olmadığı ortada ise de yargıtay’ın emsal nitelikteki kararları doğrultusunda, aracın ücretsiz onarılmasına ya da bedel indirimine karar verilmesi gerekirken misliyle değişimine veya bedel iadesine karar verilmesinin hakkaniyete aykırılık teşkil edeceğini, ayrıca davaya konu aracın şirkete ait bayilerde mislinin bulunmaması nedeniyle de aracın misliyle değişiminin mümkün olmadığını, şirketin ancak onarım onayı verilen durumlarda müşterilerine ikame araç tahsis ettiğini, somut olayda davacının misliyle değişim talebi olduğundan ve onarıma herhangi bir onay vermediğinden kendisine ikame araç tahsis edilmediğini, davacı tarafın da aracı tamir ettirip kullanma ihtimali varken onarımı tercih etmediğini ve kendi iradesiyle araç kiraladığını, bu keyfi tutumun sonuçlarına da davacının kendisinin katlanmak zorunda olup, şirketin araç kiralama bedelinden sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Model 34 XX 432 plakalı aracı aldıktan sonra 7 kez arızalandığını, onarılmasına rağmen araçtaki problemin giderilemediği, aracın gizli ayıplı olması nedeniyle misliyle değişimini 07.05.2021 tarihli davasıyla talep etmiştir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 3000,00 TL değer kaybı ödendiğinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde , İİK’nın 24. maddesi gereğince işlem yapılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 2012/1694-7291 1-Satışa konu araçta sol arka çamurlukta boyadan kaynaklı ayıp bulunduğu dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi mahkemenin de kabulündedir.4077 sayılı yasanın 4. maddesinin 2.fıkrasında, “ Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Bu durumda mahkemece hükme esas raporu düzenleyen teknik bilirkişiden sözleşme konusu olup ayıplı imal edildiği kabul edilen teknedeki ayıpların niteliği, yani ayıbın kabule icbar edilemeyecek ve iş sahibinin kullanamayacağı derecede ağır olup olmadığı ya da ayıbın bu nitelikte olmayıp bedel indirimi ya da onarım suretiyle eserin kabulünün mümkün olup olmayacağı ve bu konuda varılacak sonuç ve kanaate göre iş sahibinin ödediği bedel ile yüklenicinin kusuru ile işsahibinin uğradığı zarar ve yine ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte olmaması halinde tenzili gereken bedel ve onarım masrafları ile yüklenicinin kusurlu olması sebebiyle bunlardan dolayı iş sahibinin uğradığı zarar ile ilgili gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp hükmedilecek tazminat ve alacak miktarı konusunda ilk karara karşı davalı yüklenicinin temyiz talebinden feragat etmiş olması ve bu şekilde davacı iş sahibi yararına oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken...
Mahkemece davanın kabulüne, Opel İnsignia marka 2009 model 0 km aynı özellikte aracın misliyle değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı mal nedenine dayalı olarak tüketici yasasından kaynaklanan seçimlik haklardan malın misli ile değişimine ilişkin olup, davanın kabulüne karar verildiğine ve davaya konu ayıplı olduğu tespit edilen araç için 49.500 TL bedel ödendiğinin belirtilmesine göre, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 5.695,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Uyuşmazlık söz konusu ayıp nedeniyle sözleşmeden dönerek ödenen bedelin satış tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile iadesi veya bedel iade taleplerinin kabul edilmemesi halinde ayıplı malın ayıpsız misli ile değişim koşullarının bulunup bulunmadığı ile ileri sürülen sair ayıpların varlığına ilişkindir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
ilinden Mersin iline giderek ve 2 gün orada konaklamak zorunda kalarak aracı satın aldığını, hakkaniyet ölçüsü gereği aracın bedel iadesi ve misliyle değişimi söz konusu değil ise ayıplı malın satış fiyatlarının çok daha uygun olduğu göz önüne alınarak bedel indiriminin yapılmasını ayrıca davacının Mersine gelip gitmelerinin sebep olduğu zararın tazminine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili, taraflar arasında iskele ve mast satım sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede ürünlerin niteliğinin belirlenmediğini müvekilinin sipariş üzerine çalıştığı için seri üretim yapmadığını, misliyle değişimin mümkün olmadığını, malların sözleşmeye uygun şekilde teslim edildiğini, ayıplı olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davalı vekili, takip konusu faturaya itiraz edildiğini, fatura konusu malların ayıplı olduğunu, bu nedenle malların misliyle değişimi talepli dava açıldığını beyan ederek davanın reddini, kötü niyet tazminatının tahsilini istemiştir....
Şt. vekili sunmuş olduğu 06/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya genel mahkemelerin görevli olduğunu, dava konusu cihazda ayıp ve arıza bulunmadığını, yetkili servis incelemesinde herhangi bir ayıp ve arıza görülmediğini, kabul anlamına gelmemekle malın ayıplı olması durumunda, Tüketici Kanun'da belirtilen seçimlik hakların kullanabileceğini, tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona erdiğini, davacı tüketicinin, ithalatçı olan müvekkili şirkete karşı bedel iadesi talebini yöneltemeyeceğini, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin tüketici ile akdi ilişkinin tarafı olan satıcı firmalara karşı talep edilecek bir hak olduğunu, bedel iadesi seçimlik hakkının tüketici işleminin tarafı olmayan ithalatçı firmaya karşı kullanılamayacağını, tüketicinin seçimlik haklarını tükettiğini, yeniden seçimlik hak talep edebilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığını, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini...