Araçtaki ayıbın kullanıma engel olmaması nedeniyle davacı aracı kullandığına göre aracı iade etmeden alacağa faiz isteyemez" gerekçesiyle hükmü bozmuştur. Mahkeme kararında belirtildiği ve dairemizce de benimsendiği üzere aracın satış bedeli 24.500.00 YTL'nun tahsil edilebilmesi için aracın davalıya iadesi şarttır. Davacı aracı davalıya iade etmeden satış bedelini talep edemez. Asıl alacağın fer'i olan faizin istenebilmesi için aracın iadesi zorunlu olup, aracın davacı tarafça ayıp nedeniyle kullanılıp kullanılmaması faiz isteminde sonuca etkili değildir. Araç davacı tarafça kullanılmasa dahi iade gerçekleşmeden faiz istenemez. Bu nedenle sayın çoğunluğun (3) nolu bentte açıklanan faiz başlangıcını aracın kullanılıp, kullanılmamasına bağlayan bozma gerekçesine katılmıyorum....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesince ayıbın satış tarihinden ilk 6 ay içerisinde ortaya çıkması nedeniyle davaya konu aracın ayıplı olmadığının ispat yükünün davalı satıcıda olduğu, ancak istikrar kazanmış Yargıtay uygulamalarına göre dava konusu araçtaki ayıbın önemi ve malın kullanılmasını engelleyecek mahiyette olmaması nedeniyle hakkaniyet gereğince nispi metoda göre hesaplanan bedelden indirim tutarına hükmedildiğini, ancak davacı tarafından noter ihtarnamesi ve dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı tüketicinin seçimlik hakkını aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde kullandığını, kesinlikle bedelden indirim talebi bulunmadığını, bildirilen Yargıtay içtihatları gereğince davacının seçimlik hakkı yönünde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi kararı verilmesi gerektiğini, karara esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, bilirkişi raporuna göre aracın...
normal fiyatı ile ayıplı fiyatı arasındaki makasın bugünkü karşılığının bulunması, aracın piyasada gördüğü talep satışının az olması ve araç fiyatlarının aşırı derecede artması sebebiyle mümkün görünmediğini, sonuç olarak aracın satış tarihindeki satış bedelinden indirilmesi gereken miktar 275.000,00- (Ayıplı aracın takdir edilen satış değeri) 260.000,00 -15.000,00TL olarak belirlendiğini aracın servis kayıtlarının incelenmesi sonucu gizli ayıplı olarak kabul edilmesi gerektiğini, aracın satış tarihindeki satış bedelinden indirilmesi gereken miktar 275.000,00– 260.000,00 = 15.000,00 (Onbeşbin Türk Lirası) TL olarak hesaplandığını beyan etmiştir....
normal fiyatı ile ayıplı fiyatı arasındaki makasın bugünkü karşılığının bulunması, aracın piyasada gördüğü talep satışının az olması ve araç fiyatlarının aşırı derecede artması sebebiyle mümkün görünmediğini, sonuç olarak aracın satış tarihindeki satış bedelinden indirilmesi gereken miktar 275.000,00- (Ayıplı aracın takdir edilen satış değeri) 260.000,00 -15.000,00TL olarak belirlendiğini aracın servis kayıtlarının incelenmesi sonucu gizli ayıplı olarak kabul edilmesi gerektiğini, aracın satış tarihindeki satış bedelinden indirilmesi gereken miktar 275.000,00– 260.000,00 = 15.000,00 (Onbeşbin Türk Lirası) TL olarak hesaplandığını beyan etmiştir....
Dava konusu olayda, davacı tercih hakkını öncelikle bedel iadesi, olmadığı takdirde aracın yenisi ile değiştirilmesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 19.09.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile aracın geçirmiş olduğu trafik kazası ve pertotal işlemi nedeniyle aracı iade etmesinin mümkün olmadığını bildirerek, satış bedelinden sigorta şirketinden almış olduğu tazminat miktarını mahsup ederek kalan 5.075,00 YTL'nin ödetilmesini istemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davalıya satılan aracın satış tarihinden itibaren gizli ayıplı olduğu, defalarca onarım için servise götürülmesine rağmen gizli ayıbın giderilemediği, incelenen dava dosyalarından davalının bu taşıtı kullanamadığı ve zarara uğradığı, aracın aynen yenisi ile değiştirilmesi mümkün olmadığı için davacı tarafından davalıya 04.05.2007 tarihinde bedelinin ödendiği, davacı ayıplı malı davalıya satarak zarara uğramasına neden olduğundan bu zararlardan davacının sorumlu bulunduğu, hal böyle olunca 2004-2005-2006-2007 dönemlerine ait motorlu taşıtlar vergisinin davalı tarafından ödenmesi talebinin yasal ve hakkaniyete uygun olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine,bu mümkün olmadığı takdirde aracın satış bedeli olan 36.178.80 YTL’nin 30.4.2003 satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükmün, davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.6.2007 tarih ve 2007/4351 esas, 2007/8867 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davalı taraf karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Davacı,satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle değiştirilmesi veya bedelinin ödenmesi talebiyle bu davayı açmıştır.4077 sayılı yasanın 4.maddesinin 2.fıkrasının 2.cümlesinde,satın alınan malın ayıplı çıkması halinde, tüketici bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir.Tüketici bu 2007/14657-2008/1459 seçimlik haklarından birini seçerek talepte bulunmak zorundadır....
GEREKÇE:Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan aracın misliyle değişimi, olmadığı takdirde satış bedelinin tahsili davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, motoru değiştirilen aracın misliyle değiştirilmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır.Davacı şirket, ... plakalı aracı 06/07/2012 tarihinde davalıdan satın almıştır.Davacı tarafça, satılanın ayıplı olması nedeniyle aracın misliyle değişimi, olmadığı takdirde satış bedelinin tahsiline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır.Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, dava konusu otomobilin garanti kapsamında motorunun değiştirildiği ve otomobilin motor arızası tekrarlamadığı, kullanımına devam edildiği ve dava tarihi itibariyle aracın ayıplı olmadığı tespit edilmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalıdan alınan aracın servis kontrolü sırasında gizlenmiş ayıplar ve eksiklikler bulunduğunun tespit edildiğini, durumun davalıya ihbar edilmesine rağmen olumlu sonuç alınamadığını belirterek aracın aynı model araç ile değiştirilmesi, ayıplı parça yokluğu nedeniyle değer kaybının tespiti ile değer kaybından şimdilik 5.000 TL nin tazminat olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 9.533 TL ye yükseltmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin aracı dava dışı şahıstan satın alarak davacıya sattığını, ayıbı bilmediğini ve bilebilecek durumda olmadığını, masrafın yarı oranında karşılanması ve aracın başka araçla değiştirilmesi talebinin davacı tarafından kabul edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacıya ait aracın gizli ayıplı olduğundan bahisle motor değişim bedeli ücretinin tahsili, aracın davalılara iadesi ile ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine ilişkin olduğu, aracın dava sırasında 3.bir şahsa satılmış olması nedeniyle davacı tarafın aracın misliyle değiştirilmesi taleplerinin konusuz kaldığını, davadaki tek taleplerinin motor değişim bedeline ilişkin olduğunu beyan ettiği, TBK’nın 227.maddesine göre;--------Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4....