İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişimi istemidir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesi neticesinde; 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; araç güncel değeri düşünüldüğünde yalnızca dava konusu otomobilin boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. Dava konusu araç 43.499,96.-TL ödenmek suretiyle 29.09.2011 tarihinde davacı asil tarafından mal edilmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, araçtaki ayıbın güncel değeri üzerinde 4.000,00....
Hal böyle olunca aracın ayıpsız misli ile değişimi yerine yenisi ile değişimi şeklinde kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 927,30 TL harcın istek halinde iadesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile aracın değişimi talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince aracın ayıplı olmadığı, aracın ayıpsız misli ile değişimi şartlarının oluşmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında aracın satışı, bedeli, hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Aracın ayıplı olup olmadığı ayıplı ise ayıbın gizli mi yoksa açık ayıp mı olduğunu tespiti için dosya bilirkişiye verilmiş alınan raporda araçta bahsi geçen arızanın halen devam ettiği, onarımının yapılamadığı, bu arızanın kullanımdan kaynaklanamayacağı, bu haliyle araçtan beklenen faydanın elde edilemeyeceği, tamirinin ise yaklaşık 250.000 TL tutacağı bildirilmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava ayıp nedeniyle malın misliyle değişimi talebidir. Davacı vekili müvekkilinin aldığı aracın ayıplı olduğunu öne sürmüş davalı ise aracın ayıplı olmadığını ayrıca ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini öne sürmüştür. Taraflar arasında çözülmesi gereken ilk sorun aracın ayıplı olup olmadığı ayıplı ise niteliği; ikinci sorun ise ihbar külfetinin yerine getirilip getirilmediğidir. TTK m.23/3'e göre ticari bir satıma konu bir malda ayıp var ise açık ayıplar için 2 hemen belirli olmayan ayıplar için 8 günlük inceleme ve ihbar külfeti öngörülmüştür....
Davalı vekili, taraflar arasında iskele ve mast satım sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede ürünlerin niteliğinin belirlenmediğini müvekilinin sipariş üzerine çalıştığı için seri üretim yapmadığını, misliyle değişimin mümkün olmadığını, malların sözleşmeye uygun şekilde teslim edildiğini, ayıplı olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davalı vekili, takip konusu faturaya itiraz edildiğini, fatura konusu malların ayıplı olduğunu, bu nedenle malların misliyle değişimi talepli dava açıldığını beyan ederek davanın reddini, kötü niyet tazminatının tahsilini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satım sözlşemesinden kaynaklanan ayıplı ürün iddiasına dayalı ayıplı malın misliyle değişimi, mümkün olmadığı takdirde terditli olarak ürünün güncel değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir. Uyuşmazlık, 26/03/2022 tarihli ... İletişim AŞ aracılığı ile akdedilen taahhütname kapsamında satın alınan ... marka cep telefonunun ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, ayıplı olduğunun tespiti halinde seçimlik haklardan misliyle değişimin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, bu hakkın kullanımının mümkün olmaması halince cihazın dava tarihi itibariyle dolar kuru üzerinden değerinin tahsilinin mümkün olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır....
Doğan’ın incelemesi ile; hem amortisör tabla takımındaki arızanın hem de kalorifer kazanındaki arızaların halen devam ettiği, bu haliyle arızaların imalat hatası olup gizli ayıplı olduğu açık ve tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmiştir. Mahkemece, somut olaya uygun düşmeyen ve ilk bilirkişi raporundaki belirlemelere 2012/2944-8628 değinilmeyen 25.8.2011 tarihli ikinci bilirkişi raporu hükme esas alınarak aracın ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente ve ithalatçı’dan” verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; ayıplı maldan kaynaklanan ayıpsız misliyle değişim istemine ilişkindir. Davacı tarafça, davalıdan sıfır km olarak satın alınan aracın boya kalınlıklarının olması gerekenden fazla olup ayıplı mal olduğu ileri sürülerek, ayıpsız misliyle değişim talebinde bulunulmuştur....
İlk derece mahkemesince, " ...Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; davaya konu aracın ayıplı olmadığının bilirkişi tarafından tespit edildiği, davacı tarafça iddia edilen arızaların üretim kaynaklı olmadığının bilirkişice tespit edildiği, davaya konu aracın 16/03/2018 tarihli incelenmesinde 135600 km de olduğu davacının araçtan yeterince faydalanamadığı hususunun subut bulmadığı 2016 model aracın iki yıl içerisinde 135600 km yol kat etmiş olmasının da bilirkişi raporunu desteklediği, davaya konu aracın ayıplı olduğu hususu subut bulmadığı..." gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı yasanın 8. Maddesinde ayıplı malın tanımı yapılmıştır. Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal olarak tanımlanmıştır....