Mahkemece toplanan delillere göre, asıl davada, ayıplı olduğu gerekçesiyle çiftçiler tarafından iadesi yapılıp davacının deposunda bulunan mal bedeli toplamının 1.376,40 TL olduğu, davacının, dava açılmasından önce davacı tarafça davalıya iade edilen mallar nedeniyle toplam 2.355,75 TL, yine davacının deposunda bulunan ve iadesi gereken ayıplı mallar nedeniyle 538,00 TL kar kaybına uğradığı, davacının manevi tazminat talebinin ise haklı görülmediği, davacının dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 3 nolu bendinde, davacıya gönderilen ve henüz satışı yapılmayan ayıplı ürünlerin davalı tarafından geri alınarak bedelinin davacıya iadesinin talep edildiği, ancak dava dilekçesinde bu talep yönünden belirtilmiş bir rakam olmadığı gibi usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava da bulunmadığı, birleşen itirazın iptali davası yönünden ise, mal satışları ve ödemeler dikkate alındığında, davacı şirketin 5.231,36 TL alacaklı olduğu, işlemiş faiz talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle...
Ancak kullanım hatasından kaynaklanmayıp üretimden kaynaklanan ve zaman içinde ortaya çıkan ayıplar gizli ayıp olup, aynı yasanın 4/4. Maddesi gereğince " satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz" hükmü uyarınca gizli ayıbın varlığı halinde tüketici malın değiştirilmesini ya da bedel iadesi hakkını kullanabilir. Bu durumda mahkemece öncelikle konusunda uzman bilirkişiden koltuklarda bildirilen şikayetlerin üretim hatası mı, kullanıcı hatası mı olduğunun ve gizli ayıp mahiyetinde olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 4.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, satışa konu mobilyaların ayıplı olduğundan bahisle sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
KARAR Davacı, davalılardan ...e ait olan 2000 ... aracı, galerici davalı ...’un sahibinden.com sitesinde yayımlanan satılık ilanında “aracın tüm bakımları yapılmıştır” açıklamasına ve davalı ekspertiz uzmanı ve şirket sahibi..n verdiği ekspertiz raporuna itimat ederek 15.09.2013 tarihinde araç alım-satım sözleşmesi ile galerici davalı ... ve davalı ... vekilinden satın aldığını, sonrasında 17.09.2013 tarihinde noterde davalı ...’den devraldığını, ne var ki dört gün sonra 21.09.2013 tarihinde seyir halinde iken aracın motor arızasından dolayı yol ortasında kaldığını ve bir daha çalışmadığını, alınan aracın gizli ayıplı ve verilen hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malın ücreti (davacının araç bedeli iadesi ve satış masrafı talebi) 27.518,91 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
Dava, ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, malın ayıplı çıktığını ve yeniden gönderilen malın da ayıplı çıktığını ileri sürmüş, davalı kullanıcı hatası olduğunu savunmuştur. İncelenen dosya içeriğine göre, tespit raporunda dava konusu serada oluştuğu belirtilen zararın neden kaynaklandığı, dava tarihi ile tespit tarihi arasında iki aylık bir zaman olması ve bu zaman zarfında zirai mücadelenin ve fizyoloji şartların gerektiği gibi sağlanıp sağlanmadığının belirtilmediği anlaşılmıştır. Yine dava sırasında yapılan keşif sonrası aldırılan bilirkişi raporunda, dava konusu serada davacının iddia ettiği hususlar ile ilgili bir bulgu olmadığı, keşif sırasındaki araştırma ve incelemeler sonucu elde edilen bilgilerden ve bulgulardan hareketle bir değerlendirmenin yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir....
Satışa konu aracın ayıplı olduğu mahkemece alınan 27.05.2008 tarihli bilirkişi raporu ile gerekse davacının 28.12.2004 tarihinde servise yaptığı müracaat esnasında tutulan tutanakla sabit olmuş olup servise yapılan bu başvuru süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu anlamındadır. Dairemiz ve Yargıtay uygulamaları bu yönde olup, bu durumda 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK’nun 4/2 maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde 2010/10296-14900 tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, ayıp oranında indirimi ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, bu seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Aynı şekilde tüketici bu haklarından birini kullandığını belirterek dava açabilecektir. Davacının bedelin iadesini istemekle sözleşmeden döndüğünün, seçimlik hakkını bu yönde kullandığının kabulü gerekir....
'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, satın alınan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davalı vekili, cihazın kullanım hatasından dolayı arızalandığını, 20.08.2010 tarihli servis raporuna göre cihazın ana karta gelen su nedeniyle bozulduğunun tespit edildiği, cihazın ana kartının Türkiye’de tamir edilemeyeceğinden ana kart değişikliği için Alman şirketinden teklif alınacağının alıcıya bildirildiği, ancak davacının cihazı yurt dışına göndermek için hiçbir bedel ödemek istemediğini, ana kartın ücretsiz değiştirilmesini talep ettiğini problemin de buradan kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
A.Ş. vekili, davalı şirket tarafından, satış sonrası davacı araç sahibi mağdur edilmeksizin bakım ve onarım hizmeti verilerek, işlemler süresince davacıya ücretsiz ikame araç tahsis edildiğini, davacının, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep hakkı bulunmadığını, bedel iadesi talepli davada faize hükmedilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı... A.Ş vekili, dava konusu ... plakalı araç üzerinde ... A.Ş. lehine rehin şerhi bulunduğundan aracın hukuki ayıplı olduğunu, iş bu davanın ikame edilemeyeceğini, davacının ihbar ve muayene yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; dava konusu aracın 27.02.2014 tarihli faturayla, davalı ... A.Ş.'nden, davacı tarafından satın alındığı, aracın 12.03.2014 tarihinde 177. km.'...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya karşı açmış olduğu ayıplı maldan kaynaklanan bedel iadesi, maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki satış sözleşmesinin tarihi dikkate alındığında uygulanacak olan yasanın 4077 sayılı TKHK olduğu ihtilafsızdır. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış, davaya konu olan TV üzerinde İTÜ elektrik- elektronik fakültesi Öğretim Görevlisi Doc. Dr. Yüksel Çakır tarafından bilirkişi incelemesi yapılmıştır....
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 4 maddesinin 2. fıkrası “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıplar nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir....