Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Asıl davada davalı vekili, satım konusu makinelerin ayıpsız ve tam olarak teslim edildiğini, davacının satım bedelinin tamamını ödemediği bu nedenle icra takibine de başlandığını ileri sürerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, satım konusu malların ayıplı teslim edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. DELİLLER: Satım sözleşmesi, ek protokol, delil tespiti dosyaları, tespit raporu, icra dosyası ve bilirkişi raporu. DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE: Dava satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Asıl davada davacının talebi satım konusu malların ayıplı teslim edildiği iddiasına dayalı sözleşmenin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Birleşen davada davacının talebi, ödenmeyen satım bedeline dayalı itirazın iptali istemidir. Satıcı ... Makine San. Tic. Ltd. Şti ile alıcı ... Müh. İnş. Yapı Malz. Taah. San. Tic. Ltd....

    - K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ayıplı enjektörün ayıpsız yenisi ile değiştirilmesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı ... Oto Alım Satım Tic. A.Ş vekili, sorunun standart dışı yakıt kullanımından kaynaklandığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Türk Otom. Fab. A.Ş vekili, müvekkilinin satım sözleşmesine taraf olmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu aracın enjektörlerinde üretimden kaynaklı bir ayıbın sözkonusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

      gelmiş davacı tarafından kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten çeşitli sağlık malzemeleri satın aldığını, karşılığında çek verdiğini, satım konusu malzemelerin ayıplı olduğunu iddia ederek sözleşmenin feshi, borçlu olmadıklarının tesbitini, çeklerin iadesi veya iptalini, talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, davacı şirkete satım konusu malzemelerin 9.10.2002 tarihinde teslim olunduğunu kendilerine süresi içinde bir ayıp ihbarı yapılmadığı gibi malzemelerinde ayıplı olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir....

        Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelinin iadesi istemine ilişkindir. ... 5. Asliye Hukuk Tüketici Mahkemesince, davanın ayıplı mal satışından kaynaklandığı, davacının tüketici olduğu ve ihtilafın tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ......

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-bedelin iadesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava konusu aracın mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucu ayıplı olduğu belirlenerek mahkemece satım akdinin feshine karar verilmiştir. Bu durumda, akit feshedildiğinden taraflar aldıklarını iade ile yükümlü olup, birbirlerinden kâr kaybı veya gelir kazancı talep edemezler. O halde mahkemece, akdin feshine karar verildikten sonra satış bedelinin tamamının alıcı davacıya iadesi gerekirken yazılı şekilde, araç kullanımından menfaat elde edildiği ve bunun bedelden tenzili gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, aracın satım tarihinden dava tarihine kadar geçen 1 yıl, 5 ay, 19 günlük sürede arıza nedeniyle 2 kez kurtarıcı ile götürülmek suretiyle toplam 17 kez servise gittiği ve toplamda 103 gün serviste kaldığı, tüm bu arızaların aracın gizli ayıplı olduğunu gösterdiği, davacının sözleşmenin feshi ile bedel isteme hakkına sahip olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshi ile aracın davalı tarafa iadesinden sonra 84.196 TL araç bedelinin aracın tesliminden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, faiz alacağı yönünden fazla istemin reddine, 12.198 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan 06/09/2011 tarihli noter satış sözleşmesi ile dava konusu ikinci el ... marka 2009 model aracı 22.900 TL'ye satın aldığını, aracın herhangi bir kusuru ve kazasının olmadığının söylendiğini, aracı kaporta ustasına muayene ettirdiğini, ustanın aracın görünüründe bir problem olmadığını söylediğini, aracı teslim aldıktan sonra ... Sigortaları Bilgi Merkezi'nden çekme belgeli pert olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine davalıya sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi için ihtarname gönderdiğini ileri sürerek araç bedelinin satım tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir....

                -KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten aldığı hava kompresörün ayıplı çıktığını, davalının yetkili servisinin defalarca parça değiştirip tamir etmesine rağmen kompresördeki arızanın giderilmediğini ileri sürerek akdin feshi ile davacıya ödenen 25.317.66 TL satım bedelinin ihtarname tarihinden müvekkilinin işyerinde üretimin durması nedeniyle oluşan 1.000.00 TL kâr kaybı ve 628.928.34 TL servis ücretinin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 05.12.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile kâr kaybı talebini 7.401.66 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili, davaya konu kompresörün çalışması sırasında ortaya çıkan arızaların üretim hatasından değil, davacının kullanım hatasından kaynaklandığını,kompresörü 1,5 yıl boyunca kullanan davacının sözleşmenin feshini ve malın bedelini talep edemeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

                  Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, dava, davalıdan alınan cep telefonunun ayıplı çıkması nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen paranın iadesi talebine yönelik olup, her ne kadar davacı anonim şirket, davalı taraf limited şirket ise de, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/k maddesinde tüketicinin, 3/1 maddesinde ise tüketici işleminin tanımlandığı, davacı şirketin tekstil şirketi olması sebebiyle alınan cep telefonunun ticari veya mesleki amaç ile alınmadığı, bu sebeple davaya bakma yetki ve görevinin HMK'nun 1. ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/1 maddesi uyarınca Tüketici Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satın alınan cep telefonunun ayıplı olduğu iddiası ile bedelin iadesi istemine ilişkindir....

                    Diğer taraftan, satın alınan aracın birinci arızası nedeniyle 09.10.2006 tarihinde 5.882 kilometrede (km); ikinci arızası nedeniyle 01.11.2006 tarihinde 6.462 km'de; üçüncü arızası nedeniyle 24.01.2007 tarihinde 15.174 km'de servise başvurulduğu, yargılama aşamasında bilirkişi incelemesinin yapıldığı 11.02.2008 tarihinde 45.306 km'de; Özel Daire bozmasından sonra ilamın icrada infazı sırasında aracın icra müdürlüğünde yediemine teslimi olan 11.09.2009 tarihinde ise, 88.489 km'de olduğu, belirgindir. Yerel mahkeme ile Yüksek Özel Daire arasında, gerek maddi olgunun gerçekleşme biçimi ve gerekse davanın ayıplı çıkan araç nedeni ile satım sözleşmesinin feshi olduğu, aracın davalı/satıcıya iadesi (tescil ve fiili teslimle) ve satım bedelinin ise, davacı/alıcıya aynı anda verilmesi, yani karşılıklı edimlerin aynı anda ifası gerektiği konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu