Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf davalıdan 07.12.2009 tarihinden itibaren en yüksek faziyle araç bedelinin iadesini talep etmiş mahkeme davayı kısmen kabul ederek araç bedelinin dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar vermiştir.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi gereğince ayıplı mal satışı nedeniyle tüketici sözleşmeden dönerek bedel iadesini istediğinde satıcı bedelini iade ederken, alıcının da satışa konu ayıplı ürünü aynı anda iade etmesi gerekir. Ayıplı ürün iade edilmedikçe, satıcı ürün bedelini iade etmekte temerrüde düşmez. Somut olayda da ayıplı ürünün davalı satıcıya iade edilmediği anlaşıldığından faiz başlangıcının ayıplı ürünün iade tarihinden başlaması gerekir. Aksi düşünce, davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olur....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ayıplı koltuk takımı için ödenen 7.409,00TL fatura bedelinden davacının kullanım bedeli olarak takdir edilen 2.000,00TL nin mahsubu suretiyle bakiye 5.409,00TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satın alınan koltuk takımının ayıplı olduğu iddiasına dayalı, ayıplı mal bedelinin iadesine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, ihtilaflı konuları değerlendirir mahiyet arz etmekte olup, davaya konu maldaki ayıpları üretimden kaynaklanan gizli ayıp olarak mütalaa etmiştir. Bu halde, tüketici sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir....

      BK.nun 126/son maddesi hükmünce de yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş, bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç 5 yıllık zamanaşımına tâbi olacaktır. Buna göre yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmediği ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı iş meydana getirmiş olduğu haller madde kapsamı dışında bırakıldığından bu gibi durumlarda BK.nun 125. maddesinde yer alan 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık ajandaların ayıplı olup olmadığı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı konularındadır. Ajandaların tamamında ayıp olduğunun iddia edilmesi ve bunun incelenebilmesi için ajandaların tamamının elde olması ve mahkemenin bilirkişi aracılığı ile inceleme imkanının tanınması gerekir. Somut olayda, sadece 31 adet ajanda incelemeye sunulmuş, bunun 17 adedinin ayıplı olduğu belirlenmiştir. Kalan ajandalar davalı iş sahibi tarafından dağıtıldığı için incelenme imkanı olmamıştır. Mahkemece elde bulunan 31 adet ajandadan 17 adedinin ayıplı olduğu değerlendirilerek, bu oran tüm ajandalara uygulanmak suretiyle 1096 adet ajandanın ayıplı olduğu kabul edilerek sonuca varılmıştır. Davalı tarafça elden çıkarılmış olan ve inceleme imkânı tanınmayan ajandalar yönünden de 17/31 oranı uygulanmak suretiyle 1096 adet ajandanın ayıplı sayılması ve sonucuna göre karar oluşturulması doğru olmamıştır....

          Davacı ile davalı arasında 4.11.2006 tarihli koltuk satış sözleşmesi yapıldığı davacının davalıya yargılama aşaması dahil 1.800.00 YTL ödediği, dava konusu koltukların ayıplı olup, davacının yasal sürede ayıp ihbarında bulunduğu dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu hususlar mahkemeninde kabulündedir. Satılan ürünün ayıplı olması halinde tüketici 4077 Sayılı Yasanın 4.ncü maddesi gereğince, bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketici bu haklardan istediğini kullanabilir. Somut olayda davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmıştır. Ne varki bedel iadesini isteyen tüketici satışa konu ayıplı malı da iade yükümlülüğündedir. Ayıplı malı iade edilmeden bedel iadesi istenemez. Tüketici ayıplı malı iade ettiği anda ödediği bedel için temerrüt faizi isteyebilir....

            K A R A R Davacı, davalı firmadan ev eşyaları (köşe takımı, baza, duvar ünitesi, yemek odası, yatak odası, sandalye, zigon sehpa ..vs) aldığını ve davalı ile 28.11.2014 tarihli sözleşme yaptıklarını, ancak ayıplı çıkan ürünler sebebiyle tüm ürünlerin değiştiğini, sonrasında yine gelen ürünlerin bazılarının ayıplı çıkması sebebiyle 2. kez sadece ayıplı olan ürünlerin değiştiğini, iki kere değişim yapılmasına rağmen gelen malların da ayıplı olduğunu, bunun üzerine davalı firmaya 21.04.2015 tarihinde ihtar çekildiğini ve bedel iadesinin istenilmesine rağmen davalı şirketin ürünleri değiştirmediği ve bedeli de iade etmediğini belirterek, ayıplı malların davalı şirkete iadesi ile 12.500,00 TL yapılmış olan ödemenin, ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesini talep ve dava etmiştir Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yargılama sırasında iskan ruhsatının davalı yüklenici tarafından alındığı, bina ortak alanlarındaki eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için gerekli olan bedelden davacıların payına düşen meblağın toplam 2.134,00 TL, davacılara ait iki adet bağımsız bölümdeki ayıplı işin giderilmesi için gerekli bedelin 42,00 TL ve böylelikle tahsili gerekli toplam eksik ve ayıplı iş bedelinin 2.176,00 TL olduğu, davacılar sözleşmede kararlaştırılan süreden önce bağımsız bölümleri fiilen kullanmaya başladıklarından kira tazminatı istemlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, nama ifa istemi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kira tazminatı isteminin reddine, eksik ve ayıplı iş bedeli isteminin kısmın kabulü ile 2.176,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının davacıya sattığı kiremitlerin ayıplı olduğu, beş yıllık süreç içerisinde kiremitlerin bozulmaması gerektiği davalının yeni kiremit vermesinin ayıbı kabul ettiğini gösterdiği, ayıplı üründen dolayı davacı tarafın ayrıca zarara uğradığı, kiremitlerin değiştirilmesinin tüm zararı ortadan kaldırmadığı, eski kiremitlerin yerine yenisinin döşenmesi için gerekli masrafın 12.390,00 TL olduğu ve davalının sattığı ayıplı malın neden olduğu bu zararı gidermesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı tarafından ayıplı mal yerine verilen kiremit ve mahyaların ayıplı olanlarla değiştirilmesi için gerekli olan işçilik ücretinin ayıplı malın neden olduğu zarar olarak tazminini istemiş ise de dosya içerinde işçilik ücretinin davacı yanca ödendiğine, bu suretle davacı nezdinde zararın vuku bulduğuna ilişkin belgeye rastlanılmamıştır...

                  Mahkemece dava konusu ürünün ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı tarafından davacıya satışı yapılan bilgisayarın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davalıya iadesi ile bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin olup,4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişim yada verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir....

                    25.07.2014 tarihli iade faturası ile ürünlerin bir kısmını iade ettiği, uyuşmazlık konusu ürünler sisteme takılmak suretiyle denenmeden ya da her biri ayrı ayrı test edilmeksizin ayıplı olup olmadığının belirlenemediği, bu nedenle ayıp ihbarının süresinde olduğu, ayıplı olanların yanında, kullanılmamış ve ayıplı olup olmadığı belli olmayan ürünlerin de davacı tarafça davalıya iade edilmesinin yerinde olduğu, zira söz konusu ürünlerin davacı tarafça bir başkasına satılması ve yine ayıplı çıkması halinde ortaya bir zarar çıkması durumunda davacının meydana gelen bu zarardan sorumluluğunun söz konusu olabileceği, bu halde belli oranda ayıplı çıkan ve diğer bir kısmının da ayıplı çıkması muhtemel olan ürünlerin davacı tarafça üretici olan davalıya iade edilmesinin uygun bulunduğu, davalının davacıdan olan bakiye cari hesap alacağı takip konusu fatura tutarından mahsup edilmek suretiyle, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 47.091,42-TL alacaklı olduğu, 05.10.2014 olan temerrüt tarihine...

                      UYAP Entegrasyonu