Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf talebine karşı davacı vekili yazılı beyanında; müvekkilinin konutun ayıplı çıkması nedeni ile sözleşmeden döndüğünü tamir edilse dahi ayıplı malı kabule zorlanamayacağını şartnamenin 9 ve 12. maddelerinin haksız şart niteliğinde olup tüketici kanununa aykırı olduğunu belirterek kararın onanmasını talep etmiştir. Dava, ihale ile yapılan satış sözleşmesi nedeni ile ayıplı maldan kaynaklı teminatın iadesi talebine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz davalının mülkiyetinde olup, satış için ihaleye çıkarılmak sureti ile ihale işlemleri başlatıldığı, davacının ihaleyi kazanması ile ihale bedelinin ödenmesi sırasında ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmenin feshi ve ödenen teminatın iadesi için iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı banka 6502 sayılı yasa 3/1- ı,i bendi gereğince sağlayıcı/satıcı olmadığından taraflar arasındaki işlem tüketici işlemi değildir....

K A R A R Davacı, davalıdan sıfır araç satın aldığını, satın aldıktan kısa bir süre sonra aracın arıza vermeye başladığını, bu kapsamda yakıt sevkiyat deposu, benzin pompası, kapı kilitleri, cam takımları, ön kapı ekipmanlarının değiştiğini, aracın boyasında da akma meydana geldiğini ve maldan yararlanamamanın sürekli hale geldiğini ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde araç bedelinin aracı satın aldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile aracın geri verilmesi kaydıyla ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ayıplı aracın iadesi ile misli ile değişimin yapılması, bunun mümkün olmaması halinde bedel iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı aracın ayıplı olmadığını, iddia edilen sorunların kullanım hatasından kaynaklı olduğunu savunmuştur....

    Dava, davalı tarafından satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak; bedel iadesi istemine ilişkin olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunu anlaması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişim ya da verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakılacak olursa; davacının aracının ayıplı olduğuna ilişkin iddiası kapsamında mahkemece araç üzerinde konusunda uzman bilirkişi ile keşif yapılıp rapor tanzimi sağlanmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; aracın şanzımanında seyir halindeyken sürtünme sesi meydana geldiği, özellikle yüksek tork ürettiği 1.2. ve 3. viteslerden mevcut sesin daha bariz işitildiği, söz konusu arızanın üretimden kaynaklı bir hata olduğu, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı tespit edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan satın aldığı bilgisayarın ... süresi içinde üç kez ekran açılmama arızası verdiğini, yetkili servise götürmesine rağmen arızanın giderilmediğini, TSHH’ne başvurduğunu ve bedel iadesine karar verildiğini ancak davalının satış bedelini ödemediğini ileri sürerek, 1.578,86-TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, bilgisayarda üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, Yönetmelikteki şartların gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

        Mahkemece, davacının üretimden kaynaklı olmayan sebeplerle muhtelif tarihlerde servis hizmeti aldığı anlaşılmakla dava konusu aracın yenisiyle değiştirilmesi koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu talebinin kabul görmemesi halinde ise ödediği satış bedelinin iadesini talep etmiştir....

          Mahkemece, “4077 Sayılı Tüketici Koruma Kanununun 4. maddesi gereğince, ayıplı maldan sorumluluğun, teslim tarihinden itibaren iki yıl olup, dava tarihi itibariyle bu sürenin geçirilmiş olduğu gerekçesiyle” davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2012/427-6118 1-Dava, tüketici mahkemesi sıfatıyla açıldığı gibi, yargılama da bu sıfatla yapılıp, hüküm kurulmuş olduğundan, mahkeme karar başlığında, “Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla” sözlerinin yazılması gerekirken, “Aile” sözcüğünün yazılmış olması, maddi hataya ilişkin olup, mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün olmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedelin iadesi istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 10.10.2010 tarihinde davalıdan cep telefonu satın aldığını, cep telefonunun satın aldığı tarihten itibaren sürekli sorun çıkardığını, üç defa yetkili servise müracaat etmiş olmasına rağmen maldan yararlanamadığını belirterek telefonun davalıya iadesi koşuluyla bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, talep için gereken şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, maldan yararlanmamanın sürekli hale gelmemesi, tamirin mümkün olması gerekçesiyle dava reddedilmiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan satın alıp, bedelini ödediği mobilyaların imalat kaynaklı ayıplı olup, malların bu haliyle kullanılmasının olanaksız olduğunu iddia ederek ayıplı malların davalıya iadesi ile ödenen 9.690,00 TL mal bedelinin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında tarafların 20.08.2011 tarihinde mobilya alım-satımı konusunda anlaştıklarını, davacının siparişine istinaden üretilen mobilyaların 15.10.2011 tarihinde davacıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, mobilyalarda ayıp bulunmadığını, süresinde bir ayıp ihbarının da olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                KARAR Davacı, davalıdan 9.4.2013 tarihinde sıfır traktör satın aldığını, satın aldıktan kısa bir süre sonra arıza vermeye başladığını, bu kapsamda yakıt deposunun delindiğini, arka cam amortisörlerin arızalandığını, vites atma, uğultu ve hidrolik sorunlarının oluştuğunu, bu nedenle maldan yararlanamamanın sürekli hale geldiğini ileri sürerek tespit dosyasında belirtilen iade koşullarının oluştuğu gözetilerek traktör bedeli olarak 80.000 TL ile arızalardan kaynaklı zararları için 10.000 Tl ve tespit masraflarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aracın geri verilmesi kaydıyla 80.000 Tl’nin iadesine, tespit masrafı olan 586,8 TL’nin davalıdan tahsiline, diğer tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ayıplı traktörün iadesi ile tespit ve diğer zararlarının tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır....

                  Dava, davalı tarafından satışı yapılan malların ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak; bedel iadesi istemine ilişkin olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunu anlaması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişim ya da verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir....

                    UYAP Entegrasyonu