WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

te mal sattığını, lastiklerin arızalı ve kalitesiz olması sebebiyle müvekkilinin itibar kaybettiğini, bu şekilde maddi ve manevi zarar gördüğünü ileri sürerek iade lastik miktarı olarak 13.059-TL, hasarlı lastikler miktarı olarak 2.578-TL, depo gideri olarak 3.000-TL, işçi gideri olarak 2.100-TL, manevi zarar olarak 5.000-TL, maddi zarar karşılığı 6.000-TL olmak üzere toplam 29.637-TL tazminatın ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dilekçesinde belirtilen iddiaların yersiz olduğunu, iade ve ayıplı mallarla ilgili olarak yasal prosedüre uygun bir işlemin bulunmadığını iddia ederek davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuştur....

    Araçtaki gizli ayıp nedeniyle davacının tamir süresince aracı kullanamamasından dolayı uğradığı zararın 2.100,00 TL olduğu, ödemiş olduğu tamir ve yedek parça bedellerinin 826,00TL olduğu belirtildiğinden ve davacının faiz talebi de olmadığından bu bedeller yönünden talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, malın ayıplı olmasından dolayı kişilik haklarının zedelendiğine dair kanaat oluşmadığından ve ayıplı mal nedeniyle manevi tazminata ilişkin yasal bir düzenleme mevcut olmadığından davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....." gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, istinaf incelemesinden geçen dosyada davacının seçimlik hak olarak kullandığı satış sözleşmesinin feshi ile satış bedelin iadesine ilişkin talebinin reddine, araçtaki ayıbın gizli ayıp olarak kabul edilmesi nedeniyle davacının tamir süresince traktörü kullanamamış olması nedeniyle uğradığı zarar ve ödemiş olduğu tamir ve yedek parça bedellerine ilişkin maddi...

      Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.   Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.       ...

        Davalı, davacının dava konusu aracı 5 yıla yakın sorunsuz olarak kullandığını, davacının araçla 120.000km yol katettiğini, 15.11.2008 tarihinde arızanın giderildiğini, tamirden sonrada davacının aracı sorunsuz olarak bir yıl kullandığını, sık arıza ve arızanın giderilememesinin söz konusu olmadığını, parça değişiminden sonra yapılan kontrollerde araçta arızaya rastlanmadığını, davacının kusurlu olduğunu, müşteri memnuniyeti açısından ... süresinin bitmesine rağmen onarım ücretine destek verildiğini, araçta tüketici yasasında tanımlandığı şekilde bir arıza bulunmadığını, bedel iadesi isteminin ve manevi tazminat isteminin yasal koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur....

          ye teslim edilen malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı mal nedeniyle davacı şirketin maddi ve manevi zarara uğrayıp uğramadığı, varsa maddi-manevi zarar tutarının ne olduğu, davalı ... A.Ş. İle davalı ... ... Ltd. Şti. Arasında bayilik ilişkisi bulunup bulunmadığı, varsa bayilik ilişkisi nedeniyle ve yine varsa davacı şirket zararlarından davalı ... ... A.Ş.'nin sorumlu olup olmadığı, davacı ...'in ayıplı mal nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmasının gerekip gerekmediği, sonuç itibariyle davacılar lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği ile gerekirse tutarının ne kadar olması gerektiği hususlarından ibarettir. Birleşen dava yönünden ise taraflar arasındaki ihtilaf; Çumra İcra Müdürlüğü'nün ......

            davacıya satılan 3 teker treeporter ve 6 adet akünün bedeLlerinin piyasa fiyatlarına uygun olduğunu, davalı müvekkili ile davacı arasında dava konusu satışa ilişkin karşılıklı edimler arasında oransızlar olmadığı açık olmasına rağmen yerel mahkemece verilen kabul kararının usule aykırı olduğunu, davacı vekilinin satılan malın ayıplı olduğu iddiasının soyut ve gerçeklikten uzak olduğunu, zira ayıplı olduğu beyan edilen malın ayıbına ilişkin tek bir iddianın söz konusu olmadığını, çünkü malın ayıplı olmadığını, dosyaya sundukları 23.07.2020 tarihli servis raporunda malın arızasız olduğu ve malın tüm parçalarının eksiksiz çalıştığı belirtilmiş olup iş bu raporun davacıya elden teslim edildiğini ve davacının bu rapora ilişkin tek bir itirazının olmadığını, ürün tüm fonksiyonlarını eksiksiz yerine getirmekte olup ayrıca 6502 sayılı kanunun 18/3 maddesi uyarınca da “satıcı cayma süresi içinde malı tüketiciye teslim etmiş ise alıcı malı olağan gözden geçirmenin gerektiği ölçüde kullanır...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti Kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya 29.7.2010 tarihinde 2.500,00 TL bedel karşılığında bir yatak odası takımı sattığını, davalının malın ayıplı olduğundan bahisle Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu ve THH de davalıyı haklı bularak bedel iadesine karar verdiğini, malın ayıplı olduğunu kabul etmediklerini ve bu nedenle Tüketici Hakem Heyeti kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan aldığı aracın trafik kontrolü sırasında yeni kupanın ruhsata işlenmediğinin tespit edilmesi nedeniyle satılan malın ayıplı olduğunu belirtip 5.500.-TL maddi, 1.500.-TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, aracın 4 yıl kullanılmasından sonra davanın açıldığını, BK.nun 207.maddesinde belirtilen 1 yıllık ve TTK.nun 25/3.maddesinde belirtilen 2 günlük sürelerin geçmesi nedeniyle davanın reddini savunmuştur....

                Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır." Buna göre 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa bu 2 ve 8 günlük süre içinde durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Eldeki davada davacının sunmuş olduğu fatura içeriğine göre dava konusu iş makinesini 15/01/2016 tarihinde satın aldığı, 12/02/2016 tarihinde Ceyhan Asliye Hukuk Mahkemesinin.... Değ....

                  Her iki tarafın tacir olması ve satışın ticari nitelikte olması nedeniyle uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c. maddesine göre; '' Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.'' 6098 sayılı TBK'nın223. maddesine göre; ''Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır....

                    UYAP Entegrasyonu