ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2013 NUMARASI : 2012/356-2013/823 Uyuşmazlık ayıplı mal satışından(motor satışından) kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay13. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, .2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise; imal edilen üründe kalitesiz malzeme kullanılmasının gizli ayıp olduğu, ayıplı ürünlerden dolayı çıkan ihtilafta tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 3/c maddesinde mal, alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi mallar olarak, 3/e maddesinde de tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Somut olayda dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan sürgülü yatak odası takımının hatalı montajından sonra üst tavanında patlamalar meydana gelmesi nedeniyle ayıplı ürün satışından dolayı bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında satım sözleşmesi bulunmakta olup, satım sözleşmesi montajı da içinde barındırmaktadır....
Davaya konu aracın ayıplı olduğu iddiasına ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti 30/03/2018 havale tarihli raporunda özetle; Dava konusu aracın satış anında gizli ayıplı olduğu, davacıya bir kusur yüklenemeyeceği, davacının seçimlik haklarından bedel iadesi talebinin yasal koşullarının oluştuğunu, bedel iadesi tutarı olarak 140.000,00- TL talep edilebileceğini, ayrıca tespit masrafı 1.062,90- TL’nin yargılama gideri olarak talep edebileceğini bildirmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Somut uyuşmazlıkta dava konusu satılan ev davacıya henüz teslim edilmediğinden ayıp ihbar süresinin başladığından söz edilemez. Bu durumda davacı yönünden 30 günlük ayıp ihbar süresinin dolmadığının kabulü gerekir....
Somut uyuşmazlıkta, dava, haricen imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi gereğince bedeli ödenerek satın alınan taşınmazın fiilen teslim edilmesine rağmen tapu devrinin gerçeklememesi nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesi, olmadığı takdirde taşınmazın iskan ruhsatı alınmış tapusunun iptali ile tesciline ve taşınmazda ve sitede bulunan eksik ve ayıplı işler nedeniyle bedel indirimi istemine ilişkindir. Mahkemece, dava açıldıktan sonra tapu devrinin gerçekleşmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacılar, taşınmazın tapusunun devri halinde iskan alınamaması ve taşınmazda bulunan eksik ve ayıplı işler nedeniyle satış bedelinde indirim yapılmasına ilişkin de talepte bulunmuşlar ancak karar gerekçesinde bu talep yönünden bir açıklama yapılmadığı gibi hüküm kısmında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Karar bu yönü itibariyle, yukarıda belirtilen kanunun aradığı ilkelere aykırılık teşkil etmektedir....
Şti’nin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, yasanın kendisine tanıdığı bu dört seçenekten birini tercih etmek hakkına sahip olup, bunlardan herhangi birini kullanmaya zorlanamaz. Dava konusu olayda, davacı 15.09.2003 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 06.11.2008 tarihli celsede alınan beyanı ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir....
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme tarafından verilen bedel indirimi talebinin reddi kararının kaldırılmasına, ıslah dilekçesinde belirtildiği üzere ayıplı araçta bedel indirimi olarak 30.000,00 TL'nin fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla muacceliyetinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesi talebinin kabulüne yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur....
marka araç satın aldığını, aracın kaza yaptığını alt kısmının, şanzıman ve motor kısmının değiştirildiğini, pert olduğunu öğrendiğini belirterek gizli ayıplı mal nedeni ile cayma hakkını kullanmak istediğini, davalıya ödediği satış bedelinin satış tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, bu olmadığı takdirde aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının araçtaki değer kaybı talebinin kabulü ile 1.140.00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiş; Dairemizce düzeltilerek onanmış, davacı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Davacı bu davasında, davalıdan satın aldığı araçtaki mevcut ayıp nedeniyle aracın iadesine, ödediği bedelin tahsiline, bu talebinin kabul edilmemesi halinde ayıp oranında bedel indirimi talebinde bulunmuştur....
Tutarında değer kaybına neden olacağı açıklanmış ve mahkemece bozmaya uyulduğu açıklandıktan sonra, tüketici kanununa göre, ürünün ayıplı olmasının tüketici açısından seçimlik haklarını kullanmak için yeterli olduğu, bu hükmün emredici olup, ayıbın küçük ya da büyüklüğünün öneminin bulunmadığı, bu nedenle mahkemenin önceki kararının yerinde olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Gerçekten de, 4077 sayılı yasanın 4. maddesinin 2.fıkrasında, “ Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....