Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. 2011/21114-2012/7128 Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, ayıba konu ürününün alıcısı ------- şirketine, davacı yan tarafından ihtilaf konusu faturaya istinaden 9.851,80 Euro bedel indirimi uygulandığını, davacı yanın davalı yandan alınan 1400 adet-----gizli ayıplı çıkması nedeni ile yurtdışı alıcısına uyguladığı 24.02.2017 tarihli 9.851,80 Euro tutarlı bedel indiriminin, ayıptan sorumlu olan davalı yandan talep edebileceğini, davalının 9.851,80 Euro için temmerrüte düşeceği tarihin bedel indirimi tarihi mi, yoksa dava tarihi mi olduğu noktasında takdirin sayın mahkemeye ait olduğunu, davacı yanın kendi ticari defterlerine göre davalı yana 31.12.2017 tarihi itibarıyla 8.452,95 TL borçlu olduğu, bu tutarın bedel indirimi tarihi olan 24.02.2017 tarihi itibarıyla (1 Euro-3,7929 TL) 2.228,63 Euro'ya, dava tarihi olan 13.09.2017 tarihi itibarıyla (1 Euro- 4,1276 TL) 2.047,91 Euro'ya tekabül ettiğini, davalı yanın takas mahsup talebi olması halinde, takdirin sayın mahkemeye ait olduğunu, (her...
Nisbi metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Şu halde Mahkemece, davacının bedel indirimi talebinin nispi metoda göre değerlendirilebilmesi için, satış protokolü okunamadığından aslı dosyaya kazandırılarak ek bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Davacı, davalıdan satın aldığı taşınmazdaki açık ve gizli ayıplardan kaynaklanan masrafların tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava ayıplı imalât ve sitenin ortak alanına, dairenin önüne inşa edilen bekçi kulübesinin görüntü kirliliği oluşturması nedeniyle bedel indirimi davasıdır. Dairede ve ortak alanda tespit edilen eksikliklerin açık ayıp niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Davalı ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını ileri sürmüşse de davacının dinlettiği tanık beyanlarından ihbarın süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. Dairede bilirkişi tarafından tespit edilen gözle görülebilen işçilik hataları ve bir kısım imalatların ayıplı değerinin tespiti yanında vaziyet planı ve projesinde var olan bekçi kulübesinin 6 m2 daha büyük yapılmasının ne suretle dairede değer eksikliğine neden olduğu yeterince açıklığa kavuşturulmamıştır....
Davacı bakiye iş bedeli için talepte bulunmuş, davalı taraf ise işin ayıplı yapıldığı savunmasında bulunmuşsa da, mahkemece teknik bilirkişi incelemesi yapılmadan hüküm kurulmuştur. Taraflar arasındaki maillerde işin ayıplı olduğu ve ihbarın süresinde yapıldığı kabul edilerek değerlendirme yapılmalıdır. Davalı taraf sözleşmeye konu malları alıp kullandığına göre eseri reddetmediğinden ve esasında eserin kabule icbar edilecek derecede ayıplı olduğu kanıtlanamadığından 6098 sayılı TBK'nın kusur halinde iş sahibinin haklarını düzenleyen 475/2. maddesi (mülga 818 sayılı BK'nın 360/2. maddesi) uyarınca bedel indirimi yapılması zorunludur. Bu nedenlerle mahkemece konusunda uzman tekstil bilirkişisinden eksik ve ayıplar gözetilerek bedel indirimi yapılmak suretiyle davacının isteyebileceği alacağı belirlenip itirazın iptâline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle; ayıplı mal satışından dolayı onarılan araçta oluşan değer kaybı tazminatına ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde aracın misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde araç bedelinin iadesini talep etmiştir. Yargılama esnasında davacı tarafından aracın 3. bir kişiye satılmasından dolayı misli ile değişimin veya bedel iadesinin fiilen mümkün olmayacağı gerekçesi ile aracın ayıpsız satışı ile ayıplı satışı arasındaki farkın (değer kaybı zararının) ıslah ile talep edildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak aracın ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı tüketicinin satın aldığı ve ayıplı olan davaya konu aracın davalı yanca ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, yasanın kendisine tanıdığı bu dört seçenekten birini tercih etmek hakkına sahip olup, karşı taraf bunlardan herhangi birini kullanmaya zorlanamaz....
DEĞERLENDİRME: Dava, ticari ayıplı satımdan kaynaklı bedel indirimi ve mahrum kalınan kar istemine ilişkindir. Davalı her ne kadar usulüne uygun tebligat yapılmaması nedeni ile cevap dilekçesinin geç sunulduğunu savunmuş ise de, davalı adresine iki kez tebligat çıkarıldığı, iade edilmesi üzerine daha önce tebligat yapıldığı tespit edilen Ticaret Sicil Gazetesi'ndeki adresinde dava dilekçesinin Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalının cevap dilekçesine eklediği tebligat zarfının ıslah dilekçesine ait olduğu, davalının eski hale getirme talebi de bulunmadığı anlaşıldı. Tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. TTK'nun 23/1-c maddesinde, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....
Somut olayda; davacının, dava konusu 34 XX 245 plakalı, Skoda Rapid 1.2 TSI Ambitione marka aracı 28/12/2016 tarihinde, 51.799,99 TL bedel karşılığında davalıdan satın alındığı, taraflar arasında satışa, satış bedeline ve bedelin ödendiğine ilişkin bir ihtilaf bulunmadığı, davacının aracın dış ve iç yüzeylerinde sarı lekeler bulunduğunu, bu nedenle ayıplı olduğunu iddia ettiği, davalının ise araçta üretim hatası olmadığı ve aracın davacı da bulunduğu sırada hasara uğramış olabileceğini savunduğu, ilk derece mahkemesinde yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulü ile dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle bedel indirimi seçimlik hakkının kullanıldığı kabul edilerek bedel indirimi miktarına tazminat olarak hükmedildiği anlaşılmıştır. 6502 sayılı Kanun'un 73/1- 5. maddesine göre; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.)...