iadesine, bunun objektif imkansızlık durumunda araçta motor değişikliği nedeni ile uğranılan zarar ve değer kaybı için fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL değer kaybının dava tarihinden yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesi gereği tüketici kullanımından kaynaklanmayan üretim kaynaklı olduğu, gizli ayıp niteliği taşıdığı, 6502 sayılı yasanın 11/c maddesine göre aşırı bir masraf gerektirmediği, bütün masrafların satıcıya ait olmak üzere ücretsiz onarım ile giderilebileceği ve bu şekilde yapılan onarım sonucunda araçtaki değer kaybının oluşmayacağı, her ne kadar davacı terditli olarak dava açmış ve aracın öncelikle ayıpsız misli ile değişim olmadığı takdirde satış bedelinin iadesini talep etmiş ise de; ayıbın niteliği, basit bir onarım ve masrafsız olarak giderilmesinin mümkün olduğu, bu durumun araçta değer kaybı oluşturmayacağı, olayda misli değişim ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı, aracın üretici ve satıcının teklif ettiği metot ile garanti kapsamında ücretsiz olarak onarımına karar verilmesi gerektiği..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, satışı yapılan araçtaki ayıp nedeniyle misli ile değişim bu talebin mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemidir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Taraflar arasında aracın satışı, bedeli, hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, onarımının olanaklı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece araçtaki boya ve vernik atmalarının üretimden kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamakta iken misli ile değişim talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, aracın tavan kısmında vernik ve boya atmalarının halen devam ettiğini, bu hususun ondan beklenen faydayı doğrudan etkileyen bir unsur olmadığı düşünülse dahi, piyasa koşullarında tavan boya hatasından dolayı aracın hasarlı olarak değerlendirildiğini ve aracın ikinci el değerini düşüreceğini, tüketicinin aracı bu haliyle kullanmaya zorlanamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim veya bedel indirimine ilişkindir....
ayıpsız misli ile değişim talebinin kabul edilmesinde usule aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. 2....
Satılan malın ayıplı olması nedeniyle davacı, 6502 sayılı Kanun ile kendisine tanınan seçimlik haklarından "malın ayıpsız misli ile değişimi " yönündeki hakkını davalı satıcıya karşı kullanmıştır. 3. Ayıbın önemli olup olmadığının, bu itibarla davacı tüketicinin seçimlik haklarından malın ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanmasının, davalı satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirip getirmeyeceğinin tespiti noktasında, derece mahkemelerince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, satılanda oluşan değer kaybı hesabının "nispi metod" yöntemine göre yapılmadığı, eş söyleyişle, aracın satış tarihindeki ayıplı ve ayıpsız değerinin hesaplamaya esas alınması gerekirken, aracın rapor tarihi itibariyle ayıplı ve ayıpsız değeri dikkate alınarak hesaplamanın yapıldığı anlaşılmıştır. Rapor, bu haliyle denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir. 4....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; araçtaki arızaların teknik servis tarafından yapılacak tamirat sonrası giderilebilecek nitelikte olduğunu, üstelik bu tamiratlar sonrası araçtaki değer kaybı oluşmayacağını, araçtaki ayıbın değerini ve kullanımını önemli ölçüde azaltıcı veya ortadan kaldırıcı nitelikte olmadığını, ayıbın esaslı bir ayıp olmadığını, buna rağmen kurulan hükmün açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı bulunduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, davacı tüketicinin, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim olmadığı takdirde bedel iadesi talebine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Her ne kadar karara mesnet olan rapor davalıların diğer itirazlarını cevaplar mahiyette olsa da ve raporda Garanti Belgesi Yönetmeliğinin 9.maddesi gereğince azami tamir süresinin aşıldığı ve bu durumda durumunda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumluluğu belirlenmiş ise de bu tespitin misli ile değişim kararı verilmesi için yeterli olmadığı, zira davalıların itirazlarının değerlendirilmesi için malın dava tarihi itibariyle ayıplı ve ayıpsız değerinin tespit edilerek arasındaki oransal fark da dikkate alınarak 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde belirtilen orantısızlığın var olup olmadığı, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceğinin tespit edilmesinin gerektiği yani verilecek misli ile değişim kararının tarafları mağdur etmeyecek kıstas ve gerekçelere dayanması gerektiğinin açıklığa kavuşturulmadan mahkemece karar verildiği anlaşılmıştır....
Dava konusu olayda, davacı 10.04.2007 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 04.05.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davacının, dava dilekçesinde ve az yukarıda belirtilen, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde kendisine tanınan seçimlik haklardan olan "bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme" seçeneğini tercih etmiş olmasına ve yargılama aşamasında ve 7.5.2009 günlü celsede de islaha karşı çıkılmamış olmasına göre, davacının bu talebi dikkate alınarak, araç bedelinin ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....